Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle ... mirasçılarına ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece tapu maliki 'nin de davaya dahil edilmesi ve bu suretle taraf teşkilinin sağlanması gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 1229 parselde kayıtlı taşınmazın ... adına olan zilyetlik şerhinin iptaline, davacı ...nin zilyet olduğunun tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazda davacının zilyet olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Çekişmeli taşınmazda kadastro tespiti 10.8.1995 tarihinde yapılmış, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde 2/B vasfı ile orman sınırları dışına çıkarıldığı, edinme nedeni sütununda ise ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro tespiti öncesi zilyetlik hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yüksek 8.Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine karar verilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro tespiti öncesi zilyetlik hukuki sebebine dayanılarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konus taşınmazında senetsizden tespit ve tescili yapılmış bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava; kadastro tespiti öncesi zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 8.Hukuk Dairesinin mahalline iade kararından sonra dosya Dairemize gönderilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Taşınmaz bölümlerinin niteliğinin ve zilyetlik durumunun tespiti amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamış, kadastro tespitine dayanak yapılan vergi kayıtları yöntemince uygulanarak çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, vergi kayıtlarının taşınmazları kapsaması halinde vergi kayıt maliki ile davacılar arasında irsi ya da akdi ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve taşınmazların vergi kaydı kapsamında dışında kalması halinde davacıların irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandıkları dikkate alınarak belgesiz zilyetlik yolu ile taşınmaz edinip edinmedikleri ve edinmişlerse miktarı ilgili yerlerden sorularak açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....

            Mülkiyet hakkına ve zilyetlik dışındaki başka hakka da-yanılmadığına göre, bu tür uyuşmazlıklar gerçek kişi taraflar arasındaki üstün zilyetlik hakkının belirlenmesi ile çözüme kavuşturulmalıdır. Taşınmazın kamu malı olması düşüncesiyle davacı gerçek kişinin üstün hakkının tanınmaması, yine gerçek kişi olan davalı yanın işgaline üstünlük tanımak olacağından hakkaniyete uygun görülmemiştir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın kesinleşen orman sınırlan-dırılmasına göre orman sayılan yerlerden olduğu sabittir. Dava, gerçek kişiler arasında görülmekte olup, Orman Genel Müdürlüğü ve Hazine taraf durumunu almamıştır. Davacı yan zilyetlik hakkının korunmasını istemiştir. Uyuşmazlık konusu tapusuz taşınmazın zilyetliği 11.06.2006 tarihli adi senet ile davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilmiştir. Davalı vekili, söz konusu satışı inkar etmemiştir. Dosya içeriğine göre zilyetlik davacıda iken davalı, davacının zilyetliğini engellemiştir....

              Davacı, çekişmeli taşınmazların kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmış, lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki "Bu taşınmaz Süleyman oğlu ...'ın zilyetliğindedir" şeklindeki zilyetlik şerhinin iptali ile; taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine “Bu taşınmaz ... ve ... oğlu 1331 doğumlu ...'nın zilyetliğindedir” şerhinin yazılmasına, 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti gibi aynı nitelik ve yüzölçümü ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4. maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının zilyetlik tespitinde hata yapıldığını belirterek davalılar lehine yapılan zilyetlik tespitinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava, 17.10.2012 tarihinde açıldığına, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVALILAR : HAZİNE VE KÖY TÜZEL KİŞİLİĞİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "Davacı adına tespit edilen dava dışı komşu parselin niteliği dikkate alınarak çekişmeli yerdeki zilyetlik durumunun maddi olay ve vakıalarla belirlenmesi gerektiğinden yeniden taşınmaz başında yerel bilirkişi ve tanıklar huzuruyla keşif yapılarak bu yerde ilk zilyet olan kişi ve onun kullanım şeklinin ve zilyetlik devredilmiş ise son zilyedin kullanım biçiminin yer, zaman ve süre gibi olgularla belirlenmesi tespiti istenen yerlerde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşen kısımların fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde gösterilmesi” gereğine değinilmiştir....

                    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda yapılan zilyetlik tespitinin iptali ile davacı adına tescil edilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu