Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, zilyetliğin korunması amacıyla açıldığına ve esasen davada Orman İdaresi ve Hazine taraf bulunmadığına göre uyuşmazlığın zilyetlik hükümleri dairesinde çözümlenip sonuçlandırılması gerekir. TMK nun 973.maddesinde, zilyetlik, "...Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir..." şeklinde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Orman idaresi ve Hazine davada taraf durumunu almamış bulunduğuna göre, davacı zilyetliği haksız olsa bile malik dışında saldırıda bulunan kişilere karşı anılan maddelerdeki zilyetlik davalarını açabilir. Zilyetlik hukuken korunmuş eylemli bir durum olduğuna göre, zilyetliğin bir hakka dayanıp dayanmaması önemli olmadığı gibi açılmış olan davanın dinlenmesine engel değildir. Bu tür davalarda, taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması, uyuşmazlığın ona göre çözümlenmesi gerekmektedir....

    Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece aynı ilam nedeniyle birden fazla icra takibi yapılamayacağına yönelik gerekçe ile şikayetin reddine karar vermiş ise de, mahkemenin aynı ilama yönelik birden fazla takip yapılamayacağına ilişkin gerekçesi yerinde olmakla birlikte, alacaklı takip talebinde taşınmazın tahliye ve teslimini değil de sadece ilamın eklentisi olan para alacağını talep ederse bu takip talebi taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin takip talebi olmayıp, para alacağına ilişkin olduğundan, taşınmaz alacaklıya tahliye ve teslim edilemez (Kuru İcra İflas Kitabı 2006 sayfa 824 dipnot 6) Davacı tarafından takip talebinde sadece haciz talep edildiğinden, takip talebi ile tahliye talebi bulunmadığından, davalı tarafından da ek takip talebi sunulmadığı gözönüne alındığında, ek takip sunulmadan sadece davalının 16/03/2021 tarihli yazılı talebi ile davacıya örnek 2 icra emri gönderilmesi isabetsizdir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemece verilen kararın İİK.275/1- 2 ve icra dosya kapsamına göre yerinde ve yasal olmadığını, Alanya İcra Müd.2021/22436 E. sayılı dosyasında alacaklı vekili tarafından imzalanmış ıslak imzalı davacı şirket tarafından davalı hakkında Noterden düzenleme tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye talepli takip talebi ile icra takibi başlatıldığını, takip talebi üzerine İcra Müdürlüğü tarafından tanzim ve imza edilen örenk-14 tahliye emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının tahliye emrine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, takip talebi ve müstenidatının noterden düzenleme tahliye taahhütnamesine uygun olarak yeniden örnek-14 tahliye emrinin düzenlenip kiracıya tebliğ edilmesi talebinin reddi üzerine 10/11/2021 tarihinde tekrar ayrıntılı ve sonuç olarak ıslak imzalı takip talebi ve dayanağının noterden düzenleme tahliye taahhütnamesine uygun olarak yeniden tahliye emri düzenlenip borçluya...

    İcra Hukuk Mahkemesinden yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, mahkemece talebinin kabulü ile, 16/03/2012 tarihli tahliye kararının kaldırılmasına ve tahliye talebinin reddine karar verildiği, borçlu, bu karara dayanarak icra müdürlüğünden taşınmazın kendisine teslimini talep ettiği, ancak talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine ret kararının iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Borçlunun, yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine, icra mahkemesince daha önce verilen tahliye kararının kaldırılmasına ve tahliye talebinin reddine karar verilmiş olması, taşınmazdan tahliye edilen borçlunun taşınmazı yeniden teslim almasını sağlayıcı nitelikte değildir. Bir başka anlatımla yargılamanın iadesi talebi üzerine verilen tahliye talebinin reddine ilişkin karara istinaden borçlu (kiracı), taşınmazın kendisine iadesini isteyemez....

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın muristen intikal eden taşınmaz hisselerine vaki müdahalenin meni ve tazminat talebi olduğu, davanın hakka dayalı olduğu, davacı tarafça zilyetliğe dayanılmadığı bu nedenle dava değerine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerektiği ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Saylı HUMK.'nun 8/II-3 maddesinde, taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye emrinin iptali Dava, İİK. 135/2 maddesi uyarınca tahliye emrinin iptali ve ihtiyati tedbir yoluyla tahliye işleminin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tesbiti - Tahliye Emrinin İptali Dava, İİK. 135/2 maddesi uyarınca tahliye emrinin iptali ve ihtiyati tedbir yoluyla tahliye işleminin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğü'nün 2015/242 Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalının kira bedelinden kaynaklanan alacağa dair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının, davacının tahliye talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tahliye isteği bulunmayan takip talepnamesine dayalı olarak icra müdürülüğünce davalıya 13 örnek nolu ödeme emri gönderilmiş ise de tahliye talebi olmadan otuz gün süreli ödeme emrinin düzenlenmesi hukuki sonuç doğurmaz. Davacı tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur....

              İLK DERCE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, takibin tahliye taahhüdüne dayanılarak başlatıldığı, takip talebininin talep kısmında ".... Adresindeki taşınmazının tahliye ve boş olarak teslimi talebidir" şeklinde belirtildiği, alacaklı tarafça davacı şikayetçiye örnek 14 ödeme emrinin gönderildiği dolayısıyla takipte tahliye talebinin açıkça belirtildiği anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı alacaklının icra dosyasında kira alacağının tahsilini talep ettiğini ancak icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinde haciz ve tahliye yolunun seçildiğini, icra müdürlüğünce talep aşılarak tahliye talepli ödeme emri düzenlendiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı takip talebinde sadece haciz talep edildiği halde, ödeme emrinde tahliye talebinin de yer aldığını ileri sürerek ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu