Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6....

TMK'nun 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nun 973. maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki zilyetliğin korunması davasıyla zilyet zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması davasının görevsizlik nedeniyle reddine dair .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.03.2014 gün ve 170/223 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, 153 ve 262 parsel sayılı taşınmazların miktar fazlası olarak hükmen adına tescil edildiğini, taşınmazların uzun yıllardan beri tarafların ortak murisleri tarafından kullanıldığını, ancak son zamanlarda davalıların tek başına taşınmazları kullanmaya çalıştığını açıklayarak; davalı ...'nin tamamen, diğer davalıların ise davacıların miras payı oranında söz konusu taşınmazlardan men edilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Korunması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemiz'in 13.10.2015 gün ve 2015/11971 Esas, 2015/18188 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, TMK'nun 981 vd maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairenin 13.10.2015 tarih, 2015/11971 Esas ve 2015/18188 Karar sayılı ilamı ile karar bozulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyiz incelemesi yapılması gereken ve gerçek kişi ile Hazine arasında görülen bu davanın T.M.K'nın 981 vd. numaralarına göre açılmış zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olduğu, ayrıca mahkemece Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 30/01/2012 gün ve 2011/4032 - 2012/399 sayılı bozma kararına uyularak karar verildiği ve 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı gereğince bu davada, orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarmayla ilgili tutanak ve haritalarının uygulanması ve orman araştırması yapılmasını gerektirir bir konu olmadığından, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/07/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Temyiz incelemesi yapılması gereken ve gerçek kişi ile Hazine arasında görülen bu davanın TMK.nun 981 vd. Maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olduğu, ayrıca mahkemece Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.01.2012 gün ve 2011/4031 -2012/211 sayılı bozma kararına uyularak karar verildiği ve 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı gereğince bu davada, orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarmayla ilgili tutanak ve haritalarının uygulanması ve orman araştırması yapılmasını gerektirir bir konu olmadığından, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/07/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, TMK'nın 981. vd. maddelerinde düzenlenen yanlızca zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; (8.) Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Zira HUMK.nun 8/II-3.maddesine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu uyuşmazlıklar, taşınmaz üzerinde zilyetlikten başka bir hakkı bulunmayan zilyedin müdahale edene karşı açmış olduğu, başka bir anlatımla TMK.nun 981 ve devamı maddelerine göre açılmış bulunan davalardır. 6100 sayılı HMK.nun Geçici 1. ve 1086 sayılı HUMK.nun 1 ve 8. maddeleri gereğince, dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinden sonra mahkemenin görevi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda değerlendirme yapılması gerekmektedir. O halde, dava dilekçesinde dava değerinin 10.000 TL olarak belirtildiği de nazara alındığında, davanın ilk açıldığı Çınar Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda, davacı ..., mülkiyeti taraflara ait olmayan taşınmaz üzerinde bulunan ve kendisi tarafından yapılan binalara davalının müdahalede bulunduğunu iddia ederken, davalı taraf ise davaya konu binaları bedelini ödemek suretiyle satın aldığı savunmasında bulunmuştur. Bu durumda uyuşmazlığın; taşınmaz mal üzerinde bulunan kalıcı yapı niteliğindeki binalara ilişkin olup, tarafların hak iddiasında bulunduğu, davanın bu haliyle, TMK'nin 981 ve devamı maddelerinde yer alan zilyetliğin korunması davası niteliğinde bulunmadığı, davacının mülkiyet hakkına dayandığı TMK'nin 683. ve devamı maddeleri gereğince uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya konu uyuşmazlığın çözümlenmesi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiğinden, Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir....

                  Dosya içinde bulunan ve dava konusu taşınmaza ait olduğu anlaşılan ve birleştirilme talebinde bulunulan dosyaya ilişkin karar ve bozma ilamından dava konusu taşınmazın kısmen orman kısmen de orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. O halde TMK.nun 683. maddesi uyarınca aynı hakka dayalı olarak açılmış bir dava ve istekten söz edilemez. Davacı vekili, her ne kadar dava dilekçesinde taşınmaz üzerinde davacının eklemeli zilyetlikle tescil talep etme koşullarının gerçekleştiğini bildirmiş ise de, taşınmazın belirlenen niteliği karşısında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanması mümkün değildir; ancak, zilyetliğinden söz edilebilir. Davacı vekili alacak talebinin yanı sıra müdahalenin önlenmesini de talep etmiştir. Bu nedenle uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu