Ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede ise; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır. Davalı koca ise kendisine verilmediği ya da geri istenmemek üzere verildiğini ispat etmek zorundadır....
itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, kabul edilen alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmadığı gerekçesiyle ziynet eşyasının iadesi davasında, davacının ziynet eşyasının iadesi davasının reddedilen kısmına yönelik, davalının ise faize yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendleri kaldırılarak yeniden ziynet eşyalarının iadesine yönelik yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek, davacının ziynet eşyasının iadesi davasının kabulü ile; 60 adet çeyrek altının aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 20.520TL, 6 adet cumhuriyet altını aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 8.460 TL,1 adet gremse altın aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 3.420 TL,1 adet 22 gram 22 ayar bilezik (üçlü burgu) aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 4.246 TL,1 adet 18 gram 22 ayar bilezik (üçlü burgu) aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 3.474 TL, 3 adet 15'er gram 22 ayar bilezik (ikili burgu) aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 8.685 TL, 2 adet 12'...
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların erkeğin zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde kendisinden alındığını, bozdurulduğunu ya da evden ayrılırken yanına almasına engel olunduğunu ispat yükü altındadır. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında 85,40 TL nispi harç alınmış, kuyumcu bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli raporda talep edilen ziynet ve paraların toplam değerinin 59.508,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı ziynet eşyalarının öncelikle aynen, aynen iadesi mümkün olmaz ise şimdilik 5.000,00 TL bedelinin iadesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından talep gibi önce aynen, aynen olmaz ise 5.000,00 TL'ye hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalının birinci talebi aynen iade olduğuna göre '' aynen iadesi '' istenen ziynet bedeli üzerinden nispi harç yatırılması icap eder. Aksi halde eksik harç ile dava görülmüş olur. Davacı tarafın ziynet ve paraların aynen iadesi talebi de bulunduğundan, nispi harcın tamamlanması gerekir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Mahkemece; hayatın olağan akışına ve Yargıtay kararlarına göre ziynet eşyalarının taşınabilir eşyalardan olduğu, kadının zilyetliğinde olduğuna dair karine bulunduğu, davacının karinenin aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepten fazlasına hükmedemez (HMK.m.26). Davacı, boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde düğünde takılan ve çeyiz eşyalarına ilişkin olarak değeri 4.000 TL olan eşyaların toplam bedelinin tahsilini istemiştir. Davacı vekili 30.05.2014 tarihli duruşmada ziynet eşyaları dışında kalan eşyalarını teslim aldıklarını belirterek, ziynete ilişkin taleplerinin 3.500 TL olduğunu ve bu bedel üzerinden karar verilmesi istediklerini beyan etmiştir. Mahkemece, aynen iadeye olmadığı takdirde değerleri toplamı 4.000 TL.'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Şakir'in Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2013/911 Esas 2014/1254 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı Şakir ile müvekkilinin diğer davalı Balı ile ikamet ettiklerini, müvekkilinin müşterek haneyi terk ederken ziynet ve ev eşyalarının davalıların zilyetliğinde kaldığını, talep etmesine rağmen iade edilmediğini belirterek dava dilekçesinde belirtilen ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000 TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş,20/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava değerini 30.848 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
Davalı erkeğin ziynet eşyası alacağı yönünden verilen karara karşı istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
Davalı erkeğin ziynet eşyası alacağı yönünden verilen karara karşı istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....