Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Asıl dava, TMK 161.madde kapsamında zina hukuksal nedenine dayalı boşanma: karşı dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve fer'ilerine ilişkindir. Eldeki asıl va karşı davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İncelenen dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesince ibraz edilen CD kayıtların çözümü sonucu davalı-karşı davacının "başka bir erkek ile görüştüğü, ilişkisi olduğu, buluştukları" gerekçesiyle zina eylemi kabul edilerek tarafların TMK 161.madde kapsamında boşanmalarına karar verilmişse de; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz. Bu nedenle asıl davada zina ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

reddine, davalı-karşı davacı erkeğin evliliğin sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m.166/1) boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına erkeğin TMK 161 zina hukuksal nedenine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....

    Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebine (TMK m. 161) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. O halde mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (zina) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacı başlangıçta davasını genel sebebe dayandırmışsa da ıslah ile zina özel sebebine dayandırdığı, tarafların yetişkin erkek çocuğunun tanık olarak alınan ifadesinde dava tarihinden 1 ay önce davalı annesini Ankara'daki müşterek konutta bir erkekle zina halinde yakaladığı, o erkeğin kaçtığını söylediği, diğer tanıkların da kadının Koray isimli genç bir erkekle birlikte olup, o kişiye pahalı hediyeler aldığı, annesine babasına anne baba diye hitap ettiği, o erkeğin eşinden boşanmasına neden olduğunu söyledikleri, sosyal medyada birlikte olduğu erkekle Bodrum'da bir otelde fotoğraf paylaşmış olduğu gerekçesiyle davacının zina özel nedenine dayalı davası sabit görülmekle davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 161. maddesi gereğince boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, 40.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine...

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının reddedilen kendi davası yönünden temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kocanın zina nedeniyle açılan boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Toplanan delillerden davacı-davalı kocanın, Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayalı boşanma davası kanıtlandığı halde, zina nedenine dayalı davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan kadının erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü davranış nedeniyle boşanma taleplerinin kabulü, kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddi ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı-davalı kadın vekilinin erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü davranış nedeniyle boşanma taleplerinin kabulü, kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

          Somut olayda ilk dava dilekçesinde TMK. 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olma nedenine dayalı boşanma talep edilmiştir. Davacı 31.05.2016 tarihli vermiş olduğu dilekçesi ile yargılama aşamasında kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ... isimli bir şahısla birlikte olduğunu, bu şahsı ortak çocuk ile yaşadıkları eve aldığını, 04.12.2015 tarihinde ortak çocuğu görmek maksadıyla eve gittiği bir anda eşini ... isimli şahısla yatak odasında yakaladığını ileri sürerek açılan davayı “zina nedeniyle” boşanma davası olarak ıslah ettiklerini ileri sürerek tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Görüldüğü gibi yapılan ıslah ile davanın konusu olan “boşanma talebi” değiştirilmemiştir. Sadece evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olma nedeni zina olarak değiştirmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini tarafların Giresun Aile Mahkemesinin 2016/797 Esas numaralı dosyasında müvekkilinin davacısı olduğu TMK'nın 161. maddesi kapsamında zina nedenine dayalı boşanma davası olduğunu ve yürütülen yargılama neticesinde davalı Esra Gündoğan'ın zina eylemini gerçekleştirdiği sabit görüldüğünü ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, TMK'nın m. 236/2 fıkrası ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereği boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina veya hayata kast nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması halinde eşin katılma alacağının tümüyle kaldırılmasına veya azaltılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle davacının katılma alacağının olduğunu kabul etmemekle birlikte aksi halde dahi boşanma zina nedenine dayalı olarak gerçekleştiğinden katılma alacağına ilişkin talebin reddi gerektiğini, bahse konu aracın ve evlerin müvekkilinin ekonomik durumunun kötüye gitmesi, kredileri...

            "Dava; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talebine ilişkindir. Zina eylemi özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m.166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir. Davacı zina hukuksal sebebi ve genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açmış olduğundan, bu durumda mahkemece davacı-davalı kadının ileri sürdüğü her iki hukuksal boşanma sebeplerinin de bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2....

            Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle : 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine göre açılan bir dava bulunmadığını, zinaya dayalı bir boşanma davası olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine göre boşanma davası açıldığı kabul edilirse zina nedenine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğunu, kusur, velâyet, iştirak ve yoksulluk nafakaları ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu, kadının zina nedeniyle açtığı boşanma davasının subut bulmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              UYAP Entegrasyonu