Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi 20.02.2020 tarih, 2019/538 Esas ve 2020/73 Karar sayılı kararında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 400,00 TL tedbir ve 580,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 18.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, 1.800,00 TL takı parasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmetmiştir. İlk karar davacı kadın tarafından; ziynet alacağı talebinin reddi ve vekalet ücreti ile yargılama giderleri, davalı koca tarafından ise; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalar ile kabul edilen takı parasına yönelik istinaf edilmiş, Dairemizin 24.09.2020 tarih, 2020/256 Esas ve 2020/301 Karar sayılı kararı ile “davacı kadın yönünden ehliyet araştırması yapılmadığı” gerekçesiyle kaldırılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı ve davacı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; HMK.nun 26/1 maddesi gereğince hakim taleple bağlıdır. Talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedilemez....

    Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir.Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

      almaya gittiğinde çok gergin bir ortamla karşılaştığından evden hızlıca çıktığını, takı setini soracak ve yanına alacak bir durum yaşayamadığını, davacının evden ayrılış sürecinin bizzat davalının annesi ve görgü sahibi tanığı tarafından çok net olarak izah edilmiş iken ziynet eşyalarının rızası dışında davalıda kaldığını ispat edemediği şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, takı seti haricindeki ziynet eşyaları ile yapılan katkı sebebiyle değer artış payı alacağı talebi yönünden; ilk derece mahkemesi kararının haksız olduğunu, dosyaya sunulu delil ve belgeler ile davacı ve davalı tanık beyanları karşısında ziynet eşyalarının davalının şirket hissesi satın alırken sermaye alımında kullandığı vakıasının ispat olduğunu, müvekkilinin takı seti haricindeki ziynet eşyalarının evliliğini ikinci yılında davalının ortak olduğu dershaneye sermaye olarak verildiğini, davalının orta olduğu dershaneye 50.000,00TL ödeme yaptığını, 50.000,00TL'lik bu ödemenin resmi kayıtlarda 20.000,00TL olarak...

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı - davalı kadın vekili 09/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına aylık 500 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden; 5 adet 22 gram bilezik, 1 adet 60'lık çerçeveli büyük altın, 7 adet 60'lık altın, 1 adet ata altın, 30 adet çeyrek altın ve takı parası niteliğindeki ziynet eşyaları ile takı parasının aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yasal faiziyle birlikte 10.000 TL bedelin davalı - davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı - davalı kadın vekili 17/02/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden bedel talebini yasal faiziyle birlikte 46.381 TL'ye artırmış, takı parası...

      DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ve kesinleşen yönler hakkında mahkemece yeniden hüküm kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece bozma öncesi verilen 29.01.2015 tarihli ilk hükümde, taraflarca karşılıklı açılan her iki boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından "Kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri ile ziynet alacağı talebi hakkında esastan hüküm kurulmaması ve vekalet ücreti" yönünden temyiz edilmiştir....

        Kural olarak evlilik nedeniyle edinilmiş takı ve ziynet eşyalarının kadına ait olduğu kabul edilir. Bu ziynetlerin iade edilmemek üzere kocaya verildiği kanıtlanmış olmadıkça, aynen veya bedelinin iadesi esastır. Davalı koca cevap dilekçesinde düğünde takılan ziynetlerin ortak kasada bulunduğunu, bunların iadesinin gerekmediğini belirtmiştir. Mahkemece görevlendirilen bilirkişi düğün cd ve fotoğraflarını inceleyerek ziynetleri tespit etmiştir. Buna rağmen mahkemece kadının ziynet talebi, subut bulmadığından bahisle reddedilmiştir. Davacının ispat ettiği ziynet talebinin kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece yazılı şekilde talepten farklı ve fazla ziynet ve takı alacağına karar verilmiştir. Hakim; tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez (HMK.md.26). Davalı-karşı davacı kadının ziynet ve takı alacağı talebi yönünden usulünce yapılmış bir ıslah talebinin bulunmadığı gözetilmeden bir kısım ziynetler ve takı alacağı yönünden talep aşılarak, bir kısım ziynetler yönünden ise talepten farklı cins ve nevilerindeki ziynetlere hükmedilerek yazılı şekilde, denetlemeye imkan vermeyecek şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı karşı davacı kadın ziynet ve takı alacağına faiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

            Davalı-karşı davacı kadın; 1 adet 14 ayar 30 gr takı setinin erkekte kaldığını ve kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davacı-karşı davalı erkek ise takı setinin kadında kaldığını savunmuştur. Mahkemece, tarafların ayrılmasından sonra ziynet eşyalarının davacı-karşı davalı erkekte kaldığının ve kadına verilmediğinin sabit olduğu gerekçesi ile ziynetlerin toplam değeri olan 21.928 TL'nin davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir. Ziynet alacağı davasında ispat yükü kadına aittir....

              ailesinin hanesine geldiğinde bu ziynet eşyalarını yanında götürmediği, ziynet eşyalarının davalıda olduğunun davacı tarafça ispatlandığı, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı kadına ait olduğu ancak, belirtildiği gibi dosya kapsamına göre bu ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı ve davacıya verilmediğinden bahisle davacının ziynet eşyasının iadesi davasının kabulü ile 5 adet 22 ayar (tanesi 23 gram) bileziğin, 50 adet çeyrek altının, 1 adet kolye, küpe ve yüzükten oluşan (22 ayar ortalama 32 gram) takı setinin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, iade mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam değeri olan 27.240,66 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu