Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeyiz eşyalarının bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, tarafların oturduğu evin tenha sayılabilecek bir sokak içerisinde olması, miktar olarak oldukça fazla olan takı ve ziynetlerin muhafazasının zor olacağı düşünülerek koruma amaçlı olarak dava konusu ziynet eşyalarının düğünden kısa bir süre sonra davalının da çalıştığı davalının babasına ait sarraf dükkanına götürüldüğünü, ancak davalının birlikte çalıştığı babasının yanından ayrılıp bir başka yerde çalışmaya başlamasından sonra davacı ile davalının birlikte oldukları bir sırada kendilerine ziynet eşyalarının teslim edildiğini, o tarihten sonra dava konusu ziynet eşyalarının müşterek hanede muhafaza edildiğini, evde olan bu ziynet eşyalarının davacı tarafından annesi ile köye giderken beraberinde götürüldüğünü, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili davalıda kalmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....

    Dava, ziynet eşyası bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya ait ziynet eşyalarının davalıda kaldığını,evden ayrılırken götürme imkanı bulamadığını belirterek ziynet eşyalarının bedeli olan 31.119.-TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davacının tüm çeyiz eşyaları ile birlikte ziynet eşyalarını da aldığını, buna ilişkin davacı imzasını taşıyan yazılı belge olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalı tarafından ibraz edilen davacı imzasını taşıyan belge ile davacının ziynet eşyalarının tümünü davalıdan teslim aldığı ve davalıdan davacının ziynet alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Diğer taraftan mahkemece ziynet eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı tanıkları tarafından ziynet eşyalarının davacının kayınvalidesinin kasasında kaldığını beyan etmelerine karşı davalı tanığı, davacı tarafından götürüldüğünü bildirmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının ziynet eşyalarının davacının kayınvalidesine ait kasada bulunduğu yönündeki bilgilerinin görgüye bağlı olup olmadığı veya hangi nedenlere bağlı olduğu açıklattırılarak, oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerekirken sadece CD incelemesine dayanılarak ziynet eşyaları hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ziynet eşyalarına ve ev eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulü ile 5.571 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delilere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekili, dava dilekçesinde evlilik birliği devam ederken davalının, davacıyı gece yarısı döverek sokağa attığını,davacının çeyiz ve ziynet eşyalarını davalının evinde bırakarak babasının evine sığınmak zorunda kaldığını ve bir daha ortak haneye dönemediğini, kişisel eşyalarını alamadığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde karar tarihi itibariyle bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

          Davacı kadın vekili 06.11.2013 havale tarihli dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarının bedelini 15.474 TL olarak belirtmiştir. Mahkemece 16.182,00 TL. ziynet alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışınka kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015(Çrş.)...

            Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz eşyaları ile davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek 23 kalem halinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi yada bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında dava dilekçesinin 14,15 ve 16. Sırasında kayıtlı (190 adet çeyrek altın, 4 adet 50 lik altın, 9 adet yarım altın) altınların, 21. sırasında (4 adet hediyelik bilezik) ve 22....

              Davacı kadın ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alındığını ve harcandığını başka bîr delille de ispatlayamamıştır. O halde, davacı kadının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2017...

                Davacı kadın, gösterdiği delillerle dava konusu ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından rızası dışında alınarak bozdurulduğunu ve iade edilmediğini ispatlamıştır. Buna mukabil davalı erkek, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini, evin, eşin ve çocuğun ihtiyaçları için kullanıldığını savunmuştur. Davalı, ziynetlerin davacı kadının rızası ile geri alınmamak üzere bozdurularak bedelinin harcandığını ispat yükü altındadır. Somut olayda erkek, ziynet eşyalarının kadının rızası ile geri alınmamak üzere bozdurulduğunu yemin delili dışında gösterdiği delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davalı erkek delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....

                Davalı vekili 9.2.2012 havale tarihli dilekçesinde, toplam 7 adet ayrıntılarını bildirdiği bileziğin bozdurulduğunu kabul ettiğine, bu konuda davacı kadının rızası ile iade edilmemek üzere alındığını kanıtlayamadığına göre bu ziynetler hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır....

                  Davacı kadın dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynetlerin ve bir kısım çeyiz eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ve bir kısım çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını ve iade etmeye hazır olduğunu savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götü-rülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu