altın zincir, 4 adet cumhuriyet altını, 13 adet çeyrek altın ve 4.000,00TL para takıldığını, davalının ve ailesinin bu ziynet eşyalarının kendisinden zorla aldıklarını, bu nedenlerle ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının kendisine iade edilmesini talep ve dava etmiştir....
den kabul edilen ziynet alacağı ve takı parası alacağına yönelik temyizi yönünden 290 TL nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen noksan harcın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinde gösterilen usul uygulanılarak temyiz edenden tahsili ile buna ilişkin makbuzun dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dava dosyasının mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.17.02.2014(Pzt.)...
Sayılı 13.03.2018 tarihli kararı ile; davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi herzaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu karine olarak kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Dinlenen tanıklardan ...'ın davacının babasının evine döndüğü esnada takı setinin üzerinde olduğunu söylemesi bu karineyi doğrulamaktadır. Davacı tarafın dinletmiş olduğu tanık beyanları bu karinenin aksini ispatlayacak mahiyette değildir. Tarafların tanık ve diğer delilleri yeniden değerlendirilerek, gerek duyulması halinde tanıkları yeniden dinleyerek, davacının müşterek konuttan ayrılış şekli ve zamanı yeniden araştırılmalıdır....
iddiasını ispat etmesi gereken davacının, dosyadaki delillerle bunu ispat edememesi ve yemin teklifinde de bulunmaması sebebiyle ziynet alacağı davasını ispat edemediği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının da reddine karar verilmiştir....
boşanma ve davacı-karşı davalı kadının ziynet ve eşya alacağı davalarının yapılan yargılaması sonucu her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, eşya alacağı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve ziynet alacağı davasının reddine dair verilen ilk hüküm tarafların temyizi üzerine Dairemizin 2015/19456 Esas ve 2016/10690 Karar sayılı ve 31.05.2016 tarihli ilamı ile ziynet alacağı davasının kabul edilmesi gerektiği yönünde bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır....
Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat ....00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların evli olduklarını ancak fiilen ayrı yaşadıklarını, düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarını davalının sonra bozdurup bankaya kendi hesabına yatırdığını, bunun dışında düğünde takılan bir adet setin ise davacı evden ayrılırken el konulduğunu iddia ederek, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmazsa fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bedeli olan 30.000 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- HMK.nun 266.maddesi hükmüne göre, Çözümü hukuk dışında özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının değerleri tespit edilmemiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve ziynet eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman kuyumcu bilirkişiden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir....
Dava, ziynet eşyası alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince Davanın kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iade talebinin davacı vekilince eksik harcı tamamlamaması ve davasını ıslah etmemesi nedeni ile reddine, 25.000 TL ziynet eşyası alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı sadece davalı erkek kabul edilen kısım yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6. ve HMK md.190/1). Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını, vasıflarını ve iade edilmek üzere erkeğe verdiğini ispat yükü altındadır....
Öte yandan; davacının, dava dilekçesi ile nitelik belirtmeden ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise yasal faiziyle birlikte 50.000 TL bedel talebinde bulunduğu, daha sonra 11/01/2021 tarihli dilekçesi ile ziynetlerin niteliklerine dair beyanda bulunduğu ve 25/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam ziynet alacağı olarak 59.963 TL’lik ziynet bedeli istediği, dolayısıyla davacı kadının toplam ziynet bedeli isteminin 59.963 TL olduğu, ancak davacının 11/01/2021 tarihli dilekçesinde 100 USD’ye ilişkin bir istemde bulunmadığı, dolayısıyla davacının 59.963 TL’lik ziynet alacağı isteminin, 4.000 TL’lik pırlanta yüzük ve 632 TL’lik (100 USD) takı parası hariç kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın ziynet eşyaları yönünden tümden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacının istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına...