WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen sayı ve nitelikte ziynet eşyasının olmadığını; ziynet eşyalarını, davacının evden ayrılırken götürdüğünü; çeyiz eşyasının olmadığını, eşyaların eskimiş olduğunu, davacının isteği üzerine müvekkil tarafından yenilendiğini; müvekkilinin, davacıya şiddet uygulamadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanlarında, tanıkların; ziynet eşyaları ve ev eşyalarına yönelik bilgilerinin olmadığını beyan ettikleri; bu şekilde, davacı tarafın iddialarını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

    Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır. Somut olayda, davacı tarafça dosyaya sunulan çeyiz senedinde, ziynet eşyalarının nitelik ve adet belirtilmeksizin yalnızca "3.000.000.000 (3.000 TL) değerinde ziynet eşyası" olarak belirtildiği mahkemece de hüküm kısmında yalnızca "ziynet eşyasının iadesi" şeklinde hüküm kurulduğu iadesine karar verilen ziynet eşyalarının gram ve ayarlarının gösterilmediği anlaşılmaktadır. Karar bu hali ile açık ve infaza elverişli değildir....

      Dava; ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili davasıdır. Somut olayda; mahkemenin karar gerekçesinde dava konusu edilen bileziklerin ev alınırken geri yapılmak şartı ile bozdurulduğu fakat daha sonrasında yapılmadığı belirtilmiş olmakla, bileziklerin ev alımında bozdurulduğu bu bozdurulmanın tarafların rızası dahilinde olduğu ancak tarafların ayrıca mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarının da bulunduğu ve bu dosyanın halen derdest olduğu, ziynetlerin hem bu dosyada hem de mal rejiminin tasfiyesine yönelik dosyada talep edilip tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek adına bilezikler için davacının kişisel malı olan ziynetlerin bozdurulmak sureti ile edinilmiş mala katkı yapıldığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek sözkonusu ziynet eşyaları yönünden iş bu dava dosyası kapsamında değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

      Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,davalı tanıklarından davalının kardeşi ...’ün bir kısım ziynet eşyalarının bozdurulmasına rağmen bir kısmının davacı uhdesinde bulunduğu yönündeki beyanı da dikkate alınmak suretiyle davacının uhdesinde bulunan ve bozdurulan ziynet eşyalarının tespit edilmesi, davacı uhdesinde bulunan ziynet eşyaları yönünden davanın reddi gerektiğinin gözetilmesi, davacının ev eşyalarına yönelik talebi bakımından davacının kız kardeşi Sevim’e yapılan teslimin usulüne uygun bir teslim olarak kabul edilemeyeceği ve davacının ev eşyaları talebi yönünden aynen iade veya bedelinin talep edildiği de dikkate alınmak suretiyle aynen iade veya bedeline hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmesi,yine davacının ziynet ve ev eşyaları talebi yönünden dosyaya sunulan 04.05.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinin dikkate alınması suretiyle hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde...

        belirterek tarafların boşanmalarına ve müvekkiline ait ziynet-çeyiz eşyalarının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sayılı dosyalarında altın bedelinin 19.544,00 TL, eşya bedelinin ise 4335 TL olarak belirlendiğini, eşyanın 3000 TL lik kısmının ziynet eşyasının da 12.000 TL lik kısmının bu dosyada hüküm altına alınıp kesinleştiğini açıklayarak kalan 7554 TL altın bedeli ve 1335 TL eşya bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunmuş, davanın mal rejiminin tasfiyesi davası olduğunu, tarafların halen evli iken mal rejimi davasının görülmesine olanak bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet ve kişisel eşya iade istemine ilişkindir....

          Aile Mahkemesinin 2017/959 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın esastan reddine karar verilmesini ve çocuğa takılan altınların 1/2'sinin aynen iadesi, olmadığı taktirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bedelinin davacıdan tahsiline ve bunun için harç yatırmak üzere taraflara da süre verilmesini talep etmiştir. Ev eşyaları ve müşterek çocuğa takılan altınlar yönünden tefrik kararı verilmiştir....

          ziynet eşyaları yönünden 38.400,00 TL'nin, çeyiz ve şahsi eşyalar yönünden 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1) Dava; ziynet ve ev eşyalarının bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle müstakil Aile Mahkemesi bulunan yerlerde müstakil Aile Mahkemesinde, müstakil Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekmektedir....

              kişisel eşyaların aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise tespit edilecek bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu