talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2013 NUMARASI : 2011/27-2013/441 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkiline ait ziynet ve çeyiz eşyasının davalıda kaldığını ileri sürerek, liste halinde saydıkları ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi olmadığı taktirde ıslah ile artırılmış olarak toplam 37.583 TL ziynet, 9.419,50 TL çeyiz eşyası bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının kendisine karşı müessir fiilde bulunduğunu, ortak yaşamı sürdürmesi mümkün olmayan müvekkilinin babasının evine döndüğünü, davalının evliliğin hemen ertesinde ziynet eşyalarını aldığını, geriye vermediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep etmiştir....
Alınan tanık beyanları kapsamında 70 adet çeyrek altının düğünün hemen akabinde düğün masrafları için davalının ablasına verildiği, bununla mobilya ve düğün salonu masraflarının ödendiği sabittir. Davalı erkek, kadının bu takıları rıza ile ve geri iade etmemek üzere verdiğini ispatlamakla yükümlü iken davacı kadının rıza ile ve geri iade etmemek üzere verdiğini ispatlayamamıştır. Düğünde takılan 10 bilezikten bir tanesinin alınan tanık beyanı kapsamında davacı kadın tarafından bizzat bozdurularak davalıya hediye alındığı sabittir. Delil olarak dayanılan boşanma dosyası ve incelemeye konu dava dosyası kapsamında toplanan deliller, alınan tanık beyanları ve bilirkişi raporu doğrultusunda düğünde takılan bileziklerin ve çeyrek altınların bozdurulduğu sabittir. Davalı erkek bu altınları kadının rızası ile ve geri iade etmemek üzere verdiğini ispatlayamamış olmakla kadının rıza ile bozdurduğu sabit olan 1 bilezik dışında düğünde takılan 9 adet bileziğin kadına iadesi gerekir....
Somut olayda, davacının, evlilik birliğinin kurulması ve devamı amacıyla davalıya bağışladığı ziynet eşyasının iadesi isteminde bulunduğu, davacı tarafından davalı aleyhine açılan boşanma ve davalı tarafından davacı aleyhine açılan ziynet eşyasının iadesine ilişkin davaların halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunmaktadır. Davacı tarafından davalıya hibe edilen ziynet eşyasının iadesinin istendiği, bu isteğin aile yükümlülüklerine uymama sebebine dayandırıldığı görülmektedir. Buna göre, ziynet eşyasının iadesi sorunu, aile işlerinden doğmuş bir sorundur. (4787 S.K. 4. m.) O halde, dava Aile Mahkemelerinde görülmelidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Denizli 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı kadın dava dilekçesi ve ziynete ilişkin açıklama dilekçesinde, düğünde takılan ziynet ve takı parasının davalı erkeğin ailesi tarafından alındığını, davacıya verilmediğini iddia ederek 2 tane 22 ayar toplam 50 gram kalın bilezik,(50x140=5.600,00), 5 tane 22 ayar toplam 150 gram burma bilezik,(150x140=21.000,00), 1 adet 22 ayar toplam 55 gramlık takı seti ve künye,(55x140=7.700,00), 10 adet çeyrek altın (10x263,00=2.630,00), 8.000,00 TL nakit takı parası talep etmiş, kadın vekili son celsedeki beyanında ziynet ve takı parasının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 44.930,00 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek kadının evi terk ederken takıları aldığını, takıların davalıda olmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesince ziynet davası kısmen kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı koca vekili 28.06.2011 tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü boşanma davası ve kadının bağımsız nafaka davası yönünden, davalı-davacı kadın vekili ise 22.06.2011 tarihli temyiz dilekçesiyle hükmü ziynet eşyası ve takı parası yönünden temyiz etmiştir....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü davacı kadındadır. Somut olayda, davacı kadın 31.07.2014 tarihinde açtığı boşanma davası ile birlikte ziynet alacağını talep etmiş, mahkemece ziynet alacağı önünden dosyanın tefrikine karar verilmiştir....
Kural olarak evlilik nedeniyle edinilmiş takı ve ziynet eşyalarının kadına ait olduğu kabul edilir. Bu ziynetlerin iade edilmemek üzere kocaya verildiği kanıtlanmış olmadıkça, aynen veya bedelinin iadesi esastır. Davalı koca cevap dilekçesinde düğünde takılan ziynetlerin ortak kasada bulunduğunu, bunların iadesinin gerekmediğini belirtmiştir. Mahkemece görevlendirilen bilirkişi düğün cd ve fotoğraflarını inceleyerek ziynetleri tespit etmiştir. Buna rağmen mahkemece kadının ziynet talebi, subut bulmadığından bahisle reddedilmiştir. Davacının ispat ettiği ziynet talebinin kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyasının Alacağı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 20.01.2016 DURUŞMA İSTEMLİDİR. K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyasının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...