DELİLLER:Sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu, tanık beyanları, Bafra 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/439 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, boşanma sonrası ziynet eşyasının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi davasıdır....
DELİLLER:Sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu, tanık beyanları, Bafra 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/439 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, boşanma sonrası ziynet eşyasının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2019/127 ESAS, 2022/59 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekilince 2018/148 E. sayılı dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde tefrik olunan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi yönünden özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, müvekkiline düğünde takılan tüm ziynet ve takıların müvekkilinin istemi dışında davalı tarafından bozdurulduğunu, 22 gr 6 adet altın bilezik(ağaç kabuğu), osmanlı tuğrası altın kolye, tektaş yüzük ve beştaş yüzük, altın küpe, altın kol saati, gümüş erkek saati, 25 adet çeyrek, 10.000 TL takı parası, 2.000 Euro, düğünde takılanların...
almaya gittiğinde çok gergin bir ortamla karşılaştığından evden hızlıca çıktığını, takı setini soracak ve yanına alacak bir durum yaşayamadığını, davacının evden ayrılış sürecinin bizzat davalının annesi ve görgü sahibi tanığı tarafından çok net olarak izah edilmiş iken ziynet eşyalarının rızası dışında davalıda kaldığını ispat edemediği şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, takı seti haricindeki ziynet eşyaları ile yapılan katkı sebebiyle değer artış payı alacağı talebi yönünden; ilk derece mahkemesi kararının haksız olduğunu, dosyaya sunulu delil ve belgeler ile davacı ve davalı tanık beyanları karşısında ziynet eşyalarının davalının şirket hissesi satın alırken sermaye alımında kullandığı vakıasının ispat olduğunu, müvekkilinin takı seti haricindeki ziynet eşyalarının evliliğini ikinci yılında davalının ortak olduğu dershaneye sermaye olarak verildiğini, davalının orta olduğu dershaneye 50.000,00TL ödeme yaptığını, 50.000,00TL'lik bu ödemenin resmi kayıtlarda 20.000,00TL olarak...
Mahkemece; davacının bilirkişi raporunda gösterilen ziynet eşyalarını iki ayrı dilekçede verdiği, 6100 sayılı HMK gereğince ön inceleme aşamasına kadar tarafların karşı tarafın rızasına ihtiyaç duymadan serbestçe iddia ve savunmalarını genişletebilecekleri, nitekim davacı tarafın da bu yasal hakkını kullandığı, davacının bildirilen ziynet eşyalarının sahibi olduğu ancak bahse konu ziynet eşyaları evlilik döneminin başlarında bozdurulup harcandığından ve yeniden iade de edilmediğinden, davacının baba ocağına giderken bu ziynet eşyalarını yanında götüremediği, düğün merasiminde kadına takılan ziynet eşyasının teamül gereği kadına ait olduğu, şayet satılıp başka bir yatırıma yönlendirilmediyse bunların yeniden kadına iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 10 adet 22 ayar 250 gram burgulu bilezik, 1 adet 14 ayar 35 gram set takımı, 3 adet 14 ayar 12 gram 3 çift küpe, 5 adet 14 ayar 20 gram yüzük, 1 adet 22 ayar 30 gram 3'lü bileklik, 7 adet 22 ayar çeyrek altın, 5 adet 22 ayar...
Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu ispat yükü altındadır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde, müşterek konuta girmesini önlemek için davalının kapı kilidini değiştirdiğini, eve giremeyeceğini telefonla bildirdiğini, bunun üzerine annesinin evine gitmek zorunda kaldığını, düğünde takılan hiçbir takıyı almasına izin vermediğini iddia ettiği, dinlenen ve hükme esas alınan davacı tanııklarının beyanlarına göre ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurularak dükkan açıldığının belirtildiği, davalı tanıklarının ise dükkanın kredi ile açıldığını beyan ettikleri görülmektedir....
alacağı davasında davacının ziynet eşyasının varlığını ispat etmesinin yeterli sayılmadığını, ayrıca bunların kendisinde bulunmadığını da ispat etmesi gerektiğini, Yargıtay'a göre, normal şartlarda ziynet eşyasının kadının üzerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacının, ziynet eşyasının varlığını ve evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, yani götürülmesine engel olunup evde kaldığını ispat yükü altında olduğunu, eldeki davada ortada mevzuatın aradığı çerçevede delillerle ispat edilmiş olmadığı halde, mahkemenin görgüye ve bilgiye dayalı olmayan, olaylara dayalı ve zaman bildirimi içerecek şekilde ifade edilmeyip, üstelik bir düğüne dahi iştiraki olmayan ve davacının kendisine anlatıldığından hareketle beyan ettiğini ifade eden, diğeri ifadesine konu ettiği hususun vaki olduğu tarihte çok küçük yaşta olduğundan, velayeti annesinde bulunması nedeniyle hem anne hem kendi yararına olacağından hareketle tarafsız kalamayan küçüğün ifadesine dayandırılmış olmasının ispat...
Somut olayda mahkemece davacı kadın lehine 3.000 TL değerindeki takı parası alacağının kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince takı parası alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin takı parası alacağının kabulüne ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin, boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu hususlar gözden kaçırılarak ziynet alacağı yönünden harç alınmaksızın yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan sebeple, dava taraflarının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-4 ve 355. maddeleri gereğince esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ziynet alacağı yönünden tamamen kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
reddine karar verilmesi gerektiği, çeyiz ve ziynet eşyalarına ilişkin dava, boşanmanın fer'î niteliğinde olmayıp boşanma davası ile birlikte görülebileceği gibi, boşanma davasından ayrı da görülme imkanı bulunduğundan çeyiz eşya alacağı davasının tefrik edilmesine, ziynet alacağı davasının tefrik edilmemesine yönelik istinaf taleplerinin de yerinde görülmediği, kısmen kabulüne karar verilen ziynet alacağı davasının esası yönünden ise; kadının dava dilekçesinde ziynet eşyalarını cins, gram, ayar ve değerlerini ayrı ayrı belirtmeden 30.000,00 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunduğu, Mahkemece talebini somutlaştırması yönünde verilen kesin sürede 26.04.2018 tarihli dilekçesi ile talebini "4 adet 24 ayar 12'şer gram ikili burma bilezik, 2 adet 24 ayar 15'er gram kalın bilezik, küpe, kolye ve bileklikten oluşan 11,03 gram takı seti, 40 adet çeyrek altın, 8.000 TL nakit para" olarak somutlaştırdığı, öne sürülen iddia ve savunmalar, sunulan deliller ile tanık beyanlarına göre, kadının...