adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, erkeğe sen yeterli para kazanamıyorsun diyerek erkeği aşağıladığı, hor gördüğü, erkeğin de kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve kadını kapıcılık yapmaya zorladığı, bu nedenle tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, erkeğe kusur olarak yüklenen fiziksel şiddet vakıasından sonra tarafların barıştıkları ve evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmakta olup bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, bununla birlikte davacı-davalı kadının birden fazla erkekle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, yeterli para kazanamadığını söyleyerek erkeği aşağıladığı, hor gördüğü, davalı-davacı erkeğin ise kadını kapıcılık yapmaya zorladığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı vefat ettiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı Ayşe Satılmış'ın kusurlu olduğunun tespitine, davacı tarafın nafakanın kaldırılması talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür....
edilemediği, bu nedenle akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yönelik açılan boşanma davalarında Mahkemece verilen red kararının doğru olduğu, kadının davasının kabulünde ve kusur belirlemesinde, boşanmakla eşinin desteğinden yoksun kalacak, kişilik haklarına saldırı oluşan davacı-davalı kadın lehine maddî - manevî tazminat verilmesinde ve ev hanımı olup boşanmakla yoksulluğa düşecek olan kadına tedbir-yoksulluk nafakası verilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir V....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, erkeğin zinaya dayalı davasının kabulünün gerekip gerekmediği, karşılıklı açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalıdan kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının reddinin ve erkek yararına takdir edilen tazminatların yerinde olup olmadığı, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkeğin davasında evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davanın kabulü istinaf ve temyiz yoluna başvurulanamayarak kesinleşmiş olup boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan kadının davasının iş bu dava ile birleştirilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine 12.000 TL maddi, 18.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, boşanma, velayet, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın tamamının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kadın tarafından, kocanın kabul edilen boşanma davası ve kendisinin boşanma talebi yönünden, koca tarafından ise kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır. Davacının Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki "akıl hastalığı" hukuksal nedenine dayalı bir boşanma davası mevcut değildir. Davalı kadın temyiz dilekçesinde karşı boşanma davası olduğundan söz etmişse de, bu konuda harcı da yatırılmak suretiyle açılmış bir dava veya karşı davası bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, % 68 oranında engelli olduğunu, cep telefonunun davacı tarafça usulsüz olarak ele geçirildiğini, hükmedilen nafakalar ve tazminatların hatalı olarak verildiğini, evlilikte ağır kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Somut olayda; Gerekçeli kararda kadının yoksulluk nafakası hakkında kısa kararda hüküm kurulmadığı ancak gerekçeli kararda yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı gibi, erkeğin terke, zinaya ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı karşı davaları bulunduğu ve gerekçeli kararda erkeğin terke ve zinaya dayalı davasının şartlarının oluşmadığı bildirildiği halde erkeğin terke ve zinaya dayalı boşanma taleplerine ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Kabule göre de, zina yapmak tek başına velayetin verilmesine engel olmayıp, dosya kapsamında çocuğun velayeti ve şahsi ilişki tesisine yönelik olarak alınan sosyal inceleme raporuna davacı-karşı davalı kadının itiraz ettiği ve 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması talep ettiği halde mahkemece yeniden rapor alınmadan karar verilmiştir....
(HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; erkeğin kabul edilen davası, karşı davanın kabulü, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....