Davalı ..., davacının giderken ziynet eşyalarının tamamını götürdüğünü, kendisinin ziynet eşyalarını almadığını, davacı ile anlaşmalı olarak ayrıldıkları için kendisini abisine teslim ettiğini, davacıyı giyinik vaziyette götürüp teslim ettiklerini, davacının evden çıkmadan önce üzerinde 5 tane bileziğinin olduğunu, takı seti ve yüzüğünün üzerinde olduğunu, hatta altınları çıkarıp kendisine vermek istediğini, kendisinin de bunlar senin hakkın diyerek çantasına koymasını istediğini, gerdanlık ve diğer kıymetli eşyalarını çantasına koyduğunu belirtmiş, davalı ... ise; oğlunun ziynet eşyalarını davacının abisinin yanında verdiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının boşanma dosyalarında ziynet eşyaları ile ilgili bir beyanının bulunmadığı, davalı tanıkları ile davacının üzerinde ziynet eşyalarının olduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2022 NUMARASI : 2021/313 ESAS, 2022/132 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet alacağı KARAR : Van 2. Aile Mahkemesi 28/03/2022 Tarih, 2021/313 Esas, 2022/132 K....
Oysa, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-davalı kadının da mahkemeninde kabulünde olduğu üzere evin eşyalarına zarar verip, eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, davalı-davacı erkekte dava açmakta haklıdır. Bu durumda davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı-davalı kadının takı para alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar....
kaldığını, bileziklerin, çeyreklerin, kolye ve paraların müvekkiline verilmediğini, ziynet eşyaların kadına ait olmasına rağmen davalı tarafın vermeye yanaşmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi olmadığı takdirde hesaplanacak bedelin davalıdan tahsiline, hem müvekkilinin alacak haklarının hemde iyi niyetli üçüncü kişilerin korunması bakımından, davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullere ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Maddi Tazminat ve Ziynet (Takı) Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm evlilik nedeniyle uğranılan nişan giderlerine dayanan maddi tazminat ile ziynet (takı) eşyası alacağı istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.09.2011 (prş)...
Tüm dosya kapsamı ve istinaf talebi değerlendirildiğinde; davacı kadının talebi TMK.nun 226/1.maddesine dayalı kişisel eşya (ziynet eşyası) alacağı olup, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. Hukuk Dairesi 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. Hukuk Dairesi 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının müvekkilinin elinden rızası dışında alınarak bir kısmının davalı tarafından bozdurulduğunu, bir kısmının da davalıda kaldığını belirterek her biri 40 gram ağırlığında 6 adet adana burması bilezik, 90 adet çeyrek altın, 4 adet yarım altın, 2 adet cumhuriyet altını, 2 adet altın küpe, 3 adet altın yüzük, 1 adet altın künye ve 1 adet saatin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir....
Davacı vekili 26/09/2013 tarihli duruşmadaki beyanında, ev konusundaki taleplerinden vazgeçtiğini, ziynet eşyası taleplerini ise tekrar ettiklerini belirtmiştir. Davacı vekili 04/09/2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde ise; ziynet eşyası taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 57.018,00 TL olarak ıslah ettiklerini açıklamış ve ıslah harcını tamamlamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talebinin açık olmadığını, talebin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, dava konusu taşınmazın müvekkilin evlenmeden önce edindiği bir mal olduğunu, davacının tüm takı ve ziynet eşyalarını yurt dışındaki müşterek konuttan Türkiye'ye dönerken yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı vekili 21/11/2013 tarihli ıslaha cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının evlilik birliğinin devamı sırasında, davacı ve davalı tarafça birlikte bozdurularak, yeni açılan işyeri giderlerinin karşılanmasında kullanıldığını belirtmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2 adet çeyrek altın, 1 adet yüzük ve 36 gram ağırlığındaki bilezik yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi takı seti yönünden Ankara 19 Aile Mahkemesi aracılığıyla alınan raporun hükme esas alınmasının da hatalı olduğunu, davalı lehine vekalet ücreti takdirinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE Davanın konusu, ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve davalı eşi tarafından rızası hilafına kendisinden alındığını ispat yükü altındadır....
talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacının ziynet alacağı ve ev eşyası alacağına yönelik açtığı davaların ayrı ayrı reddine" karar verilmiştir....