harçtan peşin alınan 307,07TL harcın mahsubu ile 919,09TL daha harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, e) Davacı kadın tarafından ziynet alacağı ve katılma alacağı davası için yapılan 1.324,03TL harç, 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 157,80TL posta gideri, 67,40TL dosya gönderme masrafı, 39,60TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.588,83TL yargılama giderinden, kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.075,03TL yargılama giderinin davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, 513,80TL yargılama giderinin davacı kadın üzerinde bırakılmasına, f) Davalı erkek tarafından katılma alacağı ve ziynet alacağı davası yapılan 275,50TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 54,67TL yargılama giderinin davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine, 220,83TL yargılama giderinin davalı erkek üzerinde bırakılmasına, g) Davacı kadın, katılma alacağı ve ziynet alacağı davasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince...
GEREKÇE: Dava; ziynet eşyası ve nakit alacağı talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hükmün sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak kanun yoluna başvurulması ve kararın kaldırılması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına kararın kaldırılması sebebi olur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2014 NUMARASI : 2013/184-2014/489 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ayrı yaşamak istediğini söyleyerek müvekkili davacıyı 11.06.2012 tarihinde baba evine bıraktığını, bunun üzerine müvekkili davacının boşanma davası açtığını ve davanın halen derdest olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarından sadece günlük kullanım için olan 1 adet boncuklu takı seti, 6 adet bilezik ve 1 adet pırlanta takı setinin müvekkiline bırakıldığını, geri kalan tüm ziynet eşyalarına, altınlara ve paralara davalı tarafça el konulduğunu ve bir daha müvekkiline verilmediğini, yine müvekkilinin çeyiz eşyası olan yatak odası...
davacı evden ayrıldığında kendisine verilmediğini, ziynet eşyası ve paraların aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının kısmen reddi, ziynetlerin dava tarihi itibarıyla değerlerinin belirlenmesi, kusur belirlemesi, yoksuluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi ile erkek yararına hükmolunan tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminat miktarı, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar, ziynet alacağı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.09.2018 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... Akkuyruk vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ve vekili gelmedi....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Karasu 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/99 E.- 2020/232 K. sayılı ilamına karşı; 1- Davalı/k.davacı erkek tarafından boşanma ve fer'ileri yönünden yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca tüm yönlerden ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı/k.davacı erkeğin ziynet eşyası alacağı yönünden verilen karara karşı istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının ziynet eşyası alacağına ilişkin kurulan (6) nolu ve fer'ilerine ilişkin (11, 13 ve 14) nolu bentlerinin KALDIRILMASINA ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre: -Davacı/k.davalı kadının ziynet eşyası alacağı talebinin Kısmen Kabulü ile, 10 adet tam altın mehir alacağı bedeli olarak 10.760 TL'nin davalı/k.davacı erkekten alınarak davalı/k.davacı kadına verilmesine, bileziklere yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacı/k.davalı adli yardımdan yararlandığından başlangıçta alınmayan ve kabul...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Ziynetler ve takı parasına yönelik dava açısından temyiz peşin harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Ziynet ve takı parası değerleri toplamı üzerinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3.maddesinde gösterilen usul uygulanarak temyiz peşin harcı tamamlatılmalıdır. (492 sayılı Harçlar Kanunu ve bu kanuna ekli 1 sayılı tarife III/e bendi) 2-İncelenmesine gerek duyulan Ortaca Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/267 esas-425 karar sayılı dosyasının temin edilerek evraka eklenmesi gereklidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2010 (Pzt.)...
Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür"....
Dava, ziynet eşyası alacağından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş, hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kayınpederi olduğunu, düğünde takılan takı ve paraların tamamının onayı dahi alınmadan davalıya emaneten teslim edildiğini, sonrasında iade edilmediğini, davalının, takı ve paraların akıbeti ile ilgili sorulduğunda davacı ve eşi adına daire aldığını söylediğini, tapunun adına yapılmadığını iddia ederek, düğünde takılan para ve takıların miktarının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı, iddiaların gerçeği yansıtmadığını takıların davacıda olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, reddedilen ziynet eşyası alacağı ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarları, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmanın eki niteliğinde olmayan alacak talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkek, düğün salonu parası ve düğünden sonra oturulmak üzere kiralanan...