Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ile ziynet alacağı davasında verilen tefrik kararı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise manevi tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır....
Dava, ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davacı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı davasının açıldığı, bu davanın mahkemenin 2018/383 Esas numarasına kaydedildiği, 2018/383 E sayılı dosya kapsamında verilen 04/04/2019 ve 30/07/2019 tarihli ara kararlar ile davacı kadının ziynet alacağı davasının iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği ve yapılan tefrik işlemi sonucunda mahkemenin 2019/335 Esas numarasına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, dava tarihinin 30/05/2019 olduğu kabul edilerek, ziynetlerin bu tarih itibariyle alış ve satış fiyatlarına göre değer hesabı yapılmıştır. Oysa ki, ziynet alacağı davası boşanma davası ile birlikte açılmış olup, dava tarihi 09/05/2018 tarihidir....
ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, reddedilen ziynet alacağı davası yönünden kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Mahkemenin gerekçeli kararında; ziynet ve para alacağının esasına ilişkin gerekçe oluşturulup, her ne kadar tefrik kararı verilmişse de; hüküm kısmında hem maddî ve manevî tazminat dışındaki Mahkemece verilmiş 02.06.2016 tarihli kararlar hakkında yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilip hem de kadının ziynet eşyası, kredi ve nakit para alacağı talebine yönelik kısım yönünden talebin dosyadan tefrikine şeklinde hüküm kurulmak suretiyle hükümde çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca talep sonucunun; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hükümde gösterilmesi gerekir (HMK.md.297/2). Bu yasal gerekliliğe aykırı olarak, ziynet ve para alacağı konusunda çelişkili hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve ziynet bedeli alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve ziynet bedeli alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......
Davalının karar düzeltme istemi bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulüne, Dairemizin 26.11.2015 tarih 2015/7450 esas, 22371 karar sayılı onama kararının ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına, ziynet eşyası davasına yönelik vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı da incelenemeyeceğinden 26.11.2015 tarihli ilamın 3 nolu bendin kaldırılmasına yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Sayılı kararının davacı ve davalı tarafça istinafı üzerine, dairemizin 26/01/2022 tarih ve 2021/149 E. 2022/47 K. sayılı dosyasında boşanma ve ferileri yönünden istinaf incelemesi yapıldığı; kadının ziynet alacağı yönünden ise tefrik kararı verilerek eldeki dosyanın esasına kaydedildiği anlaşılmakla; , HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 07/05/2019 tarihinden beri evli olduklarını, bu birliktelikten müşterek çocuklarının bulunmadığını, davacının şu anda 4 aylık hamile olduğunu, davalının müvekkiline sürekli olarak şiddet uyguladığını, davalının aşırı derecede sinirli olduğunu, davacının hamile olduğunu bilmesine rağmen sürekli olarak şiddet uygulamaya devam ettiğini, bu durumun davacının ciddi travmatik ve psikolojik olarak yıpranmasına neden olduğunu, davalının davacıya ait eşyalarını alıp döverek babasının evine gönderdiğini, davacıya ait ziynet eşyalarını...
alacağı yönündeki talebini ispatlayamadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine, kadının katılma alacağı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise kadının, cevaba cevap dilekçesi ile katılma alacağı talebinde bulunduğu, cevaba cevap dilekçesi ile yeni talep ekleyemeyeceği, kadının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı talebi hakkında usule uygun açılan dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı talebinin reddine karar verildiği dikkate alınarak erkek yararına 100,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir....
Dairemizin 2021/2671 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı istemine ilişkin talebinin, boşanma davasından tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, ziynet alacağı istemine yönelik dava işbu dava dosyasından ayrılarak dairemizin farklı bir esasına kaydedilmesine karar vermek gerekmiştir....
Boşanma davası ile birlikte açılan ziynet alacağı davasının boşanma davasında 1.celsede tefrikine karar verildiği, ayrıca, tefrik edilen dosyaya harca esas değer olan 10.000 TL üzerinden peşin harç ve başvuru harcını yatırması için davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye uyulmadığı takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtar edildiği, yine ziynet eşyası alacağı davasında en az 250 TL gider avansı ile en az 250 TL delil avansı yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürede gider avansı yatırılmadığı takdirde HMK 114/1- g ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, kesin süre içerisinde gider avansı yatırılmadığı için de davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....