Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın, ziynet eşyalarının rızası dışında eşi tarafından alındığını ve geri verilmediği iddiasıyla 127.000,00 TL’lik ziynet alacağı talebinde bulunmuş ilk derece mahkemesince davacı kadın tarafından daha önce açılan ziynet alacağı davasından feragat edildiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince ziynet alacak davasının feragat nedeniyle reddinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

    kullanıldığının ispat edildiği, İlk Derece Mahkemesince hatalı değerlendirme ile ispat yükünün davacı kadında olduğunun gerekçede belirtildiği, bu durum hatalı ise de sonuca etkili olmadığı, İlk Derece Mahkemesince kadının kişisel ziynet eşyası alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin gerekçe dışında toplanan delilere, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince kişisel ziynet eşyası alacak davası yönünden verilen karar yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi yönlerinden oy birliği ile karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, çeyiz senedine dayalı olarak senette belirtilen eşya ve ziynetlerden davacının payına düşen 17.000 TL'nin tahsiline ilişkindir....

      Davada, davacı kadına takılan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen, olmadığında bedeli talep edilmektedir. Ziynet eşyalarının davalı tarafından ev almak için bozdurulduğu, 4.500 TL'lik altının davalının kardeşine olan borcunu ödemek için bozdurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bozdurulup harcanan ziynet eşyalarının iade edilmemek kaydıyla davalı kocaya verildiğini, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını davalının ispatlaması gerekir. Başka bir deyişle, davalının ispatlaması halinde davalı koca ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur....

        Aile Mahkemesinin 2019/517 Esas 2021/293 karar sayılı ilamına dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinde davacı tarafça iadesine karar verilen ziynet eşyalarının mahkeme tedbir kararı gereği blokeli banka kasasında olması sebebi ile tedbir kararı kaldırılmadan ve boşanma kararı kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği iddiası ile takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İlamda hüküm altına alınan ziynet bedelinden kaynaklanan alacak tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlardır. Bu nitelikleri itibariyle de ziynet alacağından kaynaklanan alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür ( Yargıtay 34 XX 144/12458 Esas 2023/203 Karar)....

        Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacının, dava dilekçesinde ayrıntılarını belirttiği ziynet eşyaları ile birlikte mal rejiminden kaynaklı alacak talebinde bulunup ,fazla hakları saklı tutarak 1.000,00 TL olarak gösterdiği alacağın 100,00 TL sini ziynet alacağı ,900,00 TL sini mal rejiminden kaynaklı alacak olarak açıkladığı ve mahkemece mal rejiminden kaynaklı alacak için tefrik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ancak dosya da ziynet alacağı davasına yönelik alınmış yada tamamlanmış bir harç bulunmamaktadır. Ziynet alacağı davalarında aynen iade olmadığı taktirde bedele ilişkin istem varsa aynen iade istemi o ziynetlerin gerçek bedelini de içerir. Bu durumda aynen iade isteminin varlığı alacağın tamamının dava edildiğini gösterdiğinden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması şeklindeki ifade de bir sonuç doğurmaz....

        Dava, ziynet alacağına ilişkindir. Dava dilekçesi içeriği ve tüm dosya kapsamından; tarafların 1999 yılı Temmuz ayında imam nihahıyla birliktelik yaşamaya başladığı ve kendi aralarında düğün yaptığı, taraflar arasındaki resmi nikahın 02/08/2007 tarihinde kıyıldığı, dava konusu ziynetlerin ise resmi nikahtan önce ilk imam nikahlı birliktelik sırasında takıldığı ve yine davalı tarafça resmi nikahtan önce davacıdan alındığı iddia edilmiş olup, talep bu haliyle haksız fiil neticesinde oluşan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan ziynet alacağı niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

        Hukuk Dairesi'nin 28.11.2011 tarih 2011/8882 E. 2011/13166 K. sayılı ilamında Mahkeme hükmü öncelikle aynen iadeye aynen iade mümkün olmadığı taktirde 19.464,00 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde düzeltilmiştir. Bu nedenle alacaklı düzeltilen ilam doğrultusunda öncelikle ziynet eşyalarının aynen iadesi yönünde takip başlatabilir. Bir başka anlatımla İİK'nun 24/3. maddesi gereği hükmolunan ziynet eşyasının borçlu yedinde bulunması halinde elinden zorla alınmasını ve kendisine ödenen parayı iade etmesi halinde de ziynet eşyasının kendisine teslimini isteyebilir. Aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise, ziynet eşyalarının değeri açıkça 19.464,00 TL olarak belirlenmiş olup, faize de hükmedilmediğinden, karar tarihinden itibaren faiz hesabı ile ulaşacağı miktar ve feri alacaklar hesaplanıp varsa bakiye alacak için takip yapılabilir. 24.04.2012 tarihli takip talepnamesine uygun olarak düzenlenen icra emrinde ......... 2....

          İlk Derece Mahkemesince kadının, kabulüne karar verilen ziynet eşyası alacak davası yönü ile 29/07/2020 tarihli 285,10.TL nispi karar ilam harcının yatırılması için istinaf eden davalı tarafa muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın 03/08/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı erkek tarafından kabulüne karar verilen ziynet eşyası alacak davası yönünden nispi karar ilam garcının yatırılmadığı, 21/09/2020 tarihli ek karar ile erkeğin ziynet eşyası alacak davası yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, ek kararın 26/09/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı erkek tarafından ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmadığı, bu hali ile davalı erkeğin ziynet eşyası alacak davasına ilişkin usulüne uygun istinaf başvurusunun olmadığı anlaşılmıştır. TMK nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

          Davalı tarafça, dava konusu ziynet eşyalarının davacı tarafça götürüldüğü ileri sürülmüş ise de ;dosyada dinlenilen davacı tanığı, davalıların altınların yarısını vermeyi kabul ettiğini bildirmiştir. Davacı tanığının bu beyanından ziynet eşyalarının davacı tarafından götürülmediği anlaşılmaktadır. Davacı ile birlikte oturan davalılar bu ziynet eşyalarını davacıya iade ile yükümlüdürler. Mahkemece davacının ziynet eşyaları ile ilgili talebinin de kabulü gerekirken, aksi düşüncelerle ziynetlere yönelik talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu