Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetliğin tespiti ile Türk Medeni Kanununun 982 ve devamı maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. Açıklanan nedenle dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı,taşınmazın tapu kaydının ipatli ile davacı adına tescilin talep edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli,... ilçesi, ... mahallesi, 250 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır....

      Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman vasfı dışına çıkarılarak ... adına kaydedilen ve davcının kullanıcı olarak beyanlar hanesine adının şerh verildiği 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde bulunduğu iddia edilen yerin davcının zilyetliğinde olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Davanın 05/10/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          -YTL değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, bu mahkeme tarafından uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı bir hakka dayalı olarak dava açtığına göre, uyuşmazlığın yalnızca H.Y.U.Y.'nın 8/II-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taşınır ve taşınmaz mallarda zilyetliğin korunması ile ilgili davaların HUMK'nun 8/3. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davayı malik ve zilyet sıfatıyla açmış, dava konusu yeri tapu tahsis belgesi sahibi olan babasından devraldığını bildirmiş olup, tapu tahsis belgesi sahibinden, devralmaya dayalı hak sahipliğine dayandığına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve değerine göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması davası değil üstün hakka dayanan zilyetlik tespitine itiraz davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazların beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır....

                Dava; zilyetliğin tespitiyle birlikte zilyetliğe vaki müdahalenin men’i ve tazminat talebine ilişkindir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK ‘nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi belirlenmiş olup buna göre dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalar ve bu kanun ile diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi ve sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalardır. Yine Kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tesbiti ve Korunması ...ile ... Valiliği Milli Emlak Daire Başkanlığı aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2009 gün ve 939/535 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A RA R Davacı vekili, Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 92 sayılı parsel üzerinde ev ve bahçe amaçlı olarak 20 yıldan fazla süreyle kullanılan yerlere ilişkin vekil edeni adına tapu tahsis belgesi olduğunu açıklayarak şahsi hakka dayalı olarak zilyetliğin tesbiti ve korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımında da görevlidir. " HMK 4/1c bendinde " Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaların " sulh hukuk mahkemesi görevine girdiği düzenlenmiştir. Davacı, dava dilekçesinde miras ilişkisine ( mirasçılık hakkında ) dayanmaktadır. Keşif tutanağı ve 28.03.2019 tarihli celse tutanağı incelendiğinde davalının da aynen davacı gibi tapu maliki Ali Sağır mirasçısı olduğunu iddia etmesi nedeniyle somut olay salt zilyetliğin korunması olarak değerlendirilemez. Taraflar mirasçılık hakkına dayandıklarından somut olayda TMK 4/1c bendinin uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Sonuç olarak, yapılan açıklamalar ve yasal düzenleme karşısında davaya bakmakla görevli mahkemenin İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM :Açıklanan Nedenlerle; 1- İskenderun 3....

                    UYAP Entegrasyonu