CEVAP 1.Davalı-davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının halen derdest olduğunu, kadının, Mehmet isimli bir erkekle zina eyleminde bulunduğunu, bu eylemin 2011 yılından bu yana süregeldiğini, zina eyleminin taraflar arasındaki boşanma davasında toplanan deliller neticesinde öğrenildiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat...
nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 2- Erkek eşin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, B-Karşı Davada zina nedeniyle açılmış boşanma davasının REDDİNE, TMK'nın 166/1.maddesi gereğince açılmış boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1....
nedeniyle, bu talebin kabul edilmemesi durumunda ise 162 nci maddesi kapsamında onur kırıcı davranış sebebiyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî ve 350.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, birleşen dava zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Bu durumda tarafların kocanın zinası (TMK. md. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, boşanma kararının Türk Medeni Kanununu 166/1-2. maddesine dayandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Ne varki, tarafların sonuçta boşanmalarına karar verilmiş olduğuna göre, gösterilen hukuki sebep doğru değil ise de, hüküm sonucu bakımından usul ve yasaya uygun olduğundan boşanma sebebinin "zina" (TMK. md. 161) olarak değiştirilmesi suretiyle hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiştir (HUMK. md. 438/son)....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, erkeğin zina eyleminin sabit olduğu, asıl davanın zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulüne karar verilmesi gerektiği belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birleşen davada zina hukuki sebebiyle verilen boşanma kararı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminatların miktarlarının, kusur durumu ve tarafların ekonomik, sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde az olduğu belirtilerek tazminatların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....
, davacı kadının erkeğin açtığı davaya sunduğu dilekçelerinden 2017 yılı itibariyle kocasının zina eylemini öğrendiği, birleşen davayı kadın 27.05.2019 tarihinde açtığı, birleşen zina dava dosyasında toplanan delillerden , dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından davalı kocanın Selver Yılmaz isimli kadın ile veya başka birisi ile zina eylemi olarak nitelendirilecek ilişkisinin 16.10.2017 tarihinden sonra da devam ettiği hususu kanıtlanamadığı, eşlerden biri zina ederse, diğer eşin dava hakkı boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay geçmekle düşeceği, temadi eden eylemlerde ise temadinin bittiği tarihte hak düşürücü süre işlemeye başlayacağı, davacı öğrendiği zina eyleminin de temadi ettiğini kanıtlayamadığı, davacı kadının, erkeğin zina eylemini öğrendikten sonra 6 ay içerisinde dava açmamakla dava hakkı düştüğü gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine, anne yanında bulunan müşterek çocuk Ayaz yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına ise tedbir nafakasına...
Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan karşı boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....
DAVA Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2013 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, erkeğin ailesini istemediğini, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile öncelikle zina hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....