Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, çekişmeli taşınmaz yönünden sicil oluşturulacak şekilde karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 1. bendinin 5. satırında yer alan “zilyet olarak yazılmasına” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 112 ada 19 sayılı parselin Hazine adına tespit ve tesciline” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı H.Y.U.Y.nın 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 16/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

    nun aleyhine yorumlanmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, senedin çekişmeli 107 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden geçersiz olduğu kabul edildiği halde, çekişmeli 108 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden geçerli olduğunun kabul edilmesinin de kendi içinde çeliştiği belirtilerek; mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve senet tanıkları marifetiyle keşif yapılarak; 29.01.1994 tarihli senet kapsamı ve içeriği, dava konusu taşınmazların davacı ve davalı tarafından birlikte satın alınıp alınmadığı, davacının taşınmaza tek başına malik sıfatıyla mı zilyet olduğu, yoksa taşınmazın 1/2 hissesini satın alması nedeniyle davalı yararına da mı zilyet olup olmadığı hususlarının araştırılması, davacı ve davalının zilyetliklerini sürdürüş biçiminin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, gerektiğinde çelişkili beyanların yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir...

      Mahkemece; dava konusu edilen kısımların 2/B satış işlemlerinden önce de (keşif öncesinde yıkılmış olduğu belirtilen) kümes ve ambar olarak kullanılmak suretiyle uzun yıllardır davacı tarafın zilyet ve tasarrufunda olup halen de davacının zilyet ve tasarrufunda olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile ...... 205 ada 4 parselin fen bilirkişisinin 13/04/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen yeşil renkle boyalı 272,37 m2'lik kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile;......205 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile tevhidi (birleştirilmesi) ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ...... parselin fen bilirkişisinin 13/04/2015 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kırmızı renkle boyalı 135,92 m2'lik kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile; ....... parsel sayılı taşınmaz ile tevhidi (birleştirilmesi) ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir...

        Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan aslî zilyet, diğeri fer'î zilyettir”, aynı Kanunun 981. maddesinde, “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir”, aynı Kanunun 982 maddesinde, “Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür. Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhâl ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir. Dava, şeyin geri verilmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur”, yine aynı Kanunun 983.maddesinde ise, “Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir. Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.” hükümleri yer almaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/06/2015 gününde verilen dilekçe ile zilyet olunan taşınmazda elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, zilyet olunan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

            Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 21.06.2016 gününde temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar adına gelen olmadı....

              Davacı, satış senedine dayanmış olmasına rağmen senet tanıkları dinlenmemiş, taşınmaz üzerinde kimlerin zilyet olduğu yeterince araştırılmamış ve tespite aykırı sonuca varıldığı halde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için, taşınmaz başında yaşlı, yöreyi iyi bilen ve tarafsız kişiler arasından seçilecek üç yerel bilirkişi, senet tanıkları, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır....

                nin zilyet olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyeti Hazine’ye ait olan taşınmaz üzerinde zilyet olunduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesi istemi ile açıldığına göre, Hazine’nin de yasal hasım olarak davada yer alması zorunludur. Mahkemece, taşınmazın maliki olan Hazine de davaya dahil ettirilerek taraf koşulu sağlanmak suretiyle tarafların iddia ve savunmalarının belirlenmesi, bundan sonra davanın esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılması gerekirken, taraf koşulu sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacının talebi, murisinin zilyet olduğu ve muristen intikal eden taşınmazın beyanlar hanesinde davalının zilyet olduğunun tespit edildiği iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesinde davacının miras payı oranında zilyet olduğunun tescil edilmesi istemine ilişkindir. Davanın 08/05/2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacının talebi, dava konusu taşınmazın 14.950 metrekarelik kısmında zilyet olmasına rağmen tamamında davalılar ile birlikte zilyet olduğunun tespit edildiği iddiasıyla taşınmazın 14.950 metrekarelik kısmında kendisinin zilyet olduğunun tescil edilmesi istemine ilişkindir. Davanın 09/10/2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu