Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle davacının ziynet eşyası talebinin kabulüne karar verilerek bilirkişi tarafından tespit edilen; 1 adet zincir değeri olarak 90,00 gram gramı 340,00 TL'den- 30.600,00.-TL, bilezik değeri olarak 30,00 gram, gramı 415,00.-TL'den 12.450,00.-TL olmak üzere toplam 43.050,00.-TL ziynet eşyası alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının ziynet alacağı talebinin KABULÜ ile; 1 adet zincir değeri olarak 90,00 gr - 340,00.-TL - 30.600,00.- TL, bilezik değeri olarak 30,00 gr - 415,00.-TL - 12.450,00.-TL olmak üzere toplam 43.050,00.-TL ziynet eşyası alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın ziynet alacağı ile ilgili olarak; aynen iadesi, mümkün olmadığında ise takdiren şimdilik 400 TL bedelin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, kadının ziynet alacağıyla ilgili olarak aynen iade talebinin reddi ile miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Ziynet alacağının misli eşya olması nedeniyle aynen iade talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu talebin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    Davalı erkek bozma öncesinde süresinde esasa cevap vermiş ancak bu dilekçesinde ziynet ve eşya iadesi talebinde bulunmamıştır. Yargıtay bozma ilamından sonra verdiği ikinci cevap dilekçesi ile ilk kez ziynet ve eşya iadesi talebinde bulunmuştur. Bu durumda erkeğin cevap dilekçesi ile açılmış bir karşı davası bulunmadığı gibi esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe suretiyle de açılmış bir karşı davası bulunmamaktadır. Ne var ki ikinci cevap dilekçesi ile talep ettiği ziynet ve eşya iade talebinin harçlandırıldığı gözönüne alındığında davalı erkeğin bu talebinin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydıyla ve bundan sonra işin esasıyla ilgili hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile altın bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

        Davalı davacı kadın vekili 18.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle; ziynet eşyalarının iadesi davasında bedel talebini 59.075,35 TL olarak artırmıştır. III....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....

            -TL harç ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyası yönünden davacı tarafından yapılan 300,00.-TL bilirkişi ücreti ile 16,50.-TL e tebligat olmak üzere toplam 316,50.-TL.den ibaret yargılama giderlerinden tarafların davadaki durumları ve haklılık oranları nazara alınarak 313,00.-TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 15- Harçlar kanunu hükümleri gereğince ziynet eşyası alacağı talebi yönünden hesap edilen 10.300,67.-TL'den davacı tarafça peşin olarak ve sonradan tamamlanan toplam 2.601,00.-TL harcın mahsubu ile kalan 7.699,67.-TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, peşin olarak yatırılan 2.601,00.-TL'nin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 17- Ziynet eşyası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.275,00....

            HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacının istinafının kabulü ile HMK 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 2- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 492,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90TL istinaf karar harcının talep halinde tarafına iadesine, 4- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına, 5- İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- HMK'nun 27 ve 359/3 maddeleri uyarınca kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe çıkartılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda OY BİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....

            Davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Yerleşik içtihat uygulamalarına bakıldığında, düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiği kabul edilmiştir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Bu kapsamda ziynet alacağı davasında davacı kadın, ziynet eşyalarının varlığını ve davalı koca tarafından alınıp kullanıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Davalı koca ise savunması kapsamında ziynet eşyalarını almadığını ya da geri verilmemek üzere alındığını ispat etmekle yükümlüdür....

              Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....

                UYAP Entegrasyonu