Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in kullanımında olduğunun tespiti ile taşınmazın tutanağın beyanlar hanesinde sera, su ve ilaçlama deposu, yıkama deposu bulunduğunun gösterilmesine, taşınmazın ...ada (23/A) olarak gösterilen 2.834,61 metrekare ve (23/B) olarak gösterilen 1.871,48 metrekarelik bölümlerinin davacı ...'ın kullanımında olduğunun tespiti ile sera ve lojmanın tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesine, ...ada (23/C) harfi ile gösterilen 3.803,39 metrekare ve ...ada 23/1 parsel (30,579,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın) sayılı taşınmazın ...oğlu 1965 doğumlu ...'in kullanımında olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine, ...ada (23/y) harfi ile gösterilen 1.196,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün paftasında yol olarak gösterilmesine; ... ada 71 parsel sayılı taşınmazın 11.293,24 metrekare yüzölçümüyle, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığının tespiti ile Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın ... oğlu ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesi ve...3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y.'nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tamamı için davalılar adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile 3/5 hissesine zilyet olunduğunun tespiti ve beyanlar hanesine zilyet olarak şerh verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu... İli... İlçesi, ......

      Köyü, 101 ada 8 parsel numaralı 7053,48 m2 yüzölçümlü taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçları ve binaların sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalı ...’ın zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 101 ada 8 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine “Bu parsel üzerindeki fındık ağaçları, ahşap bina ve ahırlar 1965 doğumlu ... oğlu ...’in kullanımında olup halen kendisine aittir” şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2019/717 2021/1815 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Zilyet Olunan Taşınmaza) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Şişli ilçesi, Ayazağa 1/1 pafta, 524 parsel sayılı taşınmazı davacıların babası Rüstem Hürüz'ün uzun yıllar zilyet sıfatı ile kulandığını ve zilyetlik çocukları olan davacılara geçtiğini ve zilyetliğin halen devam ettiğini, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ise Rüstem Hrüüz varisleri tarafından taşınmazın kullanıldığının yazdığını, davalıların hukuka aykırı bir biçinde zilyetliği devraldığını iddia ederek hiçbir hakları bulunmadığı halde gayrimenkule girip gayrimenkulün küçük bir bölümüne harfiyat döktüklerinden davacıların zilyetliğinin tespiti ile desciline ve davalılardan T10 ile T7 müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davaya bakan İstanbul 20....

        Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde davalı gerçek kişinin adının kullanıcı olarak şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile adının kullanıcı olarak taşınmazın beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın 16.10.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin (31.03.2011-02.05.2011) geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “1- Davanın kabulü ile, dava konusu Antalya ili Aksu ilçesi Hacıaliler Mahallesi 1161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde "bu parsel eşit hisselerle Ramazan evlatları T14 T13 T7 T14 Ayşegül Karabulut, T16 T15 T4 T6 T8 T12 T3, T5 T9 ve T11 2011 yılından beri kullanımlarındadır" şerhinin iptali ile davacı T1 Kooperatifinin 2011 öncesinden dava konusu taşınmazda zilliyet bulunduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerhine, 2- Antalya ili Aksu ilçesi Hacıaliler Mahallesi 1164 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde "bu parselin 1039/3263 m2'lik kısmı eşit hisselerle Ramazan evlatları T14 T13 T7 T14 Ayşegül Karabulut, T16 T15 T4 T6 T8 T12 T3, T5 T9 ve T11 2011 yılından beri kullanımlarındadır" şerhinin iptali ile davacı T1 Kooperatifinin 2011 öncesinden dava konusu taşınmazda zilliyet bulunduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerhine,” karar verilmiş; karar davalı Hazine...

          tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlarda dava dışı kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemeyeceği ancak, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcut olduğu belirtilerek, davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

            Mahkemece, davanın kabulüne ve ... İlçesi, ... Köyü, 109 ada 17 nolu parselin Kadastro Tespit tutanağının beyanlar hanesinin kullanıcı kısmının iptali ile, beyanlar hanesine "Bu parsel ve üzerinde bulunan fındık ağaçları ... oğlu ...'in kullanımında olup halen kendisine aittir" şeklinde şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, tutanağın beyanlar hanesinde gösterilen muhdesat ve zilyetlik şerhine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmıştır Ancak, bu işlemlerin hangi tarihlerde yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamamıştır....

              Halbuki; Özel Daire yerel mahkemenin tapu iptali davasının reddine ilişkin kararına yöneltilen temyiz itirazlarını ret edip onamış ve bu konudaki mahkeme kararı kesinleşmiştir. 10) Davacının kadastro tespit tarihinden önce, lehine beyanlar hanesinde şerh bulunan davalı kişiden, dava konusu parselin zilyetliğini devir aldığı konusunda bir iddiası bulunmadığı gibi dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları da, davacı tarafından zilyetliğin kadastro tespit tarihinden önce devir alındığını söylememişlerdir. 2924 Sayılı Yasanın 11/3. maddesi açıkça "kadastro çalışmaları sırasında … …muhtesat ile tasarruf edenlerin isimleri, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterileceği" konusundadır. Yine 3402 Sayılı Yasanın 19/2. maddesi gereğince "tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilecek" muhtesatın tespit tarihinden önce mevcut olması gerekir. Çünkü 3402 Sayılı Yasanın 33/3. maddesinde 19. madde genel hüküm olarak gösterilmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tespiti ve Beyanlar Hanesine Şerhi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, ... ili ... ilçesi ... köyünde bulunan 1546 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti yapılırken Maliye Hazinesi adına tespit edildiğini, müvekkilinin dava konusu parseldeki zilyetliği, devir sözleşmesi ile davalıdan devraldığını, ancak hak sahipliği tespiti ve kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında müvekkilinin zilyetliğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken gösterilmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu