KARŞI OY Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık ziynet eşyalarının davalı kocada kalıp kalmadığı,davacının bu hususu kanıtlayıp kanıtlayamadığı,bunun sonucuna göre davacıya yemin delilinin hatırlatılıp hatırlatılamayacağıdır. Mahkeme ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Özel Daire ziynetlerin davalıda kaldığının ispatlanamadığını belirtip kararı bozmuştur....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; tarafların başlangıçta davalının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, daha sonra davacı ayrı eve çıkmak isteyince davacının ziynet eşyalarının bozdurularak ev eşyalarının alındığını, ziynet eşyalarının ayrı ev açılması sırasında davacının rızasıyla satılarak paraya çevrildiğini ve ev eşyalarının alındığını, ev eşyalarının davacıya tesliminin her zaman mümkün olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 15/02/2021 tarihli "işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesi" talepli dilekçesinde özetle; düğünde takılan takılar ve paraya yönelik dava değerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.000,00 TL olarak açıklamış ve belirtilen dava değeri üzerinden peşin nispi harcı yatırmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "... Ev eşyalarının düğünde takılan paralarla alındığı, davanın ispatlanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Ancak; mahkemece, hem ziynet eşyalarının hem de ev eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilmekle mükerrer tahsilata sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece; tarafların beyan ve savunmaları birlikte değerlendirilerek; ziynet eşyaları ile karşılandığı belirlenen ev eşyaları yönünden mükerrer tahsilata sebebiyet verilmeyecek şekilde karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile hem ziynet bedeline hem de ziynet karşılığı alınan ev eşyası bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur....
Bu nedenle davacı tarafça davalı ...’a yemin teklif edildiğinden, bu davalıya da yemin yöneltilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davalı ... savunmasında 3 adet bileziğin tarafların sosyal güvencesi olmaması nedeniyle davacının rızası ile doğum masrafları için bozdurulduğunu kabul etmiştir. Ancak bu ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup geri verilmemek kaydı ile harcandığı hususu kanıtlamadığından davalı bu ziynetleri iade ve tazminle yükümlüdür.Bu nedenle üç adet bilezik yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; Mahkemece, 2.154 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Somut olayda; davacı kadın düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurularak kamyon alındığını ve iade edilmediğini ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek eş tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkek eşin boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının ziynet alacağı davasına yönelik temyizinin inclenmesine gelince; Dava konusu ziynet eşyalarının 2009 yılında davacı kadın eş ve ailesi tarafından kendi rızaları ile ve iade edilmemek üzere davacı erkek eşe iade edildiğinin anlaşılmasına göre ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin boşanma ve mal paylaşımına ilişkin ilamının takibe konduğu,ilamda tarafların boşanmalarına,ziynet alacağı davası yönünden davanın kısmen kabulü ile ilamda miktar ve bedeli belirtilen ziynet eşyalarının mümkün ise davalı tarafından aynen davacıya iadesine mümkün değil ise bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,eşya alacağına dayalı davanın kısmen kabulü ile ilamda niteliği ve değeri belirtilen ev ve çeyiz eşyalarının mümkün ise aynen mümkün değil ise bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedildiği, takipte ise ziynet in ve eşyanın değerlerinin istendiği aynen teslime yönelik bir talebin olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 16.637.22 Tl alacak yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı istinaf etmektedir....
Limited Şirketine ait dükkanın kasasında muhafaza edildiğini, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle davalı ile anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini, bu nedenle davalının ziynet eşyalarını kendisine teslim edeceğini bildirdiğini, ancak boşanma davasının çekişmeli hale dönüşmesi nedeniyle davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ziynet eşyalarının bedelinden şimdilik 5.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir, Davalı; davacının ... plaka sayılı aracı almak için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, aracın vergi ve sigorta poliçe bedeli dahil olmak üzere 1.750 TL'ye satın alındığını, davacıya ait ziynet eşyalarının 1.400 TL'ye bozdurulması nedeniyle geriye kalan 350 TL'yi kendisinin ödediğini, yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre ziynet eşyalarının kolayca taşınabilen eşyalardan olduğunu, bu nedenle ziynet eşyalarının kendisinde kaldığı yönündeki iddiasını...
Davalı; tarafların düğünlerinde takılan tüm ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiğini, davalının hiçbir tasarrufunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı kadının ziynet eşyalarının götürülmesini engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden de götürme fırsatını elde edemediği ya da evden ayrılışının olağan bir biçimde olmayıp, kavga, kovulma gibi olağan dışı biçimde olduğunu iddia ve ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir kısım ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 32.914, 70 TL bedele hükmedilmiştir. Hüküm altına alınan ziynet eşyalarının her birinin değerinin karar yerinde ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Bu husus gözetilmeden, infazda tereddüt yaratacak şekilde ziynetlerin toplam bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacı-karşı davalı kadın düğünde takılan 7.000 TL paranın tahsilini talep etmiştir. Düğünde takılan takı paraları ve ziynet eşyaları, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa kadına ait sayılır....