Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak bu şekilde davrandığı, bu kusurun kadına yüklenmesinin isabetsiz olduğu, belirlenen kusurlu vakıalara göre yine erkeğın ağır kusurlu olduğu, kadının zina sebebiyle boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince bu hususta talep edilmemiş sayılmasına karar verilmesi yerinde olmadığı, kadın vekilinin 15.06.2022 tarihli celsedeki talebi birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesi gerektiği, sair hususlarda herhangi bir isabetsizlik olmadığı, buna göre kadının kusur tespiti ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusu ile erkeğin kusur tespiti ve asıl davada kabul edilen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma davasına yönelik istinaf başvurularının kabulüne...

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zinaya dayalı terditli davasının kabulüne ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın lehine tazminata hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı, çocuk lehine tedbir nafakası verilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ve miktarı ile erkeğin terditli açılan ve reddedilen zina hukuki nedenine dayalı davasına istinaden kadın lehine vekâlet ücreti verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/320 ESAS - 2021/226 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı Murat Turhal 30.08.2001 tarihinde evlenmiş olup bu evlilikten 18.12.2003 doğumlu Ece Turhal ve 05.05.2006 doğumlu Eda Turhal adlarında 2 müşterek çocukları bulunduğunu, müvekkili aile şirketleri olan Kale Kimya AŞ.nin sahip ve üst düzey yöneticisi olduğunu, Murat Turhal tarafından 05/03/2020 tarihinde İstanbul Anadolu 6.Aile Mahkemesi’nin 2020/180 E.sayılı dosyası ile davacı müvekkiline boşanma davası açıldığını, bilahare taraflarından 01.05.2020 tarihinde bu davanın davalısı T3 ile zina yaptığını öğrenen müvekkili tarafından eşine zina sebebiyle boşanma davası ikame ettiğini, İstanbul Anadolu 6.Aile Mahkemesi’nin 2020/180...

      Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın kabul edilmiş olmasını, karşı davada zina nedenine dayalı boşanma kararı verilmemiş olmasını, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddedilmiş olmasını ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarını istinaf etmiştir....

      İlk derece mahkemesi bozma ilamına uymuş, yeniden yaptığı yargılama sonucunda; "Davacının TMK 161,162 ve 163. maddeleri gereğince açılan boşanma davasının reddine, davacının TMK 166/1-2 maddeleri gereğince açılan boşanma davasının kabulüne" karar vermiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiş, ancak, davacı taraf daha sonra temyiz isteminden feragat etmiştir. Bozma ilamına göre; ıslah sonucunda davanın, zina (TMK m. 161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası haline geldiği anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyulması nedeniyle de taraflar için bu durum artık usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Dolayısıyla, ortada evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası kalmamıştır. Hal böyleyken, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, karşı davasıyla evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) birleşen davası ile de zina (TMK m.161), kabul olunmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hangi kanun maddesine dayanarak boşanma hükmü kurulduğu belirtilmeksizin "tarafların ayrı ayrı açmış oldukları davaları ile birleşen davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; kadının karşı ve birleşen davaları yönünden evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle davanın kabul edildiği belirtilerek, kadının birleşen davasında öncelikle zinadan (TMK m.161) hüküm kurulmasını talep ettiği dikkate alınmadan gerekçe ile hüküm kurulmasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma...

          Davalı-davacı erkek açmış olduğu boşanma davasında zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK m. 166/1) ile boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece davalı-davacı erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

            TMK'nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için, boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK'nin 161. maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK'nin 162 maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş olması gerektiği, dikkate alındığında, somut olayda, tarafların evlilik birliğinin zina veya hayata kast boşanma sebebine göre sona ermediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK 166 maddesi kapsamında boşanmalarına karar verilmiş olup hükmünde 18/03/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tüm bu nedenlerden ötürü davacının katılma alacağının olduğu kanaatine varılmıştır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zina sebebiyle açılan boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2021 (Per.)...

              Karşı boşanma davasının kabulü yönünden tarafların istinaf başvurusu (erkeğin katılma yoluyla) değerlendirildiğinde; davalı/k.davacı kadın tarafından zina (TMK m.161) ve geçimsizlik (TMK m.166/1- 2) sebebiyle boşanma davası açıldığı, mahkemece zina iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle bu sebebe dayalı boşanma talebinin reddine, sadakatsizlik (geçimsizlik) nedenine dayalı boşanma davasının ise kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu