ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2022 NUMARASI : 2021/311 ESAS 2022/239 KARAR DAVA KONUSU : Zilyetliğin tespiti, tapu iptal ve tescil, Tazminat KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazı davalıdan 21.06.2006 tarihinde sözleşme ile zilyetliğin devri yolu ile aldığını ve yıllarca malik sıfatıyla kullandığını, müvekkilinin açmış olduğu Antalya Kadastro Hakimliğinin 2012/515 Esas. 2012/709 kararı ile görevsizlikle sonuçlanan davada, Kepez ilçesi Başköy mahallesi 28408 ada 325 nolu parselin 3402 sayılı yasanın 22/a maddesi uygulaması sunucu olan bir parsel olduğunu, taşınmazların davacı tarafından zilyetlik olarak bulunduğunu bugüne kadar yaklaşık 20 yıldan fazladır taşınmazı kullandığını ve yapılan tespitin hatalı olduğunu, davalılar adına zilyetliğin tespitinin iptaline karar verilmesini, Kadastro Mahkemesince verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğunu, fazlaya ilişkin...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/02/2010 gününde verilen dilekçe ile zilyetliğin tespiti, tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/01/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haricen satın almaya dayalı zilyetliğin tespiti, tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, gelen tapu kayıtlarında da dava konusu taşınmazın ... ve ... adlarına kayıtlı olup davalılar adına kayıtlı olmadığı, davacı tarafından da kayıt maliklerine dava yöneltilmediği anlaşılmakla her ne kadar davacı kademeli dava açmışsa da tapu iptali tescil talebi değerlendirilmeden bedelin tazmini talebi değerlendirilemeyeceğinden, tapu kayıt maliklerine karşı açılan dava da bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). Davacı, dava konusu taşınmazı haricen satın aldığını belirterek zilyetliğinin tespitini ve tapu kaydının iptal ve adına tescilini, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmiştir....
nun 4/1-c maddesinde sayılan salt zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmadığı, taşınmaz .../... hakkında eski tapuya ve zilyetliğe dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davası niteliğinde dava olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın 6100 Sayılı HMK.'nun 2/1 maddesi uyarınca, ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. Maddeleri gereğince ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi yönünden kadastro öncesi sebebe dayalı olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle reddine; alacak talebi yönünden de kısmen kabulüyle 3.009,00 TL alacağın davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastro tespiti sonrası kesinleşme öncesi zilyetliğin devri sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 3903 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce tapuda kayıtlı olmadığı, kadastro tesptinin 21.06.1961 tarihinde yapıldığı, kadastro tutanağının 18.04.1963 tarihinde kesinleştiği, davacının 13.12.1962 tarihli sözleşme ile taşınmazı ...'dan satın aldığını iddia ettiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat, zilyetliğin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali ve tescil veya tazminat, zilyetliğin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Dairemiz iş bölümünde ise 'Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı' denilmek üzere istemde tapu iptal ve tescil bulunan uyuşmazlıklar konu edinilmiştir. Etraflıca açıklandığı üzere eldeki davada tapu iptal istemi bulunmayıp tapusuz taşınmazda zilyetliğin tespiti istenmektedir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Çekişmeli parselin kadastro tespiti 20.04.2007 tarihinde yapılmış olup, davacı 25.04.2007 tarihli satın alma ve zilyetliğin devri senedine dayanmakta olduğundan, dava kadastro tespiti sonrası sebeplere dayalı tapu iptal ve tescili davasıdır. Her ne kadar dosya Yargıtay 1 Hukuk Daresinden gönderilmişse de 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2018/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 18.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar artık davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacılar taleplerini zilyetliğin (fiili kullanıcı olduklarının) tespiti olarak ıslah etmişlerdir. Bu durumda koşulları bulunduğu taktirde taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcut olup, mahkemenin ret gerekçesi bu nedenle yerinde bulunmamaktadır. O halde; mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
S.. ve Ü.. K.. adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,17.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....