Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasal gereklilik yukarıda belirtildiği şekilde iken, öncelikle mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedele karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan ziynet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2017(Çrş.)...

    Mahkemece; nafaka artırma talebinin reddine, 850 TL eşya bedelinin davalıdan tahsiline, ziynet eşyalarının talep gibi 15.000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin, 02.04.2015 tarih, 2014/11349 E. 2015/5525 K. sayılı ilamında, "Davada, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmazsa bedelinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. Maddesi (HUMK 388 md) hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangibir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak da getirmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyalarının bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

      Dava,ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değlidir. 2-Davalı vekilinin ziynet eşyalarının bedeline ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının evden ayrılırken davalıda kaldığını belirterek aynen iadelerini olmaz ise bedelleri olan 6.980 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne,bir kısım ziynet eşyalarının aynen iadelerine mümkün olmaz ise haciz tarihindeki değerlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        TL tutarındaki ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde tek tek özelliklerini saydığı bir set takımı ve 16 bilezikten oluşan ziynet eşyalarını davacı-karşı davalı erkeğin alarak evi terk ettiğini iddia etmiş, davacı-karşı davalı erkek ise karşı davaya cevap dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının kendisinde kalmasını istediğini beyan ederek ziynet eşyalarının kendisinde olduğunu kabul etmiştir....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminatın miktarı, manevi tazminatın reddi ve kabul edilen ziynet eşyalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı- karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra cins, nevi ve miktarını açıkladığı ziynet eşyalarının da davacı-davalı erkek tarafından ev almak için alındığını, iade edilmediğini beyan ederek, ziynetlerin bedeline hükmedilmesini talep etmiş, davacı-karşı davalı erkek ise ziynet eşyalarının davalı- karşı davacı kadında kaldığını savunmuştur....

            Maddesine göre kusur aranmamakla birlikte dava konusu yapılan ziynet eşyalarının mutad olup olmadığının tesbiti konusunda sadece yöresel örf ve adetlerin varlığı yeterli olmayıp tarafların usulünce araştırılıp saptanacak mali ve sosyal durumlarının da dikkate alınması gerekir. Kaldı ki altınlar, mutad eşya kapsamında sayılmamaktadır. Mahkemece mutad hediyelerden olmayan ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddi şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma protokolünde belirtilen diğer tüm eşyalar ibaresinin ziynet eşyalarını da kapsadığını, ayrıca bir kısım ziynet eşyalarının (17.250 TL lik bölümünün) bozdurulması suretiyle davacıya araç alındığını, diğer ziynet eşyalarının ise davacı tarafından götürüldüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine dair verilen hüküm, davacı taraf temyiz edilmiş ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 15.04.2013 günlü ve 2012/14679 E. 2013/6826 K. sayılı ilamı ile; (..Taraflarca imzalanan 29.9.2010 tarihli protokolün 5. maddesi “ev eşyaları” başlıklı olup ziynetleri içerdiği kabul edilemez. Tarafların delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...)...

                Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olayımızda davacıya ait olduğu anlaşılan ziynetlerin evliliğin devamı sırasında bozdurulduğu ve evin ortak giderlerine harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir. Bu durumda ispat yükü davalıda olup, kadının kendi rızası ile bir takım ziynet eşyalarını verdiği davalı tarafından kanıtlanamamıştır. Ancak varlığı davacı tarafından kanıtlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olayımızda ziynet eşyalarının evlilik sırsında bozdurularak harcandığı çekişmesiz olmakla birlikte, davalı bu ziynet eşyalarının tarafların anlaşması ile evlilik birliği içinde harcandığını iadesinin istenemeyeceğini savunmaktadır. Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, kanuni her türlü delil denmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere verildiği hususunda davalı vekiline, davacıya yemin teklif etme hakkı da hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu