Dava, ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının aynen iadesinin, mümkün olmaması halinde taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, 13.04.2006 günlü eşya tespitine ilişkin talep dilekçesinde, altınlar ve diğer takılar başlıklı 10 kalemde belirtilen ziynet eşyalarının dava tarihi itibari ile bilirkişiler tarafından tespit edilecek değerlerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, harca esas olarak 10.000,00 TL dava değeri göstererek, bilirkişi tarafından tespit edilecek değere göre harcın tamamlanacağını bildirmiştir. Yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, ziynet eşyalarının toplam değerlerinin 20.921,00 TL olduğu belirlenmiştir....
Somut olayda; davacı (kadın), dava konusu edilen ziynet eşyası ve düğünde takılan paranın davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ileri sürmüş; davalı koca ise, ziynet eşyalarının bir kısmının ve düğünde takılan paranın araç alımında kullanıldığını, ziynetlerin geriye kalanının ise çalındığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, düğünde takılan ziynet eşya alacağı ve nakit para alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davalı bir kısım ziynet eşyasının ve paranın araç alımı için bozdurulduğunu, bir kısmının ise çalındığını beyan etmiş olmakla bu ziynetler ve para yönünden davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davalı, söz konusu ziynet eşyalarının ve paranın, davacının kendi isteği ile iade edilmemek üzere verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür....
karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, çeyiz ve ziynet eşyasının aynen iadesi ya da bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarına yönelik istemin reddine, çeyiz eşyaları yönünden 4.950 TL'nin tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, isteme konu ziynet eşyalarının evliliğin üçüncü ayında davacının elinden zorla alındığını bir daha geri takılmadığını ,davalıların aynı evde birlikte ikamet ettiklerini, ev eşyalarının ise alınıp davacıya teslim edilmediğini belirterek iki adet mehir senedinde yazılı eşyalar ile ziynetlerin aynen iadesinin ya da bedelinin faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir....
Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, ziynet eşyalarını talep etmediğini, düğünden iki gün sonra 27/09/2017 tarihinde davacının düğün öncesinden gelen kredi kartı borçlarını ödemek için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, altın miktarının talep edilen kadar olmadığını, ayrıca lojmandan altınların çalındığına dair şikayetinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı tarafından borçlarının ödenmesi için ziynet eşyalarının bozdurulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları bedeli 5.000,00TL'nin dava tarihi olan 02/06/2014 tarihinden Itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyası bedeli olan 22.320,00TL'nin ıslah tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmiştir....
Dava konusu ziynet eşyalarının, çeşitli sebeplerle bozdurularak harcanması durumunda davacı kadın tarafından bu altınların karşılığının davacı kocaya hibe edildiği, yani geri iade edilmemek üzere kocaya verildiği ispat edilmedikçe bu ziynet eşyalarının davacı kadına iadesi zorunludur. Bu durumda davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davacı kadının araç alımı sırasında bu ziynet eşyalarının kullanılmasına muvafakat ettiği kabul edilse dahi, davalı taraf, bu altınların bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür....
Davalı; zamanaşımı def'inde bulunarak, davacının taleplerinin kesinleşen boşanma davası ile karara bağlandığını, davacının evlenirken getirdiği eşyaları aldığını, ziynet eşyaları ve paraların bir kısmı ile davacının kredi kartı borçlarının ödendiğini, geri kalan ziynet ve 7.250 TL paranın ise davacı tarafından ailesinin yanına giderken yanında götürdüğünü savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 226/1.maddesi gereğince; eşler her zaman birbirlerinde kalan kişisel eşyalarının iadesini isteyebilirler. ./.....
ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 74 ] "İçtihat Metni" Taraftar arasındaki "ziynet ve eşya iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Onuncu Aile Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 08.11.2006 gün ve 2005/655 E., 2006/1078 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2006/22240 E., 2007/17951 K. sayılı ilamı ile; (... 1- Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı kadın, dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde (HUMK m. 74) bulunmuştur. Davacı kadın, dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir....
Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesi ile boşanma ve fer'ileri yanında, ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iade mümkün olmazsa bedelini talep ettiği halde sadece bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi bedellerinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının her birinin gram ve özelliklerinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle sadece bilirkişi raporuna atıf yapılarak...