Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davasıdır. Karşı dava ise zina nedeniyle boşanma (TMK.nun 161. Mad.) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Davalı-karşı davacı vekilinin karşı davada zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddi kararına dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161. maddesinde" Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağını, gerekçeli kararın HMK'nın 297. maddedeki unsurları taşımadığını, TMK 161. maddesine dayalı olarak açılan davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken bu talebe değinilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, nafaka ile miktarları ve zina sebebiyle reddi gereken dava sebebiyle vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Davalının, davanın zina hukuki sebebi nedeniyle kabulüne, kusur tespitine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 161/1. maddesinde "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir." TMK.nun 163. maddesinde "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." TMK.nun 166/1. maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini istediği, ön inceleme duruşmasında ise davanın zina sebebine dayalı boşanma davası olduğunu, bunun ispatlanamaması durumunda sadakatsizlik sebebine dayalı genel boşanma sebebine dayandıklarını belirttiği, İlk Derece Mahkemesince tarafların zina özel sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olmasına rağmen kusur tespiti yapılarak boşanmayı gerektiren olaylarda davalı kadının ağır, davacı erkeğin az kusurlu kabul edilmesinin ... olmadığı, davacının kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin davalı kadının zina nedeniyle kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, erkeğin kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı/davalı erkeğin TMK'nın 161. maddesi uyarınca Zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden yapılan incelemede; davalı/davacı kadının yaşadığı ilişkiyi davacı/davalı tanıklarına beyan ettiği, davalı/davacının ilişki yaşadığı erkek şahsa çıplak resimlerini gönderdiği, erkek şahıs ile samimi mesaj içerikleri ile olağanın dışında arama kayıtlarının bulunduğu, zinanın kabulü gerektiği, davacı/davalı erkeğin zinayı öğrendiği tarih ile dava tarihi arasındaki hak düşürücü sürenin de dolmadığı, davalı/davacının TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davası yönünden yapılan incelemede; davacı/davalı erkeğin davalı/davacı eşinin ailesiyle görüşmediği, eşi ile ailesinin özel günlerine katılmayarak eşini yalnız bıraktığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalı/davacı kadının zina eylemini gerçekleştirdiği, kadının kusurunun daha ağır olduğu gerekçesiyle davacı/davalının zina sebebine...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2020/129 Esas, 2020/327 Karar sayılı kararıyla; erkeğin açmış olduğu zina hukuksal sebebine dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemiş olması nedeniyle eşlerin 05.01.2018 tarihinde zina sebebiyle boşanmalarının kesinleştiği, zinanın mutlak boşanma sebebi olması karşısında artık genel boşanma sebebi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılamayacağı, evlilik boşanma ile sona erdiğinden erkeğin ve kadının açmış oldukları 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davaları hakkında bir karar verilemeyeceği, kadının zina kusurunun kesinleştiği, zinadan önce erkek eş tarafından gerçekleştirilen kusurlu davranışların evlilik birliğinin devam etmesi nedeni ile kadın tarafından affedilmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla kadının zinası karşısında erkeğin eşine şiddet uygulaması ve evin aboneliklerini iptal ettirmesi, ayrıca manevî anlamda bağımsız konut temin etmemesi...

      Zina sebebine olmadığı takdirde Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m. 161 ve 166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden erkeğin eşinden başka bir kadınla zina ettiği sabit olduğundan, kadının buna ilişkin davasının TMK 161. Maddesi uyarınca kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde isabetsizlik yoktur....

      davasından vazgeçtiğini, ancak davalının huylarından vazgeçmediğini, müvekkili ve müşterek çocukları için kiraladığı evin kirasını ödemediğini, alkole, eğlence mekanlarına ve kadınlara düşkünlüğünden vazgeçmediğini, Dilek isimli kadınla birlikte olduğunu, bu birliktelikten de Muhammet isimli çocuğun dünya ya geldiğini belirterek tarafların zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetle rinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için 750 şer TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için 750 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, faizi ile birlikte 75.000 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin başka bir kadınla sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek zina eylemini işlediği, bu eylemin temadi etmesi nedeniyle hak düşürücü sürenin devam ettiği, bu bağlamda özel boşanma sebebinin ispatlandığı; erkeğin, kadına kusur olarak isnat ettiği vakıaları ispat edemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina sebebiyle boşanmalarına, erkeğin birleşen davasının reddine, ortak çocuklar ... Said, ......

        Hastanesinde hamilelik testi yaptırdığını belirterek; birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 ... maddesi uyarınca zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          UYAP Entegrasyonu