Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyalarına ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından ziynet eşyalarına yönelik temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının müşterek çocuğun doğumunda takılan ziynetlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, müşterek çocuğun doğumu nedeniyle çocuğa takılan 1 adet bileklik, 8 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın ve 1 adet cumhuriyet altınının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedelini istemiştir....
'nun 17/07/2012 tarihinde vefat ettiğini, davalıların kardeşinin yasal mirasçıları olduğunu, ölmeden önce kardeşine banka kasasında saklanmak üzere kendisine ait ziynet eşyalarını verdiğini, ayrıca kendisine ve annesine ait pasaportları da saklamak üzere ölen kardeşine teslim ettiğini, kardeşinin vefatından sonra ziynet eşyalarının ve pasaportların iadesinin istenmesine rağmen davalı eş tarafından teslim edilmediğini belirterek, davaya konu ziynet eşyalarının aynen teslimini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tazmini talep etmiş, ayrıca pasaportların da kendisine iadesini istemiştir. Davalılar ise, davacı iddialarının yerinde olmadığını, kasada bulunan ziynet eşyalarının kendilerine ait olduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın kasada bulunan ziynet eşyalarının kendisine ait olduğu iddiasını ispatlayamadığı, pasaportların da dava açılmadan önce davacı tarafa teslim edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ; Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; bunun mümkün olmaması halinde değerinin nakden tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ne var ki mahkemece; tarafların düğünlerinde damada takılan 1 adet bilezik , 4 adet yarım altın, 47 adet çeyrek altın damada ait olduğu kabul edilerek sadece kadına takılan altınlar yönünden kabul kararı verilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, düğün sırasında geline ve damada takıldığı tespit edilen tüm takılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi olmalıdır. Mahkemece, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Mahkemece; davacının nişan ve düğün töreninde kendisine takılan ziynet eşyaları ve bir kısım paranın daha sonra zorla elinden alındığı ve davalıda kaldığı iddialarını ispat edemediği, davacının mahkemece hatırlatılmasına rağmen yemin teklifinde de bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nişan ve düğün töreninde hediye edilen ziynet eşyalarının ve bir kısım döviz ile TL cinsinden paranın aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; nişanda takılan ve davalı tarafça davacıdan alınan ziynetlerin iade edilip edilmediği, düğünde hediye edilen ziynet ve paranın davalı tarafça bozdurularak harcanıp harcanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin üç ay süren evliliğinde davalının sadakatsiz davranışları ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle ziynetlerini almadan müşterek evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek sözkonusu ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 10.500 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davalının müvekkiline ve ailesine hakaretler içeren mektup bırakarak evi terk ettiğini, giderken ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
Davalı, cevap dilekçesinde; talep edilen beyaz eşyaların, ziynet eşyalarının bozdurulması ile satın alındığını, ziynet eşyalarını aynen iade edilemeyeceğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, çeyiz eşyalarının aynen iadesine, 6 Adet 25 gr 12.000TL değerinde örgülü bilezik,1 adet 20 gr 1.600TL değerinde burma bilezik, 1 adet 850TL değerinde gelin küpesi, 8 adet 2.950TL değerinde yüzük, 7 Çubuklu 165 gr 14.025TL değerinde trabzon seti, 30 gr 2.550TL değerinde isimlik kolye için aynen iadesine; aynen iadesi mümkün olmaması halinde, 33.975,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından, süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
Bu ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının günümüze en yakın tarihli, bilirkişi tarafından tespit edilecek değeriyle nakden tazminine karar verilmesini talep ederiz (Düğün fotoğrafı EK’te sunulacaktır.)” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir. Aynı dilekçenin netice ve talep bölümünde ise; “... Ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesi ya da mümkün olmaması halinde nakden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde talep yer almaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; davacı dava dilekçesinde, tamamı altın niteliğinde olan ziynet alacağına ilişkin olarak hem aynen hem de bedel isteminde bulunmuştur. Dava, mal varlığı haklarına ilişkin olup dava dilekçesinin konu bölümünde, harca esas olmak üzere bir miktar değer de belirtilmiştir. Dava dilekçesi bir bütün olarak ele alındığında, davacının ziynet eşyası alacağına ilişkin talebinin yeterli ve açık olduğu anlaşılmaktadır....
davalıya takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; -5 Adet 22 Ayar Altın Bilezik 5 x 20,00 gr = (100,00 Gr x 413,00 = (41.300,00 TL) -3 Adet 22 Ayar Altın Bilezik 3 x 12,00 gr = (36,00 Gr x 413,00 = (14.868,00 TL) -14 Ayar Set Takımı 40,00 Gr x 255,86 = (10.234,40 TL) -17 Adet Çeyrek Altın 17 x 740,00 = (19.980,00 TL) -Takılan Para = (720,00 TL) TOPLAM = (87.102,40 TL) Ziynet eşyalarının ve paranın aynen iadesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, ziynet eşyalarının dava tarihinde bedelleri ile para toplamı 87.102,40 TL'nin; 1.000TL'lik kısmına dava tarihi olan 31/12/2020 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 86.102,40 TL'lik kısmının ise ıslah tarihi olan 25/01/2022 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya...