AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/17 ESAS, 2022/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kayseri 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 353 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 27 nolu bağımsız bölüm ile ... plakalı aracın eski eşi olan davalıya satış yolu ile temlikine dair işlemin korkutma ve tehdit sonucu yapıldığını, temlikin gerçek iradesini yansıtmadığını, boşanma öncesinde baskı ile devredildiğini ileri sürerek taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescile, araç yönünden ise trafik kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaz ile aracın boşanma protokolü uyarınca kendisine temlik edildiğini, karşılığında kendisinin de edimlerde bulunduğunu, boşanma öncesi mal paylaşımı nedeniyle temliklerin yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaz ile aracın mal paylaşımı kapsamında temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; lehine hükmedilen tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; kusur belirlenmesi ve aleyhine hükmolunan tazminatlar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 ve 161 maddelerine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle terditli boşanma davası olup, uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında, zina nedeniyle dava yönünden delillerin değerlendirilip, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı ve 111 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadın tarafından açılan zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı asıl boşanma davası ile birleşen zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup uyuşmazlık; asıl davada zina şartlarının oluşup oluşmadığı, birleşen zina hukuki nedenli davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm arasında çelişki bulunduğu ve boşanma hukuksal nedeninin yazılmadığı gerekçesiyle erkeğin bu husustaki istinaf talebinin kabulüne; zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı davalar hakkında Mahkemece karar verilmemesi nedeniyle kadının bu husustaki istinaf talebinin kısmen kabulüne, toplanan delillere göre erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu, erkeğin tanıklarının, erkeğin eşini aldattıktan sonra eşini affettiğini kendilerine söylediğini beyan ettikleri ve tarafların barışıp birlikte evlilik birliğine devam ettiklerini belirttikleri; tanık Selda ile ...'...
kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, hükmün kısmen kaldırılmasına ve bu kısımlar hakkında yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ... kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; erkeğin, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve zina (TMK md. 161) nedenlerine dayalı boşanma davaları, erkeğin birleşen; zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası ile kadının birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, erkeğin asıl davada talep ettiği mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak davasının tefrikine, erkek yararına 20.000,00 TL manevi tazminata, kadının birleşen davasında talep ettiği telefon bedelleri, kredi borcunun ödenmesi nedeniyle alacak, altınların iadesi veya bedellerinin tahsili, mal rejimi tasfiyesi nedeniyle alacak taleplerinin tefrikine, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir....
Ancak, üçüncü kişinin muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Somut olayda davacı, davalı aleyhinde açtığı boşanma ve mal paylaşımı davaları bulunduğunu, evlilik birliktelikleri içinde edindikleri yazlığın kendisinden mal kaçırmak amacı ile davalı eşi tarafından danışıklı olarak diğer davalı kardeşine devir edildiğini iddia etmiştir. Davacının boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat alacağı doğabileceği gibi esasen davanın konusunu oluşturan yazlık, evlilik birlikteliği içinde satın alınmış olduğundan mal paylaşımı davasının da konusunu oluşturduğu kuşkusuzdur. Şu durumda, taşınmazın davalı eş adına tescil edilmesinin istenmesinde davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmaktadır. ......
Mahkemece, TMK'nin 236/2 maddesine göre zina ve hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakimin kusurlu eşin katılma alacağının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebileceği hükmüne dayanarak davacının, davalıyı dolandırması sebebiyle ceza davası olduğu, evlilik birliği içinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, iyi niyetle hareket etmediği, bu nedenle davacının dava konusu edilen taşınmazda herhangi bir katılma alacağını haketmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmişse de, verilen karar kanuna ve Dairenin ilke ve uygulamalarına uygun bir karar değildir.Uşak 1....