Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki; davacının ziynet eşyalarının tüp bebek tedavisinde kullanılması da davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece; ziynetlerin kadının elinden alındığı, bir daha iade edilmediği ve tüp bebek tedavisinde kullanılsa dahi ziynet eşyalarının kadına ait olduğu ve davalının sorumlu bulunduğu görülmekle; davacıya ait olup da davalıda kaldığı belirlenen ziynet eşyalarının tespiti yapılarak, tespit edilen ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise nakden belirlenecek olan bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/276 ESAS-2021/581 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlendiğinde takılan ziynetlerin tamamını karşı tarafın peyder pey elinden alarak sattığını, yani ziynet eşyalarının tamamının kendisinden alındığını, düğünde kendisine 20 tane Adana burması bilezik, 7 tane ince bilezik, 2 tane 22 ayar bileklikli kalın set, 3 adet kolye ve 7 adet yüzüğün ziynet eşyası olarak takıldığını, buna ilişkin düğün fotoğraflarını ibraz ettiğini bildirerek düğünde takılan ziynet eşyalarının değerinin tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    , mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesini ve müvekkili ait kişisel eşyaların iadesini talep ederek karşı dava açmıştır....

    Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanmasıdır. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir....

      Somut olayda davacının ıslah dilekçesindeki talebi davaya konu ziynet eşyalarının ve paranın aynen iadesi, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değerinin davalıdan tahsili ve ayrıca düğünde takılan 1.700 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talebine ilişkindir.Davacının ıslah dilekçesindeki talebi dava konusu ziynet eşyalarının fiili ödeme yani infaz tarihindeki bedelinin tahsiline ilişkin olup, aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde İİK m. 24 gereğince işlem yapılacağının tabii bulunmasına ve bu nedenle terditli olan ikinci talep olan ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değerinin tahsilinin talep etmesinde davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davacının aynen iade talebi gözetilerek ziynet eşyalarının aynen iadesine ve düğünde takılan 1.700 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece...

      Davacının dava dilekçesinde, ziynet eşyalarının aynen iadesini talep edip, etmediğini hususunun belli olmadığı, eğer davacı ziynet eşyalarının aynen iadesini talep ediyor ise aynı zamanda ziynet eşyalarıyla ev eşyalarının ve aracın alımına katkıda bulunduğunu beyan ettiğinden ziynet eşyalarının aynen iadesini mi yoksa aracın ve ev eşyalarının alımına katkıdan bulunduğundan dolayı değer artış payı alacağı mı istediğinin açıklattırılması gerektiği, Dava dilekçesinde birden fazla alacak kalemi talep edilmesine rağmen her alacak kalemi ile ilgili ne kadar talepte bulunulduğunun açıklattırılmadığı, Davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının bir kısmı ile ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğunu beyan etmesine rağmen hangi ev eşyaları ilgili talepte bulunduğunun açıklattırılmadığı, Yine davacı ziynet eşyalarının bir kısmı ile aracın, bir kısmı ile de ev eşyalarının alımına katkıda bulunduğunu iddia etmesine rağmen araç ve ev eşyaları için ne kadar katkıda bulunduğunun açıklattırılmadığı...

      Mahkemece hüküm altına alınan ziynet eşyalarının kararın hüküm fıkrasında cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların infazda güçlük çıkarmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarının toplu değerleri gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, kabul edilen ziynetler yönünden ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden, diğer kısım için ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, tüm ziynetlere dava tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.12.2015 (Çrş.)...

        Mahkemece, ziynet eşyalarının 8.000 TL.sinin davalı eş Sezer'den tahsiline, ev eşyalarının talep edilen bedeli olan 2.000 TL.'nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı eş Sezer hesabına geçen 8.000 TL.lik ziynet eşyası bedelinden davalı kayınpeder (...)'in sorumluluğu cihetine gidilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet eşyaları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Ziynet eşyalarının miktar ve nitelikleri hakkında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının 5.4.2004 tarihli cevap dilekçesindeki beyanı ve toplanan delillere göre davacının ziynet eşyalarına yönelik davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.11.2006 (Pzt.)...

            Aile Mahkemesi 2013/333 Esas 2013/1174 karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, 14.07.2009 tarihli senet ile davacıya ait olan dava konusu ziynet ve çeyizlerin davalı tarafa teslim edildiğini, davacıya ailesi ve yakınları tarafından düğünde takılan ziynet eşyaları ile senette davalı nezdinde kalan söz konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının davacıya geri iade edilmediğini ileri sürerek bahsi geçen ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 21.250,00 TL'nin dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; yurt dışında ikamet ettiğini, ziynet ve çeyiz eşyalarının davacının uhdesinde olduğunu, altınları görmediği gibi uhdesine geçmediğini, davacının müvekkilinin ailesinin evine gelin gittiğini ileri sürdüğünü, kabul anlamı taşımamak kaydı ile eşyalar kalmış ise o evde kalmış olabileceğini, çeyiz senedinin içeriğini kabul etmediğini savunarak...

              UYAP Entegrasyonu