Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Dosya incelendiğinde; boşanma davasından tefrik edilerek oluşturulan eldeki davada; davacı kadın ziynetlerine ve takı parasına düğünden sonra davalı ve ailesi tarafından el konulduğunu iddia etmiş, davalı erkek cevap dilekçesinde davacının ziynet eşyalarından hiçbirini davalıya vermediğini, ziynetlerin davalıda olduğunu savunmuştur. Somut olayda, ziynetlerin ve takı parasının davalı erkek tarafından alındığı veya kullanıldığını veyahut kocada kaldığını ispat yükü davacı kadındadır....

Davalı vekili, cevap dilekçesinde; senedin zorla imzalatıldığını, eşyaların teslim edilmediğini, 5 adet bilezikten 4 adeti ile altın takı setinin davacının ailesine verildiğini, 1 adet bilezik, saat ve altın künyeleri davacının yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; künyelerin, saatin ve 1 tane bileziğin davacının üzerinde olduğu, 4 bilezik ve 2 takı setinin davacının rızasıyla, düğün masrafları için satıldığı, eşyalardan sadece mutfak eşyalarının davacı tarafından getirildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, ziynet eşyası talebinin reddine, mutfak eşyası bedeli olan 50 TL' nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava; ziynet ve çeyiz eşya bedeli istemine ilişkindir....

    Tam kusurlu bulunan erkek lehine tazminata hükmedilmemiş olması usul ve yasaya uygundur. Davacı karşı davalı kadının reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik açık bir istinaf talebi bulunmamaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacı karşı davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı karşı davacı erkeğin ziynet eşyası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; "düğünde geline takılan ziynet eşyaları ve paralar ve kişisel kullanımına yarayan eşyalar kişisel maldır. Eşler kişisel malın iadesini her zaman isteyebilirler....

    davacının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma davasına ilişkin gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde düzeltilmesine, davacının maddî ve manevî tazminat talebine dair bendin kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; kadın yararına 5.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline, davacının sair istinaf itirazlarının esastan reddine, ziynet eşyası alacağı talepli davada verilen karara dair davacının istinaf başvurusnun kısmen kabulü ile; gerekçesinin düzeltilmesine, ziynet eşyası alacağı davasında verilen karara dair davacının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....

      Alacaklı tarafından, Kastamonu Aile Mahkemesi 2018/445 Esas, 2019/359 Karar sayılı ilamında hüküm altına alınan ziynet eşyaları bedelinin yasal faizi, ziynet eşyaları yönünden verilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte tahsili amacıyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun ilamın kesinleşmediğinden bahisle icra emrinin iptalini talep ettiği görülmüştür. Kastamonu Aile Mahkemesi 2018/445 Esas, 2019/359 Karar sayılı ilamında; tarafların boşanmalarına karar verildiği ve aynı ilamda ziynet eşyası iadesi davasının kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde 39.468,00 TL'nin davalı T1 alınıp, davacı T3 verilmesine hükmedilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde sadece ziynet alacağı değil, aynı zamanda vekalet ücreti alacağının da takibe konu yapıldığını belirtmiş ise de, takibe konu yapılan 4.691,48 TL vekalet ücretinin hükümde ziynet eşyası yönünden verildiği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; için belirlenen 24.10.2016 günü duruşma temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. .... geldi. Karşı taraf davalı-karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        Gelme sebebim de talep edildiği gibi ortada bir ziynet eşyasının olmadığını söylemektir. Boşanma davasındaki beyanlarımda da izah ettiğim şekilde davacının babası benden sadece başlık parası aldı. Düğünde ziynet eşyası takılmadı. Zaten kırsal kesimde yaşıyoruz ve düğünümüzde orada yapılmıştı. Kız tarafından hiç altın takılmamıştı. Ben de altın yerine davacının babasına başlık parası ödemiştim. Sadece benim babam 5 tane Cumhuriyet altını takmıştı. Bu altınları da davalı benim bilgim dışında babama verip bozdurmasını ve parasını da kendi babasına eksik kalan başlık parası için göndermesini istemiş. Babam da altınları bozdurup, parasını davacının babasına göndermiş" şeklinde beyanda bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali-Ziynet Eşyası ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, ziynet eşyası alacağı ve başlık parası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının takıların iadesine yönelik bağıştan rücu sebebine dayalı tazminat talebi ile davalı tarafa ödendiği belirtilen başlık parasından kaynaklanan alacak talebi, boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında bulunmayıp, Borçlar Hukukundan kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında res'en gözetilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası ve Takı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı, takı alacağı, tazminatlar sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.04.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... Duman vekili Av. ... geldi. Gelenleri konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı erkekten kaynaklı bu eylem davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Açıklanan sebeple davacı kadın lehine uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken bu isteğin reddi doğru olmamıştır. 4-Davacı kadın ayrıca dava dilekçesinde gösterdiği ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ziynet eşyalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Düğünde takılan ziynet eşyası ve takı paraları hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına ait sayılır....

              UYAP Entegrasyonu