"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların 04/07/2011 tarihinde resmi olarak evlendiklerini, müvekkilinin davalının fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddetine dayanamayarak boşanma davası açtığını, düğünde müvekkiline takılan takı ve hediyelerin bir kısmının davalı tarafça bozdurularak harcandığını, bir kısmının ise davalının müvekili darp etmesi neticesinde zorla müvekkilinden alındığını ileri sürerek; 11 adet burma bilezik, 4 adet düz bilezik, 1 adet 5 bir yerde (bir cumhuriyet, 2 yarım ve 2 çeyrek altın) ailelerinin ortak aldığı üçlü takı seti, bir adet cumhuriyet altını, 4 adet yarım altın, 16 adet çeyrek altın...
-K.sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 11/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, davalının davacıya düğünde takılan takıların yaşayacakları muhitin tekinsiz olduğunu ve ailesinde daha güvende olacağını öne sürerek düğünün hemen akabininde kendi ailesine emanet ettiğini, ayrıca düğünden sonra davacının kendi kazancıyla aldığı bir adet ziynet eşyasının da bulunduğunu, taraflar arasındaki geçimsizlikler nedeniyle tarafların boşanma aşamasına geldiğini ve müvekkilinin boşanma davasının açıldığı 21/03/2013 tarihinde ortak konuttan yanına sadece birkaç parça temel ihtiyaç eşyasını alarak evden ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini, sunmuş oldukları kamera kayıtları ve fotoğraflarda görülen müvekkiline ait olan tüm ziynet eşyalarının ve düğün sonrası takılarının ve takı paralarının müvekkiline iadesi ve teslimine, mümkün olmadığı takdirde bedeline karşılık olarak ileri de arttırılmak üzere şimdilik 15.000,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür. O halde mahkemece davalıdan ziynetlerin iade edilmemek üzere alındığına ve ayrıca davacıya teslim edilen eşya alımında da kullanıldığına ilişkin delilleri sorulup toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarda (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA ve Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının kısmen reddi, ziynetlerin dava tarihi itibarıyla değerlerinin belirlenmesi, kusur belirlemesi, yoksuluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi ile erkek yararına hükmolunan tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminat miktarı, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar, ziynet alacağı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.09.2018 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... Akkuyruk vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ve vekili gelmedi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Ziynetler ve takı parasına yönelik dava açısından temyiz peşin harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Ziynet ve takı parası değerleri toplamı üzerinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3.maddesinde gösterilen usul uygulanarak temyiz peşin harcı tamamlatılmalıdır. (492 sayılı Harçlar Kanunu ve bu kanuna ekli 1 sayılı tarife III/e bendi) 2-İncelenmesine gerek duyulan Ortaca Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/267 esas-425 karar sayılı dosyasının temin edilerek evraka eklenmesi gereklidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2010 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın ziynetleri ve takı paraları nedeniyle 5.000 TL.maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece istek aşılarak toplamda 5.900 TL.ziynet ve takı bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Mahkemece bu istem yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. .../.. 4-Davalı-karşı davacı kadının husumet nedeniyle reddine karar verilen ziynet eşyası alacağı ile, reddedilen takı parası alacağı talebi yönünden, kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı erkek yararına reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Ziynet Eşyasının İadesi ... ile ... mirasçıları; ... ve ... aralarındaki katkı payı alacağı ve ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair.... Aile Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 981/1617 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılardan Halime Işık vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 2052 ada 33 parsel sayılı taşınmaza vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak 15.000,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline ve vekil edenine ait ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ...'in mirasçılarından dahili davalı ......
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilini istemediğini söylemesi üzerine müvekkilinin ailesinin davalının ısrarları üzerine müvekkilini müşterek haneden götürmek zorunda kaldıklarını, müşterek haneden ayrılırken hiçbir eşyasının alınmadığını, 04/05/2016 tarihinde ziynet eşyaları dışındaki eşyaların müvekkiline teslim edildiğini ancak ziynet eşyaları ile 2.500,00 TL takı parasının teslim edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 2.500,00 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, dava değerini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL olarak bildirmiş, cevaba cevap dilekçesinde ayrılmadan kısa bir süre önce davalının altınları müvekkilinden zorla alarak banka kasasına koyduğunu söylediğini...