Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhlerin silinerek “fen ve orman bilirkişi tarafından ortak düzenlenen rapor ekindeki krokide 124 ada 4 parselin (A) ile işaretlenen kesimine ... ve ... zilyet eder ve üzerindeki iki katlı kargir ev kendilerine aittir, (B) ile işaretlenen 18,28 m2 yüzölçümlü bölümüne ... zilyet eder” şerhinin yazılmasına, yine “124 ada 5 parselin (C) ile işaretlenen bölümüne ..., (D) ile işaretlenen kesimine ise ... ve ... zilyet eder” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin yazılması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744, 2896 ve 3302 sayılı Yasalara göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

    Ancak, haksız işgal tazminatı (ecrimisil); taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunmayan malik ya da zilyet tarafından, taşınmaza bir hakka dayanmadan iyiniyet olmaksızın zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir talep ve dava türüdür (HGK.1.11.2000,2000/3-1341-1584). En azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğu olarak hükmolunur. Somut olayda, davacı tanıkları, evin yazları misafirlik için birkaç gün taraflarca kullanıldığını, taşınmazın da 1.068,99 m2 ni davalının satın aldığını, fındıkların 3.299,82 m 2 kısmının ve 1.000 m2 çaylığın tamamının davalı tarafından dikildiğini beyan etmiş, mahalli bilirkişi ...; dava konusu evin davalı tarafından inşa edildiğini bildirmiştir. Fen bilirkişisi davacı tanığı, mahalli bilirkişi ve davalı beyanları doğrultusunda davalının haricen satın aldığı taşınmaz parçasını, davalının diktiği iddia olunan fındık bahçesini ve zirai tarım yapılan alanı gösterir krokisini sunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, zilyet olunan taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Beldesinde kadastro çalışmalarına 17/09/2007 tarihinde başlandığı bildirilmiş olup, mahkemece çekişmeli taşınmaz hakkında davaya konu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmamıştır. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesinde, yerel hukuk mahkemelerinde görülmekte olan ve çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tespit tutanağı düzenlendiği tarihte, bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyasının resen kadastro mahkemesine devir olunacağı hükme bağlanmıştır....

          Bu nedenle davalı ... temsilcisinin aşağıdaki husus dışındaki temyiz itirazlarının reddine, Ancak, mahallinde keşfi müteakip rapor hazırlayan kadastro elemanı Servet Yılmaz’ın 22.9.2008 tarihli raporunda davacı ...’in ve onun çocuklarının dava konusu taşınmazın 3983,40 m2’lik kısmında zilyet oldukları belirtilmiş ve bu kısım krokide sarıya boyanıp (A) harfiyle gösterilmiştir. Kadastro elamanı bilirkişi davacıların zilyet olmadığı alanı da 5779,41 m2 olarak göstermiştir. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının tamamının, başka bir deyişle 9762,81 m2’lik kısmının tapu kaydının iptaliyle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Davacıların zilyet olmadığı alanın da adlarına tescili kanuna aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İlgili Hukuk 1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/1. maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal: A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi adına, b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına, c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına, B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına, b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına, c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.)...

              Mahkemece; çekişmeli 117 ada 12 ve 121 ada 4 parseller açısından davacı tarafından kiracı sıfatıyla fer'i zilyet olarak kullanıldığının ispatlanamadığı ve taşınmazlar üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, 109 ada 6 ve 121 ada 8 parseller yönünden ise davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Haklarındaki davanın kabulüne karar verilen taşınmazlar yönünden; davalılar delil olarak 156 adet tapu kaydına dayanmalarına rağmen mahkemece hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandıkları davalılardan sorularak çekişmeli taşınmazlar yönünden dayandıkları tapu kaydının açık tarih ve sayısı belirlenmemiştir. Ayrıca davalılar tanık olarak ..., ..., ..., ... ve ......

                Mahallesi çalışma alanında bulunan 147 ada 15 parsel sayılı 247 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazı 1990 yılında satın aldığı ve kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 147 ada 15 parsel sayılı taşınmazda davacının zilyet olduğunun tespitine, beyanlar hanesine zilyet olduğunun şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen ek 4.maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı çekişmeli taşınmaz üzerinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır....

                  ten kaldığı ve murisin 1979 yılında vefatından sonra taraflar arasında taksim edildiği ve taksimin ise ibraz edilen 21.04.1980 tarihli senetten önce yapıldığı hususunda çekişme olmayıp; uyuşmazlığın, taşınmaz bölümünün ... tespit tarihine kadar kim tarafından ne şekilde zilyet olduğu noktasında olduğu, ancak temyize konu taşınmaz bölümünün, 31.03.2006 tarihinde yapılan ... tespitine kadar kesintisiz ve aralıksız 20 yıl süre ile kim tarafından ne şekilde zilyet olunduğu konusundaki yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarının uyuşmazlığın çözümüne, inceleme ve araştırmanın ise hüküm vermeye yeterli bulunmadığı belirtildikten sonra HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin ihtilafı aydınlatma görevi de gözetilerek mahkemece taraflardan yeni tanık göstermelerinin istenmesi, taşınmaz başında yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişiler ve tanıklardan taksimin yapıldığı tarihten tespitin yapıldığı 2006 yılına kadar taşınmazın kimin zilyetliğinde...

                    ın taşınmazlarda zilyet ve tasarrufunun bulunmadığı ve davalı ... lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacı Hazinenin davasının kabulüne çekişmeli taşınmazların davacı Hazine adına tesciline karar vermek gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile 130 ada 21 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu