Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik tasarruf özgürlüğüne yönelik saldırılara el atmanın önlenmesi davası ile karşı koyabileceği gibi istihkak davası ile de karşı koyabilir. Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Dava konusu eşyaların mevcut olduğu tespit edilmiş ise uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayandığından olayda zamanaşımı söz konusu olamaz....

    dayanarak, önce red daha sonra kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını, kaldı ki, davacı dava dilekçesinin netice-i talep bölümünde ziynet eşyası ve çeyiz eşyası yönünden bir talepte bulunmadığını, netice-i talep kısmında talep edilmeyen alacak kalemleri hakkında hüküm tesis edilmesi de hukuken mümkün olmadığını, cevaba cevap dilekçesi ile yapılan iddianın genişletilmesine de muvafakatlerinin olmamasına rağmen, mahkemece bu husus nazara alınmadığını, bu nedenle dolayı, çeyiz eşyası ve ziynet eşyası yönünden de mesnetsiz davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin haksız ve yersiz olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasıyla talepleri doğrultusunda davanın çeyiz eşyası ve ziynet eşyası yönünden de tamamen reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine davalıların tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; düğün eşyası hibe senedinde yazılı olan ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün değilse bedellerinin iadesi ve adı geçen senette yazılı bulunan mihri müeccel bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Harç makbuzunun incelenmesi neticesinde; dava değeri olarak 14.700,00 TL gösterildiği ve bu miktar üzerinden başvurma ve nisbi harcının davacıdan tahsil edildiği görülmüştür. Mahkemece, toplam değeri 7.285,00 TL olarak belirlenen eşyaların davacıya aidiyetine, 11.770,50 TL değerindeki 4 tane bileziğin aynen iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline, 1.770,00 TL mihri müeccel bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olduğu açıktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Mal Rejimi Tasfiyesi-Takı Parasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynetler, ev eşyası, düğünde takılan para ve mal rejimi tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesiyle birlikte alınan başvurma harcı bu dilekçede yer alan bütün istemleri kapsar. Davalı-davacı kadının boşanma davasının eki niteliğinde olmayan ziynet, ev eşyası, düğünde takılan nakit para, müşterek konuta katkısı karşılığı tazminat istemine ilişkin istemler nispi harca tabidir....

        Olayımıza gelince; dava kişisel malların iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile Mahkemesinde görülmesi zorunludur. Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde, bağımsız Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükümlerine göre Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, davacının ziynet eşyası alacağı ve ev eşyası alacağı davalarına yönelik tarafların sulh olmaları ve talepleri doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          Eldeki davada davacı taraf, çeyiz ve ev eşyalarına ilişkin iddiası bakımından tanık deliline dayanmıştır.Bu kapsamda, dinlenen davacı tanıkları (davacının babası ve halası) beyanlarında davacının evlenirken çok sayıda çeyiz ve ev eşyası getirdiğini ifade etmişlerdir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. O halde, tanıkların sözlerine değer vermek gerekir. Bunun yanında, yöresel örf ve adetlere göre de evlenen kadının hiçbir çeyiz eşyası olmaması hayatın olağan akışına aykırıdır....

            İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı-davalı vekili dava ve cevaba cevap ile birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; ziynet eşyası olarak 22 ayar 21 gramlık 2 adet bileziğin davalı-davacı tarafından bozdurularak bu bileziklerin bedeli ile Kayseri İli Melikgazi İlçesi Kanlıyurt Mevkiinde bulunan 1251 Ada 67 Parsel 10 No'lu bağımsız bölümü satın aldığı ve üzerine tescil ettiği bu konuya ilişkin Fethiye Aile Mahkemesinin 2019/503 Esas sayılı dosyasının açıldığı, söz konusu ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde 9.534,00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2010/289 Esas-2012/1039 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkilin 30.10.1992 tarihli çeyiz listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarını evlenirken beraberinde getirdiğini, müvekkilin hiçbir kişisel eşyasını almadan müşterek haneden ayrıldığını, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, ayrıca evlilik birliği devam ederken davalı ile birlikte bir kısım ev eşyası aldıklarını ileri sürerek, ziynet ve çeyiz eşyalarının tamamı ile evlilik birliği içinde edinilen ev eşyalarının yarı bedeli olan 10.000 TL(ıslahla13.648,00 TL) 'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              , kararın kesinleşmesiyle her ay iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline, müvekkili için her ay 1.000,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesiyle birlikte her ay yoksulluk nafakası olarak davalıdan tahsiline, düğünde takılan 4 adet bilezik 32 adet çeyrek altın 1 adet saat ve 1 adet küpeden ibaret takılan ziynet eşyasının iadesine, iadesi mümkün değilse bedelinin yasal faizi ile birlikte müvekkile verilmek üzere davalıdan tahsiline, müvekkilinin çeyiz olarak aldığı ev eşyasının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin müvekkiline ödenmek üzere davalıdan tahsilini, müvekkili için davalı aleyhine 10.000,00 TL maddi tazminat, müvekkili için, davalı aleyhine 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini Mahkememizden dava ve talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu