WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması istemli Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Yasa'nın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca ... adına orman dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması istemli Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Yasa'nın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca ... adına orman dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

      06/2018 tarihli celsede de işbu davanın hapis hakkının korunması ya da tesciline ilişkin olmadığını, zilyetliğin korunmasına ilişkin gerekli tedbirlerin alınması için açıldığını bildirmiş, asıl dava ile birleşen 2015/1043 Esası üzerinden açılan davanın da yine aynı nitelikte olduğunu, her iki davanın konusunun zilyetliğe yapılan saldırının önlenmesi ve korunması bakımından gerekli tedbirlerin alınmasına ilişkin olduğunu bildirmiştir....

      Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olayda, davacı, satın aldığı ancak tescil işlemlerini yapmadığı, dava konusu traktörün davalı tarafından izinsiz alındığından bahisle, aracın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş olup, davacı talebinde zilyetliğinin arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla ( mülkiyet hakkına ), salt zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....

      Maddesine göre zilyedin müvekkilleri olduğunu, taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olmayıp Hazinenin malik olduğunu, tasarruf hakkının Hazineye ait olduğunu ve davacının Medeni Yasanın 987. Maddesine göre korunmaya değer ... bir hakkının ve zilyetliğinin olmayıp, bu hakkın ve zilyetliğin müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; Medeni Yasanın 984. Maddesinde anılan 2 ay ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

        Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif Mahkemeye aittir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti, müdahalenin men'i ve kal istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, karayolları kamulaştırma alanı içindeki taşınmazın zilyetliğinin davacılara ait olduğunun tespiti, müdahalenin önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davanın malvarlığı hakkından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi ise, davacıların zilyetliğin kendilerine tanıdığı yetkiye dayanarak koruma talep ettiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür....

          Davanın 18/10/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, somut olayda davacı, davaya konu ettiği evin ve bahçesinin murislerinden intikal ettiğini iddia ederek şahsi bir hakka (miras hakkına) dayanmakta olup, eldeki davanın salt zilyetliğin korunması niteliğinde olduğunun ve yapı ile davacının zilyetlikten başka ilişkisinin bulunmadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır....

            Somut olayda, davacı zilyetliği kendisine ait olan dava konusu taşınmazın davalı tarafından imzası taklit edilmek suretiyle zilyetliğin devri sözleşmesi ile devredildiği, taşınmazın davalıya satışı için davalı ... tarafından işlemler başlatıldığı iddiasıyla sahte imza ile düzenlenen zilyetliği devri sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmenin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmakta olup salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu