WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yerde müvekkilinin 10 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğunu ve bu yerde kendi ürettiği mahsulün satışını yaptığını, davalı tarafın söz konusu yere taş ve briket yığmak sureti ile tecavüzde bulunduğunu beyan ederek,4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına yönelik hükümler dikkate alınarak, davalı tarafından davacı zilyetliğine yapılan saldırının sona erdirilmesi ile 1.000,00 TL lik zararın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesi tarafından; söz konusu davada zilyetliğe ilişkin hak tartışma konusu olduğundan, davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARINI ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yerde müvekkilinin 10 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğunu ve bu yerde kendi ürettiği mahsulün satışını yaptığını, davalı tarafın söz konusu yere taş ve briket yığmak sureti ile tecavüzde bulunduğunu beyan ederek,4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına yönelik hükümler dikkate alınarak, davalı tarafından davacı zilyetliğine yapılan saldırının sona erdirilmesi ile 1.000,00 TL lik zararın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesi tarafından; söz konusu davada zilyetliğe ilişkin hak tartışma konusu olduğundan, davacının söz konusu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....

Dosyadan, davaya konu taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden olduğu, davacının bu taşınmazda kendisinin zilyet bulunduğu 1978 yılında bu taşınmaza bir bina inşa ettiği ve uzun yıllar ...'da bulunduğu, davalıların ise haksız yere taşınmaza el attıkları iddiasıyla, el atmalarının önlenmesi ve el atmaları nedeni ile taraflarına ecrimisil ödenmesini istedikleri, davalıların da iyi niyetli zilyetliğe dayanarak kendi adına tescili iddiasıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/238 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı anlaşılmaktadır. Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir....

    Bu davalar, TMK 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nın 973. maddesinde zilyetlik "Bir şey üzerinde fiili hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir" biçiminde tanımlanmıştır. TMK'nın 982 ve 983. maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir....

      Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 981 ve devamı maddeleri gereğince Taşınmaz Zilyetliğinin Korunması istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; "TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

      Konuya ilişkin 4342 sayılı Mer'a Kanunu'nun 20. maddesinde "Yaylak ve kışlaklarda 442 sayılı Köy Kanunu'nda öngörülen inşaatlar ile valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kullanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınaklar ve ağıllar ile Turizm Bakanlığı'nın talebi üzerine turizme açılması uygun görülen bölgelerde ahşap yapılar dışında ev, ahır ve benzeri inşaatların yapılamayacağı" açıklanmıştır. Kural olarak, yaylak ve kışlaklardaki bu tür yapılar yönünden zilyetliğin korunması istenebilir. Zira, dava konusu taşınmaz üzerinde ne davacının ne de davalının mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, yayla evi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmazda tarafların mülkiyet haklarının olmadığı, uyuşmazlığın TMK'nın 981. ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması kuralları çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekirken, mahkemece bu konuda araştırma ve inceleme yapılmamıştır....

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Zilyetliğin Korunması istemine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu taşınmazda 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazinece taşınmazlarına el konulan Suriye Uyruklu kişilere ait olup zilyetliği kendisine ait 13.000,00 m²'lik alana yönelik müdahalenin önlenmesi ve zilyetliğin korunması talep edilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3. maddesinde; ".TMK'nın 981 vd maddelerinde düzenlenen, yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir....

        Yukarıda belirtildiği üzere dava, Türk Medeni Kanununun 981 vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması istemine değil, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın bir yıllık süre içinde açılmadığından bahisle reddi açıklanan nedenle doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin toplanan delilleri değerlendirmek ve bunun sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Dosyadan, davaya konu taşınmazda davacının zilyet bulunduğu davalıların ise haksız yere taşınmaza el attıkları ve davalılar tarafından taşınmazda bulunan söğütlerin kesildiği iddiasıyla el atmaları nedeni ile taraflarına tazminat ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Bu durumda mülkiyet iddiasıyla zilyet olan davacının açtığı tazminat istemine ilişkin olan davanın, dava dilekçesinde belirtilen ve harç alınan değerine göre sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın ... ve .... maddeleri gereğince; ......

            UYAP Entegrasyonu