Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak bir kısmı ile araba alındığı, bir kısmının da borçların ödenmesi için harcandığı mahkemenin de kabulündedir. Buna göre; ziynet eşyalarının davacı tarafından iade edilmemek üzere verildiğini savunan davalı, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür....
Davalı vekili bir kısım ziynet eşyalarının acilen ödenmesi gereken düğün borçları için bozdurulduğunu, diğer ziynet eşyalarını davacının giderken üzerinde götürdüğünü ve davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları, davalının beyanı ve özellikle davalı tanıklarının beyanlarından davacıya ailesi tarafından takılan dört adet bilezik, bir adet kolye ile künye dışındaki ziynet eşyalarının düğün borçlarının ödenmesi için bozdurulduğu ifade edilmiştir. Mahkemece de davacıya ailesi tarafından takılan dört adet bilezik üzerinde götürdüğü kolye ile kol künyesi dışında kalan ziynet eşyalarının varlığı ve düğün borçları için bozdurulduğu kabul edilmiş ancak bu isteğin reddine karar verilmiştir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır....
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacı kadına ait olduğu anlaşılan ziynet eşyalarının bir bölümünün bozdurularak davacı adına kayıtlı aracın satın alındığı tarafların da kabulündedir. Geriye kalan ziynet eşyalarının ise, evliliğin devamı sırasında davalı koca tarafından bozdurularak, düğün giderleri ve ev ihtiyacı için harcandığı taraf tanıklarının beyanları ile sabittir. Ancak, davalı koca, davacı kadının ziynet eşyalarını iade edilmemek üzere verdiğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda, davalı koca, düğün giderleri ve ev ihtiyaçları için kullanılan ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir....
Davacı, davalı ile düğün yaparak nikahsız olarak birlikte yaşamaya başladıklarını, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarından altın takı setinin aile yadigarı olduğu gerekçesiyle alındığını, geriye kalan ziynet eşyalarının ise bu olaydan 2 ay sonra davalı ve babası tarafından iade edilmek şartıyla alınıp bozdurulduğunu ve parasıyla davalı ile babasının borçlarının ödendiğini, bir daha da eşyaların kendisine teslim edilmediğini iddia ederek öncelikle söz konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini, bu mümkün olmadığı takdirde bedellerinin ödetilmesini istemiştir. Mahkemece; söz konusu ziynet eşyalarının davacının isteği ve onayı ile bozdurulduğu gerekçesiyle takı seti dışındaki ziynet eşyaları yönünden talebin reddine karar vermiştir. Düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarının düğünden sonra bozdurulduğu hususunda taraflar arasında bir çekişme yoktur....
Davacının dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının aynen iadesini talep edip, etmediğini hususunun belli olmadığı, eğer davacı ziynet eşyalarının aynen iadesini talep ediyor ise aynı zamanda ziynet eşyalarıyla ev eşyalarının ve aracın alımına katkıda bulunduğunu beyan ettiğinden ziynet eşyalarının aynen iadesini mi yoksa aracın ve ev eşyalarının alımına katkıdan bulunduğundan dolayı değer artış payı alacağı mı istediğinin açıklattırılması gerektiği, Dava dilekçesinde birden fazla alacak kalemi talep edilmesine rağmen her alacak kalemi ile ilgili ne kadar talepte bulunulduğunun açıklattırılmadığı, Davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ile ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğunu beyan etmesine rağmen hangi ev eşyaları ilgili talepte bulunduğunun açıklattırılmadığı, Yine davacı ziynet eşyalarının bir kısmı ile aracın, bir kısmı ile de ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğunu iddia etmesine rağmen araç ve ev eşyaları için ne kadar katkıda bulunduğunun açıklattırılmadığı...
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup, onun kişisel eşyası niteliğindedir. Davacı kadın, ziynet eşyalarını davalının bozdurup harcadığını beyan ederek ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin iadesini talep etmiştir. Davalı erkek ise verdiği cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ortak çocukları Ayşe’nin doğumunda harcandığını, bir kısmının davacının tarım-bağkur primlerinin ödenmesinde harcandığını, kalan kısmının da davacı adına alınan üç adet 2/b vasfındaki taşınmazların alımında harcandığını beyan etmiştir. Ziynet eşyalarının bozdurulduğu konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Somut olayda ziynet eşyalarının kadının prim borcunun ödenmesi ve kadına ait taşınmazların satın alınması için bozdurulduğuna ve kadının rızası ile bozdurulmak ve tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının erkeğe verildiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır....
Somut olayda; davacı ziynet eşyalarının düğün gecesi davalı ve ailesi tarafından güvenlik gerekçesiyle alındığını bir daha da iade edilmediğini iddia etmiş, iddiasını ispat için tanık dinletmiş, dinlenen tanıklar ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını beyan etmişlerdir. Davalı ise düğünde takılan ziynet eşyalarının davacıda kaldığını, evden ayrılırken davacının ziynet eşyalarını üzerinde götürdüğünü savunmuş, dinlettiği tanıklar da davalının ziynet eşyalarını evden ayrılırken yanında götürdüğünü beyan etmişlerdir. Her iki tarafın dinlettiği tanıklar da görgüye dayalı, somut beyanda bulunmuşlardır. Bu durumda hayatın olağan akışına aykırı iddiada bulunan davacı ziynet eşyalarının düğün günü güvenlik gerekçesiyle davalı yanda kaldığını ispat yükü altında olup, davacı mevcut delil durumu itibariyle iddiasını ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının, aynen iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeli davası niteliğindedir....
Somut olayda, davalılar cevap dilekçelerinde, davacının ziynet eşyalarını üzerinde taşıdığını evden ayrılırken de yanında götürdüğünü belirtmişler, mahkemece davalılara; ''davacının ziynet eşyalarının tümünün düğün borçlarının ve diğer borçların ödenmesi için elinden alınıp alınmadığı'' hususunda yemin teklif edilmesi üzerine, davalılar tarafından davaya konu ziynet eşyalarının bozdurulduğu ve nerelerde kullanıldığına dair beyanda bulunularak yemin edilmiş, bir sonraki celsede de, ''davacının ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere davalı kocaya verilip verilmediği, ziynet eşyaları konusunda bozdurulması bakımından kadın isteği ve onayı alınıp alınmadığı'' hususunda yemin teklif edilmiş, davalılar tarafından davaya konu ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğu ve nerelerde kullanıldığına dair beyanda bulunularak yemin edilmiştir....