bu parayı ödünç olarak teslim ettiğini, davalının davacıyı kendi kullandığı arabasına bindirip köy girişinde zorla arabadan indirdiğini, davacının sokak ortasında terk edildiğini, davacının çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini, belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde 14.500,00 TL bedelin yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacıya ait kişisel eşyaların aynen iadesine olmadığı takdirde 11.600,00 TL bedelin tahsiline ve davalının babasına ödünç olarak verilen 1.600,00 TL takı parasının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilâmında; tanık ifadelerinin net ve yetersiz olduğunun vurgulanmasına nazaran taraflarınca tanıklarının tekrar dinlenilmesi talep edilmesine rağmen bu taleplerinin yerel mahkeme tarafından kabul görmediğini, müvekkilinin boşanma niyetiyle evden ayrılması sırasında yanına almış olduğu ziynet eşyalarının " yüzük, küpe, saat, ve saat arkası ve küçük bir bilezik" olduğunun tanıklarından Mehmet Polat, Havva Polat ve Duran Polat'ın anlatımları ile sabit olup davaya konu edilen sair ziynet eşyası ve takı parasının müvekkilinin uhdesinde kalmadığını, davalının yalan yere yemin etmiş olduğunu belirterek, usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının müvekkili lehine bozulmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ziynet ve takı parası alacağı istemine ilişkindir....
eşyalarının davacıya iadesine ve ev eşyalarının paylaştırıl masına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı erkek vekili; kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; ziynet alacağı talebine ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Davacı kadın, gösterdiği delillerle dava konusu altınların davalı erkekte kaldığını ve iade edilmediğini ispatlamıştır. Buna mukabil davalı erkek, ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü savunmuştur. Davalı, ziynetlerin kendisi tarafından alınmadığı ve ziynetlerin kadın tarafından götürüldüğünü ispat yükü altındadır. Somut olayda erkek, ziynet eşyalarını kadının yanında götürdüğünü yemin delili dışında gösterdiği delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davalı erkek delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; senedin zorla imzalatıldığını, eşyaların teslim edilmediğini, 5 adet bilezikten 4 adeti ile altın takı setinin davacının ailesine verildiğini, 1 adet bilezik, saat ve altın künyeleri davacının yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; künyelerin, saatin ve 1 tane bileziğin davacının üzerinde olduğu, 4 bilezik ve 2 takı setinin davacının rızasıyla, düğün masrafları için satıldığı, eşyalardan sadece mutfak eşyalarının davacı tarafından getirildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, ziynet eşyası talebinin reddine, mutfak eşyası bedeli olan 50 TL' nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava; ziynet ve çeyiz eşya bedeli istemine ilişkindir....
sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel ev eşyası-takı alacağı davasına dair karar davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, eşya ve ziynetlerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından hükmün esastan bozulması için ve davalı vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, düğünle birlikte getirilen ev eşyalarının evde kaldığını, ziynetlerin ise bozdurulup davalıya Ford Cargo Marka kamyon alındığını, boşanma davası öncesi bu aracın devrinin başkasına yapıldığını bildirerek ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Dava, nişan ve evlilik sırasında davacı kadına takılan ve davalı kocada kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Davacı kadın; kendisine bağışlanmış olan ziynet eşyalarının davalı kocanın ortağı olduğu kuyumcu dükkanında bulunan kasada saklandığını, boşanma davası açılmadan önce davalı kocanın ziynet eşyalarını teslim edeceğini bildirdiğini, ancak sonrasında davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürmüştür. Davalı koca ise, ziynet eşyalarının evlilik sırasında davacı kadın adına alınan araç için bozdurulduğunu savunmuştur. Taraflar arasında, nişan ve evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının miktar ve niteliği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların düğünün Elazığ'da olduğunu, takı törenindeki bilezik, set ve bir kısım altının müvekkilinin üzerindeki kurdeleye takıldığını, bir miktar altın ve nakit paranın ise zarfa konularak sandığa atıldığını, düğün sonunda davalının ailesinin evine gidildiğini, burada müvekkilinin üzerine takılan takılar ile sandığa atılan takı ve nakit paranın sayıldığını, toplamda 1 adet 130 gram 24 ayar döküm set, 14 adet 20 gram 24 ayar düz bilezik, 1 adet bileklik, 38 adet çeyrek altın, 9 adet yarım altın ve 10.000,00 TL nakit para takıldığını, düğünden sonra 10.000,00 TL nakit paranın davalı ve ailesi tarafından alınıp, daha sonra müvekkiline iade edilmediğini, diğer ziynet eşyalarının müşterek hanede muhafaza edildiğini, 03/04/2014 tarihinde kurban bayramı için Elazığ'a gidildiğinde müvekkilinin ailesini ziyaret etmek için davalıdan izin aldığını ancak davalının babasının bu duruma...
Dava dilekçesinde istek, davalı eşte kaldığı iddia edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde fiili ödeme tarihindeki bedelinin tahsilinden ibarettir.Tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; taraflar arasında davacıya ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayan ve tüm dosya kapsamı ile iade edilmediği anlaşılan ziynet eşyalarının aynen iadesine (ayar, adet ve gramları ile birlikte hükümde tek tek belirtilerek); olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken, itibar edilmeyen gerekçeler ile bedelin tahsiline ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....