Şu durumda, davacı ile dava dışı eşi arasındaki zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının derdest olduğu, kararın henüz kesinleşmediği, bu davanın sonucunun eldeki davayı etkileyeceği anlaşılmaktadır. Mahkemece, boşanma davasının kesinleşmesi beklenmeli ve oluşacak sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS 2022/187 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddi yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, birleşen dava bakımından zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğindeki taleplere, karşı dava ise zina, olmazsa evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın ferisi niteliğindeki taleplere ilişkindir....
GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı T1 vekili Av. Mehmet Dilaver'in sunduğu 07/10/2020 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; hamileliğin son zamanlarında müvekkilinin heyecanlı ve korkulu olmasına rağmen davalının her akşam kahvehaneye oyun oynamaya gittiğini, eve geç saatlerde döndüğünü, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Yüsra'nın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA VE KARŞI DAVA:Davalı T3 vekili Av....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve birleşen dava, TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Davalı-davacı vekili, 07/06/2023 tarihli dilekçesi ile davacı-davalı hakkında Çorum 3. Aile Mahkemesi'nin 2023/400 esas sayılı dosyası ile 06/06/2023 tarihinde zina nedeni ile boşanma davası açtıklarını bildirmiş, UYAP üzerinden Çorum 3. Aile mahkemesi'nin 2023/400 esas sayılı dosyası incelenmiştir. Ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk muhakemelerinde açılmış davalar arasında bağlantı bulunması durumunda birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir (HMK m. 166/2). Birinci davanın açıldığı mahkeme birleştirme kararı ile bağlıdır....
DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusura ilişkin gerekçesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı hem “evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hem de “terk (TMK.md.164)” hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine birlikte dayanılamaz. Zira terk ihtarı çıkan eş ihtarla eşinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş sayılması gerekeceğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanmak imkanını yitirir. Diğer yandan da, terk ihtarının da iyiniyete (TMK.md.2) dayanmadığı ortaya çıkmış olur. İyiniyete dayanmadığı bir başka anlatımla samimi olmadığı anlaşılan terk ihtarı da sonuç doğurmaz....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliği içerisinde başlayan fikir uyuşmazlığının, farklı görüş ve düşünce ayrılıklarının evlilik birliğini temelinden sarstığını, ortak hayatın çekilmez bir hâl aldığını, karşı tarafla artık birlikte olmak istemediğini, zamanla aralarında sosyal ve kültürel farklılıkların ortaya çıktığını, çocukların büyümesini beklediği için bugüne kadar dava açmadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Mahkemece yapılan yargılaması sonunda, davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuksal sebebine dayalı açtığı davanın reddine, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının açtığı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Hükmün gerekçe kısmında, tarafların her ikisinin de eşit kusurlu olduğu, evlilik birliğinde olması gereken güven ve sadakat yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ancak davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalıyı affetmesi ve bir araya gelerek aynı konutta ortak yaşama devam etmeleri nedeniyle davalı-karşı davacı kadının davasının reddine karar vermek gerektiği ve tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi nedeniyle her iki taraf lehine de maddi-manevi tazminata hükmedildiği belirtilmiştir....
DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, ihtiyaçları gidermediğini, çocuklarla ilgilenmediğini, kadını aşağıladığını, tehdit ettiğini, alkol kullandığını, kadının ziynetlerini zorla aldığını ve zina davasının hak düşürücü süre içinde açılmadığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....