Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Yerel mahkeme zina hukuki nedenine dayalı davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiş, evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ise kabulü ve tarafların boşanmaları yönünde hüküm kurmuştur....

    Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Yerel mahkeme genel boşanma sebebine (TMK md .166/1) dayalı olarak hüküm kurmayı tercih ederek özel boşanma sebebine dayalı istem hakkında bir karar vermemiştir. Davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunun 161. maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davası hakkında hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Bu itibarla davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, "zina sebebiyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md.438/7)....

        nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

          Bunun üzerine mahkemece erkek tarafından açılan eldeki davanın, boşanma yönünden konusuz kaldığı belirlenerek esası hakkında karar verilmemiş, davalı kadın sadakatsiz davranışları nedeniyle tamamen kusurlu kabul edilerek davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Erkek tarafından açılan dava münhasıran özel boşanma nedeni olan zina hukuki nedenine dayalıdır. Davalı kadının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yeniden evlenmek maksadıyla yanında akrabalarının da bulunduğu ortamda başka bir erkekle görüşmüş olması kadının zina yaptığının kabulü için yeterli değildir. Hal böyle olunca, toplanan delillerden; davalı kadının zina eylemini gerçekleştirdiği kanıtlanamamıştır. Davacı erkek zina sebebiyle boşanma davası açmakta haklı olmadığına ve davalının kusurunun kanıtlanamadığına göre davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            SONUÇ: Zina boşanma sebebini MUTLAK boşanma sebebinden çıkarıp NİSBİ boşanma sebebine dönüştürerek maddi hukukla bağdaşmayan, yargılamanın her aşamasında oluşan YENİ VAKIALARI dava bile olmadan RE'SEN dikkate alarak usul hukuku ile bağdaşmayan bir düşünceye katılabilme olanağım bulunmamaktadır....

              Hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kadının davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 2013/509 esas, 2014/276 karar sayılı bozma ilamı ile: " Davacı-karşı davalı kadın öncelikle zina (TMK m.161) sebebine, olmadığı takdirde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK. m.166/1-2) dayalı olarak, davalı-karşı davacı erkek ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise. zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabul edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de; 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile dava sebebini, terditli olarak, zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166) hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak ıslah etmiştir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166 ) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....

                  Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-davalı erkeğin TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı ve davalı-davacı kadının TMK evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....

                    Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise; zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Hal böyleyken, mahkemece bozma ilamımıza uyularak yapılan yargılama sonucunda sadece TMK.m.161 uyarınca boşanma kararı verilmesi gerekirken TMK m. 166/1 uyarınca da boşanma kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu