Davalı ..., davacının giderken ziynet eşyalarının tamamını götürdüğünü, kendisinin ziynet eşyalarını almadığını, davacı ile anlaşmalı olarak ayrıldıkları için kendisini abisine teslim ettiğini, davacıyı giyinik vaziyette götürüp teslim ettiklerini, davacının evden çıkmadan önce üzerinde 5 tane bileziğinin olduğunu, takı seti ve yüzüğünün üzerinde olduğunu, hatta altınları çıkarıp kendisine vermek istediğini, kendisinin de bunlar senin hakkın diyerek çantasına koymasını istediğini, gerdanlık ve diğer kıymetli eşyalarını çantasına koyduğunu belirtmiş, davalı ... ise; oğlunun ziynet eşyalarını davacının abisinin yanında verdiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının boşanma dosyalarında ziynet eşyaları ile ilgili bir beyanının bulunmadığı, davalı tanıkları ile davacının üzerinde ziynet eşyalarının olduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davalılar vekilinin 28/05/2014 tarihli 2. celsedeki; “Müvekkillerim her ne kadar ziynet eşyalarını alıp soğuk hava deposunda kullanmak üzere bu ziynet eşyaları ile forklift almış iseler de, müvekkillerim ziynet eşyalarının bedelini davacıya evlilik süresinde iade etmişlerdir. Ancak buna rağmen bu dava ikame edilmiştir.” beyanına göre davalıların ziynet eşyalarının iadesinden sorumlu olmalarına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.049.40.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/07/2017 günü oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/451 Esas - 2019/135 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 09/09/2020 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin düğünde kendisine takılan bir kısım ziynet eşyalarının kendisine iadesini talep ettiğini, söz konusu ziynet eşyalarının 20'şer gramlık 5 adet bilezik, davalının abisi tarafından müvekkiline takılan bir adet enli hediyelik bilezik, müvekkilinin annesi tarafından takılan 10 gramlık hediyelik bilezik, iki çeyrek altın değerinde cumhuriyet kolye ve müvekkilinin yakınları tarafından takılan 8 adet çeyrek altından oluştuğunu, söz konusu ziynet eşyalarının davalı tarafından kendi borçlarını ödemek amacıyla evli oldukları dönemde müvekkilinden alındığını, fakat geri verilmediğini, müvekkiline takılan gerdanlığı ise müvekkilinin kendisinin sattığını belirterek, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkiline iadesine, mümkün olmadığı takdirde söz konusu ziynet eşyalarının yasal faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kısmen reddedilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yerel Mahkemenin 21.01.2016 tarihli kararında; düğünde davacı kadına takılan ziynet eşyaları yönünden, bu eşyaların davalı tarafta kaldığı hususunu ortaya koyan yeterli delil olmadığından bahisle davacı talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen hüküm hakkında yapılan temyiz incelemesi sonrasında, "Davalı erkek kadının talep ettiği ziynetlerin kadın tarafından geri istenilmemek üzere verildiğini ispat etmekle yükümlü olup bunu da ispat edememiştir....
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda; davalı tarafın ikrarı ile, ziynet eşyalarının bir kısmının evlilik birliği içinde kullanıldığı ve bozdurulduğu kanıtlanmıştır. Bu durumda ispat yükü kendisine geçen davalı koca, söz konusu ziynetlerin iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispat yükü altındadır. Ayrıca, davalı 08.03. 2012 tarihli cevap dilekçesinde, çeyiz eşyalarına ilişkin talepleri konusunda herhangi bir itirazları olmadığını, çeyiz eşyalarını iadeye hazır olduğunu belirtmiştir....
ün 1998 tarihinde evlendiğini, düğünlerini Almanya’da yaptıklarını ve Almanya’da yaşamaya başladıklarını, bir süre sonra taraflar arasında geçimsizlik başladığını ve 2004 yılında ayrıldıklarını, komşuların araya girmesi ile tekrar birleştiklerini ve Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde dava konusu senedin tanzim edildiğini ve Almanya'da alınan çeyiz ve ziynet eşyalarının bu senede yazıldığını, davacının müvekkili ile arasının açılmasından sonra Almanya'da yaşadıkları evde bulunan tüm eşyaları üst kat komşusu Ramazan Yavaş'ın oğluna satıp parasını aldığını, davaya konu yapılan ziynet eşyalarını ise bankada bir kasaya koyduğunu, müvekkilinden talep edilen ziynet eşyalarının davacıda olduğunu ve bankada muhafaza edildiğini, iddia edildiği gibi ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkilinin yanında kalmadığını, müvekkillerinden ...'ün bu eşyalar ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının bedelinin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, faiz talebi hakkında, olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davalı – karşı davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı, ziynet eşyalarının iadesini, davalı tarafça açılmış olan boşanma davasının görüldüğü mahkemede açtığı karşı dava ile talep etmiş, mahkemece 03.04.2013 tarihinde ziynet eşyalarıyla ilgili davanın tefrikine karar verilmesi üzerine, dava 05.07.2013 tarihinde yeni esasına kayıt edilmiştir. Bu aşamadan sonra, davacı tarafından açılmış olan karşı dava, ayrı bir dava olarak görülmeye başlamıştır. Davalı ise, 19.07.2013 tarihinde kişisel eşyalarının iadesi istemiyle karşı davasını açmıştır....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iddia edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde kaklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi hayatın olağan akışına ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür....
Mahkemece davanın kabulü ile belirtilen eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olarak 39160 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince, eşya senedinde ziynet eşyalarının gramajı belirtilmemiştir. Mahkemece senette belirtilen ziynet eşyalarının niteliği, kaç gram olduğu taraflardan sorularak varsa buna ilişkin delilleri toplanıp, sonucuna göre rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....