Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiralayan alacaklı, ilamsız tahliye takip talebinde kiranın ödenmesinden başka, kiracının tahliyesini İİK'nın 269/1 maddesi gereğince istemek zorundadır. Böylece kiralayan kira bedeli için genel haciz yolu ile takiple tahliye takibini birleştirir. Takip talebi örneğinin 7 nolu bölümünün karşısındaki boş yere tahliye talebinin yazılması gerekir. Ayrıca, 9 nolu bölümde de bu talebin yeniden haciz ve tahliye şeklinde tekrarlanması gerekir. Takip talebinin 4 nolu bölümünde de tahliye isteminin bulunması halinde, alacaklının tahliye istediğinin kabulü gerekir. Uyapta kayıtlı icra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafça takip talebinin taraflarca müdahale edilebilen alanlarından herhangi bir bölümüne tahliye talebinin yazılmadığı ve takip talebinde tahliye isteminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tahliye talebi olmayan takibe dayalı olarak, icra müdürlüğünce borçluya 13 örnek ödeme emri gönderilemez....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, itirazın kaldırılması talebinin kabulü ile takibe konu kira bedeli asıl alacaklara ödenmiş olduğu kabul edilerek işlemiş ve işleyecek faizler ve icra giderlerine yapılan itirazın kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine, tahliye talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyan ve savunmalarını tekrar ederek takip talebinde tahliye istenmediği için borçluya örnek 7 ödeme emri gönderilmesi gerekirken örnek 13 ödeme emri gönderildiğinden ödeme emrinin İİK 60 ve 269....

Somut davada, davacı alacaklı tarafından icra müdürlüğüne 19/08/2021 başvurularak 18/08/2021 tarihli takip talebinin sehven maddi hata ile haciz talepli olarak başlatıldığı belirtilerek 19/08/2021 tarihli haciz ve tahliye talepli takip talebi gereğince 13 örnek ödeme emrinin gönderilmesi talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce 7 örnek ödeme emrinin sehven düzenlenmiş evrak olarak davalı borçluya gönderilmediği,13 örnek ödeme emrinin davalıya tebliğe çıkartıldığı, buna göre ödeme emrinin de takip talebine uygun olarak kira alacağının tahsili ve tahliye talepli olarak düzenlendiği görüldüğünden davacı alacaklının tahliye talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece takip talebinde sadece haciz talebinin bulunduğundan bahisle tahliye talebinin reddine karar verilmesi aşırı şekilcilik olarak değerlendirildiğinden davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Gebze 2....

Somut olayda, taşınmazın ihale sonucu satılmasından sonra ihale alıcısının talebiyle icra müdürlüğünce tahliye emri düzenlenmesi ve taşınmazda bulunanlara tebliğ edilmesi gerekirken, taşınmazın tahliyesine ilişkin örnek 2 icra emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiştir. Tahliye emri ilam niteliğinde bir belge olmayıp, icra müdürlüğünce İİK'nun 26. maddesine göre icra emri düzenlenmesi ve tahliye için şikayetçi borçlulara tebliği usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmelidir. Davacıların istinaf talebi yerindedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasında karar verilmesine yer olmadığına dair Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2011 gün ve 566/1914 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile davacı ... Öztütüncü arasında bulunan Gaziantep 1. Aile Mahkemesinin 2009/783 Esas, 2010/1336 Karar sayılı dosyası ile karar kesinleşinceye kadar ortak konutun davacıya tahsis edildiğini, boşanma kararının kesinleşmesi üzerine davalının 21.03.2011 ve 30.03.2011 tarihinde eve girmeye çalıştığını, taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı ise de, davalının herhangi bir mahkeme kararı olmadan davacıyı yasa dışı yollarla tahliye ettiğini açıklayarak taşınmazın zilyetliğinin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye emrinin iptali-şikayet Dava, İİK.'nın 135.maddesi gereğince çıkartılan tahliye emrinin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, kapı numarasının tespit edilmesi yönündeki talep dava konusu edildiğinde, bu hususun esastan değil, değişik işten görülebileceği gerekçesiyle talebin reddine, tahliye emrinin iptali talebi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tahliye emrinin iptali ve kapı numarasının tespiti talebidir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Dava Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca bağımsız bölümün ana taşınmazın mimari projesine uygun olarak tahsis edilip edilmediğine yönelik olup, projede ve taşınmazda 29 numaralı bağımsız bölümün fiiliyatta mevcut olup olmadığının tespiti ve bu konuda 25 numaralı dairenin tahliye emrinin iptaline yönelik olup, Kat Mülkiyeti Kanununa tabidir....

        Asliye Hukuk ve 6.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 225 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesbit ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu belirterek, zilyetliğin korunması davasının sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin korunması değil, tapu iptali ve tescil davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazda davacının uzun yıllardan beri zilyet olduğu ve zilyetliğe dayanarak tescil davası açıldığı anlaşılmıştır....

          muvazaalı bir şekilde diğer davalı Hüseyin'e devrettiğini, icra dosyasında ihale alıcısı tarafından hiçbir talep yok iken davacıya tahliye emri tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünün dosyada hiçbir talep olmaksızın tahliye emri gönderdiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihale alıcısının tapu maliki olmaması sebebiyle tahliye talebinde bulunamayacağını, davacının mağdur olduğunu beyanla ihalenin feshi ve Cumhuriyet Savcılığı dosyasının sonucunun beklenmesine, Didim İcra Müdürlüğü'nün 2014/2050 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 22/02/2021 tarihli tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2013/584 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden borçluya 2 kez ödeme emri gönderildiği, ilk tebligatın adreste kimse bulunmaması üzerine TK 21 uyarınca tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin usülsüz yapılan ilk tebliğden sonra 07.03.2013 tarihli talebi ile borçluya yeniden ödeme emri tebliğine karar verildiği ve bu kez ödeme emrinin 03.08.2013 tarihinde borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Alacaklının talebi üzerine ödeme emrinin yeniden tebliğ edilmesi durumunda son ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun geçerli olan tebliğ tarihine göre ödeme emrine süresinde itirazda bulunduğu açıktır....

            UYAP Entegrasyonu