Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşyaya Dayalı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, açtığı ve reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat, ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalının vekili Av. ... 04.05.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.23.05.2016(Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma davasında talep edilen Ziynet Eşyası ve Çeyiz eşyasına ilişkin Alacak. DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:03.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davası ile talep edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları, bedeli açık olarak yazılmalıdır. Hükümde 3 adet 22 gram 22 ayar bilezik, 7 adet 20 gram 22 ayar bilezik, 2 adet 15 gram 22 ayar bilezik, 2 adet 10 gram 22 ayar bilezik, 4 adet cumhuriyet altını, 4 adet yarım altın ve 29 adet çeyrek altının davalı tarafından davacıya AYNEN İADESİNE, bu mümkün olmadığı taktirde altınların karşılığı olan 27.944 TL alacağın 2.000 TL alacak yönünden dava tarihinden itibaren ve ıslahla artırılan 25.944 TL alacak yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, ziynet eşyalarının bedellerinin ayrı ayrı yazılmaması doğru görülmemiştir....

        Davalı, ziynet eşyalarının Yağmurca Köy muhtarı huzurunda imzası karşılığı kendisine teslim edildiğini, imzalı bu belgede ziynet eşyasından başkaca alacak kaldığına dair ihtirazi kayıt koyulmadığını, Borçlar Kanunu gereği ifa gerçekleşmiş olduğundan talep hakkı kalmadığından, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıya ait ziynet eşyalarının dava dilekçesinde belirtilen evsafta olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı, taraflarla akrabalığı olmayan tanık ...'...

          Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....

            Davalı erkek vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili olarak; davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile taşınmaz mal, banka hesapları ve ziynet alacağı talebi yönünden 10.000,00TL alacak talebinde bulunulduğu, ancak ilk derece mahkemesi tarafından dava değerine göre hangi alacak kalemi için ne kadar talepte bulunulduğunun açıklattırılmadığı, bu durumda Yargıtay 8....

            Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanma kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı kadın tarafından boşanma davası (TMK md. 166/1) ve bununla birlikte ziynet eşyalarına yönelik alacak davası açılmıştır. Mahkemece boşanma davasına yönelik karar verilmiş ise de ziynet alacağı hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece ziynet alacağı hakkında olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017(Pzt.)...

              Aile Mahkemesi 2019/562 E., 2019/692 K. sayılı kararı ile tarafların 05/01/2017 tarihinde evlendiklerini, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğunu, davacının ziynet ve eşyalara yönelik alacak isteminin bağıştan rücu niteliğinde olduğunu, 4787 sayılı kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığı görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile mahkemelerinin görevsizliğine karar verilmiştir. Karar 30/11/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Erzurum 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

                Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala, düzenli gelir dışındaki diğer malvarlığı (ziynet, miras, bağış vs gibi) ile toplu katkıda bulunulduğu iddia edildiğinde; katkıda kullanılan malvarlığı değerinin, tasfiyeye konu malın satın alma tarihindeki bedelinin tamamı karşısındaki oranı saptanarak, bulunan bu katkı oranının, tasfiyeye konu malın dava tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle, davacı eşin katkı payı alacak miktarı belirlenir. Somut olayda, mahkemece davacının davaya konu taşınmazın ediniminde kullanıldığını iddia ettiği, ziynetlere ilişkin açmış olduğu ziynet alacağı davasının kabul edilerek bu kararın kesinleştiği, davacının çalışarak elde ettiği gelirle katkısı da ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, eldeki davadan sonra açılan ziynet alacağına yönelik ... 1....

                  UYAP Entegrasyonu