GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, müvekkiline ayrıca 8 adet bilezik, 5 adet çeyrek altın, 2 adet yüzük, 1 adet 22 ayar 36 gram set takımı ve yaklaşık 3.000,00 TL para takıldığını, davalının, müvekkilinin mehri ve takı töreninde takılan bu altınları bozdurup, harcadığını belirterek ziynet eşyalarının ve mehir senedinde belirtilen eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 03/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini ziynet eşyaları yönünden 107.074,80 TL olarak ıslah etmiştir....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD . 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD. 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak, bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Somut dosyada, kadına ait ziynet eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141). Kadının evden ayrılış şekline göre de ziynet eşyalarını yanında götürme imkanının bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre, tanık beyanı ve iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delillerle dava konusu ziynet eşyalarının erkekte kaldığı, onun tarafından kullanıldığı ispat edilememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının müvekkilinin elinden rızası dışında alınarak bir kısmının davalı tarafından bozdurulduğunu, bir kısmının da davalıda kaldığını belirterek her biri 40 gram ağırlığında 6 adet adana burması bilezik, 90 adet çeyrek altın, 4 adet yarım altın, 2 adet cumhuriyet altını, 2 adet altın küpe, 3 adet altın yüzük, 1 adet altın künye ve 1 adet saatin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedellerini talep etmiş ise de, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2018/4957 Esas 2018/12086 Karar, 2018/7039 Esas 2018/12992 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere altınların fiili ödeme tarihindeki bedellerine hükmedilmesi mümkün olmadığından davacının bu yöndeki istinafının reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
38 Esas sayılı sırasına kaydedildiği, Davacı vekilinin 21/03/2023 tarihli dilekçesi ile araçlarla ilgili katılma alacağından feragat ettiklerini davaya ziynet eşyaları ile ilgili olarak devam ettiklerini bildirdiği, Davacının ziynet eşyalarına ilişkin çeyiz senedi olduğu, ancak davalının cevap dilekçesi ile çeyiz senedini imzalamadığını beyan ettiği, Ziynet eşyalarının niteliklerinin davacıyla açıklattırılmadığı, tanıkların ziynetlerin nitelikleri ve akibetleri konusunda bilgi sahibi olmadıkları, sadece davacının annesinin niteliklerine ilişkin beyanın bulunduğu, Her ne kadar ziynet eşyalarının gram ve ayarları davacı tarafından açıklanmamış ise ve tanıklar da akıbetleri hakkında bilgi sahibi değil ise de, dosyada bulunan ve İş Bankası Ümitköy Şubesinden gelen yazı cevabından davalı adına 23/08/2016 tarihinde vadesiz altın hesabı açıldığı, o tarihte 103,42 gram altın bozdurularak 12.937,72 TL nakde dönüştürüldüğü, daha sonra da davalı tarafından peyderpey bozdurularak...
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve iadesi gerekir. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalı kocası tarafından bozdurulduğunu ve bir kısmı ile amcasına olan borcunu ödediğini bir kısmı ile de araba aldığını ileri sürmüş; davalı eş ise; sözü edilen altınların davacının onayı ile bozdurulup aile birliğinin giderlerine harcandığını, bir kısmının da (8000 TL'lik kısmı) araba alımında harcandığını savunmuştur. Davalı, bu beyanıyla; davacının, bir kısım altınların bozdurulduğu iddiasını kabul etmiştir. Ancak, bu ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup geri verilmemek kaydı ile harcandığı savunmasını ise kanıtlamış değildir. Bu nedenle, davalı bu ziynetleri de iade ve tazminle yükümlüdür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeyiz eşyalarının bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, tarafların oturduğu evin tenha sayılabilecek bir sokak içerisinde olması, miktar olarak oldukça fazla olan takı ve ziynetlerin muhafazasının zor olacağı düşünülerek koruma amaçlı olarak dava konusu ziynet eşyalarının düğünden kısa bir süre sonra davalının da çalıştığı davalının babasına ait sarraf dükkanına götürüldüğünü, ancak davalının birlikte çalıştığı babasının yanından ayrılıp bir başka yerde çalışmaya başlamasından sonra davacı ile davalının birlikte oldukları bir sırada kendilerine ziynet eşyalarının teslim edildiğini, o tarihten sonra dava konusu ziynet eşyalarının müşterek hanede muhafaza edildiğini, evde olan bu ziynet eşyalarının davacı tarafından annesi ile köye giderken beraberinde götürüldüğünü, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili davalıda kalmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahk.sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; ziynet ve takı parası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.05.2012(Pzt.)...
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 22.07.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 24.000 TL'ye ve yine düğünde takılan 2800 TL takı parasının da faizi ile hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....