Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre de; Davacı kadın, dava dilekçesinde Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina ve 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hangi kanun maddesine dayanarak boşanma hükmü kurulduğu belirtilmeksizin "tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde davanın "geçimsizlik sebebine" dayalı olduğu belirtilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2)....

    Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....

      GEREKÇE: Karşılıklı davalar; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1 madde) dayalı boşanma ve ferîleri, davacı- davalının birleşen davası ise zina (TMK madde 161), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1 madde) dayalı boşanma ve ferîleri istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı-davalı tarafça; birleşen davadaki zina hukuki sebebine dayalı olan boşanma talebinin reddi, karşı davanın kabulü, velayet, velayete bağlı kişisel ilişki ve ortak çocuk lehine takdir edilen nafakalar, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden, davalı - davacı tarafça; asıl ve birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, davalı - davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi ve erkek lehine takdir edilen tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

      kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, hükmün kısmen kaldırılmasına ve bu kısımlar hakkında yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir....

        Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesinin ve erkeğin davasında yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğu sabit olduğu halde zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddinin ve tazminatlar ile nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yargılama gideri ile vekâlet ücreti, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından özel boşanma sebeplerinden zina sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuştur. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşulu, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı kadının bir başka erkekle cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış değildir. Davalı kadının bir başka erkekle telefonda konuştuğu ancak konuşma içeriğinden, evlilik sırasında, bir başka erkekle cinsel birleşmenin gerçekleştiği anlaşılamamaktadır....

            Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı dava, TMK 161.madde nedeniyle özel boşanma sebebi olan zina nedeniyle olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle terditli açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacı kadının zina, aşağılama, davalı erkeği beğenmeme, eşi ile yaşamak istememesi nedeniyle ağır kusurlu, davalı erkeğin kusursuz olduğu belirlenerek kadının davasının reddine, erkeğin davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince kadına ağır kusur verilmiş ise de erkeğe kusur verilmemekle tam kusur verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında, hukuka aykırı deliller dikkate alınmaksızın dahil özellikle görgüye dayalı yeminli tanık beyanı kapsamında davacı karşı davalı kadının zinası sabittir....

            Davalı karşı davacı taraf karşı dava dilekçesinde dava konusunu; zina, pek kötü ve onur kırıcı muamele, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak göstermiş, ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlığın karşı dava yönünden zina , pek kötü ve onur kırıcı muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak tespiti yapılmasına rağmen karşı dava yönünden davanın zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak kabul edilip hüküm fıkrasında zina ve pek kötü onur kırıcı muamele nedeniyle açılan karşı dava ile ilgili olumlu -olumsuz bir hüküm kurulmadan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan karşı davanın kabulüne karar verilmesi hatalı ise de bu konuda tarafların istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle bu hataya değinilmekle yetinilmiştir....

            Bunun yanında, davacı tarafından zina ve geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davası açıldığı, mahkemece zina sebebine dayalı boşanma talebi hakkında değerlendirme yapılmadığı ve de olumlu / olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, davacı tarafın istinaf başvurusu bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 2....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, maliki olduğu 25839 ada 1 parselde yer alan 20 numaralı bağımsız bölümü temlik tarihinde eşi olan davalıya, aralarında yaptıkları boşanma anlaşması ve açılacak bu davada maddi ve manevi tazminat istenmeyeceğine ilişkin protokole istinaden bağışladığını, ancak davalının hileli yollarla protokolü imzalamaktan kaçındığı gibi açılan boşanma davasında da maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptal-tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davasında ise davalı ...'in boşanma davası henüz sonuçlanmadan zina yapıp sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğunu ayrıca kötü niyetli olarak dava konusu taşınmazı diğer davalıya devrettiğini bildirip talebini yinelemiştir....

              UYAP Entegrasyonu