Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu takdirde tereke malı olmayan taşınmaz üzerinde tarafların ortak miras bırakanı Yakup'un 1980 yılında ölümünden itibaren, taşınmaz üzerinde taraflar ayrı ayrı zilyet olduğu dikkate alındığında taşınmazda zilyet olanlar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı; mülkiyetin (zilyetliğin) miras bırakanın sağlığında devredilmediğinin anlaşılması halinde ise, ... terekesinin tüm mirasçılar ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı araştırılarak; bundan sonra taşınmazın malik hanesinin açık olması nedeniyle gerçek hak sahibinin re'sen belirlenmesi gerektiği de göz önüne alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

    Davacı uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümlerini 3.8.1998 tarihli senetle ...’dan satın alarak zilyet olduğunu açıklayarak, satıcının bayii olan ... üzerindeki payın iptali ile tescili isteğinde bulunmuştur. Dava konusu 340 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan keşifde dinlenen taraf tanıkları uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün öncesinde ... zilyetliğinde bulunduğunu, ardı ardına satış ve senetlerle en son olarak ...’ın satın aldığı bölümü kısmen senetle davacıya devrettiğini, davacının ev yaptığını ve zilyet olduğunu bildirdiklerine, teknik bilirkişiler davacının senet kapsamında ve zilyetliğinde bulunan taşınmaz bölümünün ...’den mirasçılarına intikal eden pay içinde nizalı bölüme karşılık gelen hisseyi belirlediklerine, taşınmazın öncesi itibariyle senetsiz yerlerden olduğu tespit edildiğine, davacı lehine eklemeli zilyetlik koşulları oluştuğuna göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamıştır....

      Mahkemece; çekişmeli taşınmazların davacı tarafından kiracı sıfatıyla fer'i zilyet olarak kullanıldığının ispatlanamadığı ve taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Davalılar delil olarak 156 adet tapu kaydına dayanmalarına rağmen mahkemece hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandıkları davalılardan sorularak çekişmeli taşınmaz yönünden dayandıkları tapu kaydının açık tarih ve sayısı belirlenmemiştir. Ayrıca davalılar tanık olarak ... ... isimli kişilerin dinlenilmesini istemelerine rağmen adı geçen tanıklar dinlenmemiş varsa nedenleri gerekçeli kararda gösterilmemiştir....

        Mahallesi çalışma alanında bulunan 125 ada 24 parsel sayılı in 1.547,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1996 yılında Hüseyin oğlu ... tarafından imar ve ihya edilmek suretiyle tarım alanına dönüştürüldüğü, 1997 yılında taşınmaz üzerine bir adet kargir bina inşa edildiği, halen de adı geçenin kullanımında olduğu açıklaması yapılarak, "taşınmazın üzerindeki 1 adet kargir bina Hüseyin oğlu ...'a aittir" şerhi verilmek suretiyle, tarla vasfında Maliye Hazinesi adına 19.04.2013 tarihinde tespit edilmiş ve tutanak 18.06.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Davacılar ..., ... ve ..., taşınmazın murislerinden bu yana kendi kullanımında bulunduğunu öne sürerek, davalı ... adına oluşturulan tapudaki şerhin iptali ile kendilerinin zilyet olduğunun tapuya şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; kök muris ......

          Bölge Müdürlüğü nezdindeki bloke hesaba alacak kaydedilmesi yoluyla gerçekleştirilen kamulaştırma işleminde usul ve yasaya uyarlık görülmediğinde iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 13.maddesinde "Kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın 7. maddedeki usule göre tespit edilen sahibi, zilyet ve diğer ilgililerden adresi tespit olunanlara tebliğ edilmek üzere, kamulaştırılacak taşınmaz malın kamulaştırılmasına uygun ölçekli bir plan veya ölçekli krokisi, kamulaştırma kararı, takdir olunan kıymeti kamulaştırma karşılığının veya ilk taksidinin milli bankalardan birine hak sahibi adına yatırıldığına dair belge, kamulaştırmanın hangi idari yararına yapıldığı ve açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği bedelin bankaya yatırıldığı tarihten başlayarak otuz gün içinde notere verilir..." hükmüne yer verilmiştir. Kamulaştırmayı yapan Karayolları 10.bölge Müdürlüğünce davacı adına ......

            Mahallesi çalışma alanında bulunan 750 ada 75 parsel sayılı ....613,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalı ... ...'ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak çekişmeli taşınmazda zilyet olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı ... ...’ın vefatı üzerine mirasçıları davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 750 ada 75 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının zilyet olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              ten taşınmaz üzerinde bulunan eski evi satın aldığını,satın aldığı tarihten bu güne taşınmaz üzerinde bulunan eski evi ...ailesinin kullandığını, hayvan toplanma yerini ise kimsenin kullanmadığına" dair beyanı, davalı tanıkları ... ve ...( in beyanları ile 25.06.2018 tarihli keşifte dinlenilen yerel bilirkişi İdris ve ...' ın beyanları birlikte gözetildiğinde, çekişmeli taşınmaz üzerinde kayıt malikinin ölüm tarihinden sonra ancak tespit tarihinden 20 yılın çok üzerinde olacak zaman öncesinde davacı ve murisi bakımından üçüncü şahıs konumunda bulunan davalıların murisinin zilyet olduğunun anlaşıldığı, bu halde davacının tutunduğu Haziran 1321 tarih ve 42 sayılı tapu kaydının intikal görmemesi, tapu kayıt malikleri ...çocukları ... ... ve ......

                Yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından hangi sınırlarla ve ne sıfatla kullanıldığı, taşınmazlara zilyet olan kişilerin icarcı yani hasılat kiracısı olarak fer'i zilyet olup olmadıkları, herhangi birine veya ...'...

                  Kaldıki, dava konusu taşınmazın davalı tarafın babası Bahattin'e 1960 yılında satılıp zilyetliğinin devir ve teslim edildiği, taşınmazın babası Bahattin tarafından davalı tarafa bağışlandığı kadastro tesbit gününe kadar taşınmaz üzerinde 20 yılı aşkın süre ile davalı tarafın zilyet olduğu sürdürdüğü zilyetliğin feri nitelikte olmadığı, taşınmaz üzerinde tesbit gününde adına tescile karar verilen zilyet davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden taşınmaz başında 29.9.2006 tarihinde yapılan keşifte davacının keşif tutanağına geçen ve usulün 151 maddesi hükmü uyarınca imzası ile belgelendirilen beyanıyla saptanmıştır....

                    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerinde, orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici taşınmazlardan imar-ihya edilerek dava tarihine kadar 20 yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız olarak zilyet edilenlerin zilyetleri adına tescil edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu