Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...

    Dava, nişan ve evlilik sırasında davacı kadına takılan ve davalı kocada kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Davacı kadın; kendisine bağışlanmış olan ziynet eşyalarının davalı kocanın ortağı olduğu kuyumcu dükkanında bulunan kasada saklandığını, boşanma davası açılmadan önce davalı kocanın ziynet eşyalarını teslim edeceğini bildirdiğini, ancak sonrasında davalının ziynet eşyalarını teslim etmediğini ileri sürmüştür. Davalı koca ise, ziynet eşyalarının evlilik sırasında davacı kadın adına alınan araç için bozdurulduğunu savunmuştur. Taraflar arasında, nişan ve evlilik sırasında takılan ziynet eşyalarının miktar ve niteliği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel ev eşyası-takı alacağı davasına dair karar davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, eşya ve ziynetlerin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından hükmün esastan bozulması için ve davalı vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, düğünle birlikte getirilen ev eşyalarının evde kaldığını, ziynetlerin ise bozdurulup davalıya Ford Cargo Marka kamyon alındığını, boşanma davası öncesi bu aracın devrinin başkasına yapıldığını bildirerek ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Dava dilekçesinde istek, davalı eşte kaldığı iddia edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde fiili ödeme tarihindeki bedelinin tahsilinden ibarettir.Tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; taraflar arasında davacıya ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmayan ve tüm dosya kapsamı ile iade edilmediği anlaşılan ziynet eşyalarının aynen iadesine (ayar, adet ve gramları ile birlikte hükümde tek tek belirtilerek); olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken, itibar edilmeyen gerekçeler ile bedelin tahsiline ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların düğünün Elazığ'da olduğunu, takı törenindeki bilezik, set ve bir kısım altının müvekkilinin üzerindeki kurdeleye takıldığını, bir miktar altın ve nakit paranın ise zarfa konularak sandığa atıldığını, düğün sonunda davalının ailesinin evine gidildiğini, burada müvekkilinin üzerine takılan takılar ile sandığa atılan takı ve nakit paranın sayıldığını, toplamda 1 adet 130 gram 24 ayar döküm set, 14 adet 20 gram 24 ayar düz bilezik, 1 adet bileklik, 38 adet çeyrek altın, 9 adet yarım altın ve 10.000,00 TL nakit para takıldığını, düğünden sonra 10.000,00 TL nakit paranın davalı ve ailesi tarafından alınıp, daha sonra müvekkiline iade edilmediğini, diğer ziynet eşyalarının müşterek hanede muhafaza edildiğini, 03/04/2014 tarihinde kurban bayramı için Elazığ'a gidildiğinde müvekkilinin ailesini ziyaret etmek için davalıdan izin aldığını ancak davalının babasının bu duruma...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının düğünün ertesi günü erkeğin annesi tarafından alınarak saklanmak amacıyla kuyumcunun kasasına bırakıldığını belirterek, iadesine karar verilmesine talep etmiştir. Davacı-karşı davalı erkek cevabında, ziynet eşyalarının akıbetini bilmediğini iddia ettiği gibi kasada ziynet eşyasının olmadığını savunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; reddedilen kendi davası, kusur belirlemesi, erkek yararına verilen tazminatlar, yoksulluk nafakası talebinin reddi, ziynet ve takı parası alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı karşı davalı kadın ziynet eşyalarının değerlendirme tarihi ve red edilen nakit paraya ilişkin istinafa başvurmuştur. Davalı karşı davacı erkek ise; kadının kabul edilen ziynet eşyası, ziynet eşyası yönünden talep ettiği red edilen katılma alacağı ile araç yönünden red edelin katılma alacağına ilişkin olarak istinafa başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre; tarafların istinafı incelendiğinde, 1- Ziynet eşyası yönünden; Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK mad. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK mad. 190, YHGK’nin 04.03.2020 tarihli ve 2017/ 3- 1040 E., 2020/240 K. sayılı kararı)....

              İkili burma bilezik, 41.766TL değerinde bir adet 22 ayar 100 gr takı seti ve 1431,16 TL değerinde bir adet Cumhuriyet altınının davacıya düğünde ziynet eşyası olarak takıldığı, sonrasında davacının rızası dışında davalı tarafından ziynet eşyalarının davacının elinden alındığının tanık beyanları ispatlandığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından ziynet eşyalarının ev alımında kullanıldığı iddia edilmiş ise de yüksek yargı kararlarında da belirtildiği üzere, davacı ziynet talebini ister kişisel mal, isterse katılma/ değer artış payı olarak talep edebilir. Seçimlik hak davacıya aittir. İş bu sebeple davalının ziynet eşyalarını davacıya iade ile yükümlü olmadığını ispatlayamadığı kanaatine varılarak ıslah dilekçesi de gözetilmesi suretiyle davanın kabulü ve davacının Islah dilekçesi ile talep sonucuna konu ziynet eşyalarını daralttığı, bu kapsamda kısmi feragatte bulunduğu dikkate alınarak 3 adet cumhuriyet altının aynen iadesi talebi yönünden talebin reddi..."...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz Eşyası ve ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Dava dilekçesinde belirtilen kişisel çeyiz eşyaları yargılamanın devamı sırasında teslim edildiğinden bu eşyalar yönünden dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine, karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacıyı dövmesi nedeniyle, davacının müşterek çocukları ...'...

                UYAP Entegrasyonu