eşyalarına ilişkin talep hakkında ise, tarafların boşanmalarına ilişkin dosya ve tanık beyanlarına göre; davacı kadının, kocasını işe uğurladıktan sonra davalı evde yokken müşterek evi terk ettiği, her ne kadar önceki akşam şiddet görmüşse de ertesi gün evden ayrılırken ziynet eşyalarını beraberinde götürmesine engel bir durum bulunmadığı, davacı tanıklarının beyanlarına göre beraberinde küpe ve yüzüğünü götürdüğü, diğer ziynet eşyalarının davalı tarafça daha önceden davacıdan ödünç veya zorla alındığına dair bir iddia ve ispat da bulunmadığı, ziynet eşyalarının davalı tarafta olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle ziynet eşyalarına ilişkin alacak davasının da reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Dava dilekçesinde istenilen ziynet eşyalarının ailenin ortak giderleri için bozdurulup harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir. Davalı ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulup harcandığını iddia etmiş ise de, bu iddiasını kanıtlayamıştır. Davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurulup harcanmış olduğu kabul edildiğine göre, davacıya iadesi gerekir. Eş söyleyişle; evin ihtiyacı için bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup, somut olayda davalı koca bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir. Nitekim aynı ilkeler HGK 10/11/2010 tarih ve 2010/6- 533E-578K sayılı kararında da benimsenmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalı kadının katılma alacağına yönelik açık talebi olmadığı, talebin katkı payı, ziynet ve çeyiz eşya alacağı olduğu, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin ağaçlar ve ev eşyası yönünden katılma alacağı ilişkin talep olmamasına rağmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; Mahkemece takdir edilen katkı payı oranının hak ve nesafet kurallarına uygun belirlendiği, katkı payı alacağına ziynetlerin dava tarihindeki değerinin eklenmesinin hatalı olduğu; davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelini istediği, öyleyle ziynet eşyalarının kabul edilmesi halinde ev eşyaları yönünden hüküm kurulamayacağı, davacı-davalı kadının ev eşyalarının ziynet eşyalarıyla alındığını kabul ettiği, ev eşyalarının evlilik sırasında getirildiğine yönelik bir iddia da olmadığı, ziynet eşyalarının varlığı ve davalı-davacı erkeğin ziynet eşyalarını aldığı bir...
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit paraları almadan müşterek konuttan ayrıldığını, bu nedenle belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 9.000,00 TL değerindeki ziynet alacağı, 1000 TL nakit para ve 200 EURO' nun davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Tarsus Aile Mahkemesi ile Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi; davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi ise; mal rejimlerini düzenleyen maddelerin uygulanması gerektiğini gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından 16.06.2003’de açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminatla birlikte davalıda kalan ziynet eşyaları aynen olmadığı takdirde bedelinin talep edildiği, ziynetlere ilişkin talebin dosyadan tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır....
Dosyanın incelenmesinde, erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı, davalı/k.davacı kadının açtığı karşı boşanma davasında boşanma ve fer'ileri ile boşanmanın fer'isi olmayan ziynet eşyası alacak talebinde bulunduğu, sadece ziynet eşyası alacak talebinin peşin harcı olan 341,55 TL nispi karar harcının yatırıldığı, karşı boşanma davası yönünden başvuru ve maktu peşin karar harcının alınmadığı anlaşılmış olup, bu harçlar alınmadan kadının boşanma davasının esası hakkında yargılama yapılıp hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2- Anayasanın 141/3.maddesi; “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir....
Karşı dava, TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma ve fer'i talepleri ile ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup (HMK md.1), bu husus dava şartıdır ve taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında hakim tarafından re'sen gözetilir (HMK md.114/1- c, 115/1). Somut olayda; davacının kayınpederine karşı açtığı ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi veya olmadığı takdirde bedelinin tahsili davası, dava dilekçesindeki anlatımlar ve tanık Zekiye'nin beyanı dikkate alındığında, aile hukukundan kaynaklanan eşler arasındaki kişisel mal iadesi kapsamında bir talep niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı alacak davası niteliğindedir....
Tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde; Somut olayda, bölge adliye mahkemesince ziynet yönünden davanın kısmen kabulüyle toplam 55.810,00TL alacağın davalıdan tahsiline, 12.564,00TL alacak yönünden davanın reddine karar verilmiş olup davalı aleyhine hükmedilen alacak miktarı ve davacının reddedilen alacak miktarı yönünden karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, tarafların ziynet alacağı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2....
ZİYNET EŞYALARININ AYNEN İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi İçinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 17.835 TL bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz ve ziynet eşyalarının tarafların müşterek mülkiyetinde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, evlilik akdi sırasında çeyiz listesinde yazılı 61 adet çeşitli ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edilmesine rağmen davacıya iade edilmediğini belirterek çeyiz ve ziynetlerin mümkünse aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir....