Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin sadece zilyetliğin korunmasına yönelik tapu kaydında düzeltim davası olduğu HMK'nın 4/c maddesine göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda;talebin, kadastro çalışmaları sonucu mülkiyeti davalı Hazine adına kayıtlı taşınmazdaki muhdesat bilgilerinde "..." isminin "Sait kızı ..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu,dava konusu olan taşınmaz hakkında 2B kadastro tutanaklarının düzenlendiği, bu düzenlenen tutanakların askı ilanının 03.08.2010-01.09.2010 tarihi olduğu,bu tarihten sonra tutanak içeriklerine itiraz edildiği ve davanın 3402 sayılı kanun uyarınca yapılan kadastro çalışmaları ve tutanaklarının içeriğine ilişkin olduğu, davanın 6100 sayılı kanunun 4/1-c maddesinde sayılan salt zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmadığı , görevli mahkemenin 6100 Sayılı HMK'nin 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ......

    Sulh hukuk mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunmasına yönelik elatmanın önlenmesine ilişkin olduğundan, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava konusu taşınmazda davacının malik olmadığı, dosya içerisinde bulunan ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ile kiracı sıfatı ile kullandığının belirlendiği, ancak davalının söz konusu taşınmaz bölümüne haksız yere elattığını iddia ederek davalının vaki elatmasının önlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Medenî Kanunun 981 ve devamı maddeleri, mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kimsenin zilyetliğini korunmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Davada çekişmeli taşınmazın korunması istenen bölüm davacıya ait değilse de, davacı bu taşınmaz bölümün üzerinde zilyet olduğunu ileri sürdüğüne göre, uyuşmazlığın MK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu ve zilyetliğin korunmasına yönelik davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, uyuşmazlık konusu 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Belediye adına olduğu, davacının taşınmaz üzerinde mülkiyet veya başka ayni yada şahsi hak iddiasında bulunmadığı,Belediyeye ait Zeytinlik vasfındaki taşınmazda zilyetliğine yapılan tecavüzün önlenmesini belirterek, açıkça zilyetliğinin korunarak müdahalenin önlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın TMK.nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğinden, HUMK.nın 8/II-3 (6100 Sayılı HMK'nın 4/1-c ) maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Mahkemece, dava konusu taşınmazın 130 ada 5 nolu parselin ... adına kayıtlı taşınmaz içerisinde kaldığı, ... adına tapuda kayıtlı bir yer üzerindeki zilyetliğin hukuken bir değer taşımayacağı gerekçesiyle, davacılar Feriha ve Memduh Güney'in ve müdahil davacı ...'ün davasının reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; teknik bilirkişinin 14.11.2008 tarihli raporuna göre krokide A harfi ile işaretlenen dava konusu taşınmazın ... adına kayıtlı 130 ada 5 nolu parsel içerisinde kaldığı tartışmasızdır. Bu durumda; eldeki dava, 4721 sayılı TMK'nun 984 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunmasına ilişkindir. Mahkemece, nizalı yerde keşif yapılmıştır. Dinlenen davacı tanıkları: ........ Sarızeybek; davalı ... ... Kula'nın dava konusu taşınmazı davacıya haricen satıp zilyetliği devrettiğini beyan etmişlerdir. Bahsi geçen davacı tanığı ...........

          nın 8. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı gibi, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı anlaşılmakla, dava tarihi ve değeri esas alındığında, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı, dava dilekçesinde kendisi lehine zilyetlik şerhi verilmesini istemiş, mahkemece; davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4/1-c maddesi kapsamında zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu değerlendirilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava zilyetliğin korunmasına ya da mülkiyet hakkına yapılan saldırının önlenmesine yönelik bir dava olmayıp 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılarak kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazdaki zilyetlik şerhine yöneliktir. Uyuşmazlığın çözümü TMK'nın 973. maddesinde, "...Birşey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir..." şeklinde tanımlanan zilyetlik olgusunun belirlenmesi ile mümkün olup yargılama ve taşınmazın başında keşif yapılması da zorunludur....

              Davacı, dava dilekçesinde kendisi lehine zilyetlik şerhi verilmesini istemiş, mahkemece; davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4/1-c maddesi kapsamında zilyetliğin korunmasına yönelik olduğu değerlendirilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava zilyetliğin korunmasına ya da mülkiyet hakkına yapılan saldırının önlenmesine yönelik bir dava olmayıp 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılarak kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazdaki zilyetlik şerhine yöneliktir. Uyuşmazlığın çözümü TMK'nın 973.maddesinde, "...Birşey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir..." şeklinde tanımlanan zilyetlik olgusunun belirlenmesi ile mümkün olup yargılama ve taşınmazın başında keşif yapılması da zorunludur....

                Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin sadece zilyetliğin korunmasına yönelik tapu kaydında düzeltim davası olduğu HMK'nın 4/c maddesine göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, talebin hak ihlaline sebebiyet verecek şekilde düzeltme talebi olduğu ve 2B yasası kapsamında mülkiyet edinmek üzere şerh verilmesi yönünde açılan dava olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                  Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı,zilyetliğin tespiti ile tapuya tescilinin talep edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... ilçesi,... mahallesi, 102 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır....

                    Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin tespiti davası olup sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ... Ada 11 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunmasına rağmen beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilmediğini ileri sürerek taşınmazın zilyedi olduğunun tespiti ile kullanıcı olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu