Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... İlçesi,... Mahallesi 154 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı, mülkiyet hakkına ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu parsel sayılı taşınmaz ile parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır....

      Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... ilçesi, ... köyü, 235 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır....

        Hazine davada taraf olduğuna göre, TMK. nun 981 ve devamı maddelerinin somut olayda uygulama olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle zilyetliğin tespitine ve korunmasına karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi, “…davanın TMK'nın 683. maddesi çerçevesinde çözümlenecek ayni hakka dayalı bir dava olmayıp aynı Kanunun 981 vd. maddelerinde yer verilen zilyetliğin korunmasına yönelik tespit davası olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Silvan Sulh Hukuk Mahkemesi, “…talebin yalnızca zilyetliğe ilişkin olmayıp miras yoluyla geçtiği iddiasıyla ayni bir hakka ve elatmanın önlenmesine dayandığı, zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olarak nitelendirilemeyeceği” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir (HMK md.22/2). Yargıtay 8....

          DAVANIN GÖNDERİLDİĞİ MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine gönderilen Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesi'nce dava 2018/568 Esas sırasına kaydedilmiş, mahkemece yapılan yargılamada Eldeki dava zilyetliğin korunmasına yönelik bir dava olmayıp, tapuda kayıtlı bir taşınmazın tapu kaydı üzerine zilyetlik şerhi verilmesine yönelik bir tür malvarlığı hakkında dayalı zilyetliğin tespiti davasıdır. Bu tür davalarda Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2018/1846 esas-2018/3510 karar sayılı kararı yerleşik kararlarda belirtildiği üzere Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla, davanın HMK 114/c, 115/2 maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla talep halinde dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

          Davacı / birleşen dosya davalısı ...’ın, kendi davasının reddine ve davacı ... ve arkadaşlarının, müdahalenin menine ve beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olarak açtıkları davanın kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; birleşen dosya davacısı ...'nın satış sözleşmesinin iptaline ilişkin talebi ile zilyetliğin korunmasına ilişkin talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde, talep edilmesi halinde dosyanın görevli ... Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına yönelik düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, ...,... ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinin boş bırakılması nedeniyle kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın davacı tarafından kullanıldığının tespit edilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davanın 15.12.2011 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Yerel Mahkeme'nin nitelemesinde de belirtildiği üzere zilyetliğin korunmasına ilişkin eldeki davada toplanan deliller, tüm dosya kapsamından üstün zilyetliğin davacı tarafta olduğu, ancak, iş bu davada alınan kararın ilgilisine mülkiyet hakkı bahşetmeyeceği dikkate alınarak, Yerel Mahkeme'nin kararı doğru olmakla onanması gerektiği düşüncesindeyim. Bu nedenle, sayın çoğunluğun bozma şeklinde tecelli eden görüşlerine katılmam mümkün değildir. 20.05.2013...

                Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, Hazine'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, salt zilyetliğin korunması davası olmayıp; temelinde bir hak davasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu