Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına yönelik düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, 6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca zilyetlik tespitinde hata yapıldığı belirtilerek, ...,...,... Mahallesinde bulunan ... ada 2 parsel sayılı taşınmazın 2/B niteliğine sahip olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında bu taşınmazın beyanlar hanesine sehven davalı ...'ın isminin yazıldığı belirtilerek taşınmazın davacı adına tespitine karar verilmesinin istendiği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, zilyetliğin korunmasına yönelik davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak dava tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili ve davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesi istemi ile mülkiyete ilişkin dava olarak açılmış olup, mahkemenin nitelendirdiği gibi zilyetliğin korunmasına yönelik olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili olarak bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanıp, çekişmeli taşınmazın başında yöntemince keşif yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      nın 4/1-c maddesi gereğince, zilyetliğin korunmasına dair davalara münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, uyuşmazlığın Sulh Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. 2013/3769 2013/12571 SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nin 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda davacı kira hakkına dayandığına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve yıllık kira bedeline göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda davacı kira hakkına dayandığına göre, uyuşmazlık, yalnızca HUMK’nun 8/11-3. maddesindeki zilyetliğin korunması olarak düşünülemez. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında, HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme belirlenmelidir. Dava tarihi ve yıllık kira bedeline göre, yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik olmayan uyuşmazlığın Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğinin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu ve salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

                Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğinin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraza ilişkin olduğu ve salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

                  Hukuk Dairesi 27/04/2021 tarih 2020/942 E. 2021/645 E/K sayılı kararı ile "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" olduğu nitelendirmesi ile 8. Hukuk Dairesinin görevli olduğu belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 27/04/2021 tarih ve 2020/942 E. 2021/645 K. Sayılı kararı ile TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar olduğu nitelendirmesi ile Dairemize gönderilmiş ise de, davacıların talebinin TMK 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına ilişkin olmayıp, taşınmaz üzerine karayolu yapılırken dökülen toprakların kaldırılması ve eski hale getirme talebi olup, bu nitelendirmeye göre davaya bakma görevinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                  şeklinde düzenleme yapılmış; aynı Yasanın 4. maddesinde ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu davalar tek tek sayılmış, 4. maddesinin (C) fıkrasında Sulh Hukuk Mahkemesinin; dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; taşınır ve taşınmaz mallarda, zilyetliğin tespitine ilişkin davaları değil, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Anılan yasa maddelerine göre dava, zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmayıp, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, davaya bakmaya görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 17.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu